uzun boylu olmak

  1. partner bulma konusunda özellikle kızları cinnetin eşiğine getirebilen, çözümü olmayıp kabullenilmesi ve birlikte yaşanılması gerekilen durumdur.
    (windy 01.05.2007 16:14)
  2. karizmatik ve çekici görünmenin kişinin ancak o boyu taşıyabilecek kilo ve vücut yapısına sahip olması ile mümkün oldugu eylem. efendim, eger orta boylu ve hafif tıknaz bir yapınız varsa giyim konusunda bir cok aksesuar tercihi ile son derece hoş görünümlü bir yapıya sahip olabilirsiniz. ancak uzun boylu ve bunun hakkını veremeyen biri iseniz ayna karsısında mesainiz başlamış demektir. bacaklara otursa da bele oturmayan pantolonlar, kol kısmı yakalasa da omuzları düşük 18.yy germen folklorik kıyafeti gibi duran gömlekler, içinde kayboldugunuz paltolar, montlar, daha onlarca kötü örnek. dolayısıyla sevgili kısa boylu arkadaşlarım, üzülmeyiniz. yerin merkezine daha yakın bünyelerinizi bir kaç dekoratif hareketle ilelebet zinde ve şık tutabilirsiniz.
    (istenmeyen tuy 01.05.2007 16:19 ~ 19.07.2007 19:52)
  3. hem erkekler için hem de kadınlar için eş bulma konusunda büyük sorunlar oluşturabilecek boydur. *
    (iktisat 01.05.2007 16:24)
  4. insanların anne ve babalarından edindikleri genetik özelliklerin fiziksel görünüşe yansıma şekillerinden biri uzun boylu olmaktır.
    hele hem anne hem baba tarafınız da uzunsa 2*+2*=5* eder!
    aşağıda tarafımın uzun boylulukla ilgili bir değerlendirmesi vardır;

    avantajları;

    - konser, miting benzeri kalabalık mekanlarda özellikle 1.90 üzeri uzunlar çok rahat bir seyir keyfi yaşarlar, ileride meydana gelen bir olayı tüm ayrıntılarıyla görüp en yakındakilerden daha fazla bilgiye sahip olabilirler.
    - karşıyaka çarşısı, kemeraltı gibi kalabalık çarşılarda kalabalık arasında oluşan boşlukları görüp oraya doğru yönelmek göz ardı edilmeyecek bir hız kazandırır, aksi halde önünüzdeki yaşlı teyze-amcayı beklersiniz 2 saat,
    - acilen yetişilmesi gereken bir yere pergel* açısını biraz açarak koşmaya gerek kalmadan yetişilebilir,
    - özellikle yüzme sporunda kulaç açıklığı önemli bir avantaj olduğundan 1-0 önde başlanılır,
    - derste yere düşen kalem-silgi ne kadar uzakta olursa olsun ayağa kalkmadan alınabilir*
    - eriğe dalmak ve benzeri eylemlerde en üstteki meyve en çok güneş gören ve en çok gelişen olduğundan tadına doyum olmaz*
    - ne kadar yenirse yensin aynı kilodaki kısa boylu bireylerden daha zayıf gözükülür,
    - 4 kişi veya üzeri taksi tutulmuşsa ben arkaya sığmıyorum diyerek arkadakiler can çekişirken rahat bir yolculuk geçirirsiniz,
    - tuzluğa erişmek için kimseye bağımlı değilsinizdir,
    - kavga edilen kişi yeterince kısaysa, bir elinizle boynundan tutun. savurduğu yumruklar size değmeden geçecektir. sizde boş durmayın diğer eliniz ve ayaklarınız çalışsın canım...


    dezavantajları;


    - o ilahi soru boyun kaç? ile büyür, yaşar, ölürsünüz,
    - otomatik olarak evin, komşuların perde takıcısı olursunuz, dayanılmaz kol ağrıları sizi beklemektedir,
    - ergenlik çağında çok hızlı gerçekleşen kemik gelişimi sonucu şiddetli eklem ağrıları günler-aylar boyu peşinizi bırakmaz,
    - araba, otobüs, sinema, okul sırası, cafe gibi mekanlarda sığamama sorunu yaşarsınız, bu sorun yaşam biçiminiz haline gelir,
    - uzun olmayan arkadaşlarınızla iletişim kopukluğu yaşarsınız,
    - kambur durmaktan bel ağrısı çekersiniz,
    - giyisi problemine hiç girmeyelim!
    - park ve bahçe gibi ortamlarda bulunan örümcek ağları belli bir seviyeye kadar orta boylu kişilerce saça, yüze takılma ile temizlenir. örümcek arkadaşlardan bazıları da sağolsunlar seviyeyi biraz yükseltip inşaata burada devam ederler, günlerce çalışıp inşaatı bir köy-kasaba seviyesine getirirler. uzun boylu kişi geçince de ağzı, burnu ağ içinde kalır.**
    - otomatikman büyük ayaklı olunacağı için 46 ve üzeri ayakkabı aranmak zorunda kalırsınız,
    - "yukarıda havalar nasıl ?", "sen eğilme ben zıplarım", "sulak yerde mi yetiştin ?", "basket oynuyomusun ?* aa neden oynamıyosun cıkcıkcık", "devede de boy var,...", gibi gibi gibi ve gibi zeka pırıltısından uzak, kendiniz hariç herkese çok komik gelen bilimum zırvaların her gidilen ortamda, yeni taşınılan heryerde sizi gölgeniz gibi takip etmesi kaçınılmazdır,
    - balkon demirleri yakınında dururken demirlerin uyluk kemiği hizasına gelmesi, her an düşecek gibi olmak,
    - her şekilde göze batmak, saklanamamak, kaybolamamak,
    - şu uzun kız/erkek şeklinde bir sıfata sahip olmak,
    - dörtlü gruplarda kendini bir anda en baş veya sonda bulmak ve akabinde gelen avarel lakabı,
    - genelde ters ters bakışlarla muhatap olmak,
    - arabalara binmek ama inememek, koltuklar arası boşluğun olmaması nedeniyle dizin ağıza girmesi,
    - memleketim kadın boy ortalaması yerlerde olduğundan bay arkadaşlara sabırlar diliyorum.

    avantaj mı dezavantaj mı bilemedim; yanyana yürüdüğüm arkadaşlarım bana doğru bakarken sanki "yukarıdaki objektife bakılarak çektirilmiş gergin gıdılı facebook fotoğrafı" görüntüsüne bürünüyorlar. facebooktakiler yeterince baymıştı şimdi gerçek hayatta da başladı*!!

    not; hiç bir uzun boylu kişi basketbol oynamak yükümlülüğünde değildir! nice kısalar var nba de yeri göğü titreten! bırakın kardeşim yakamı aaaa!!
    (ozozo 01.05.2007 17:12 ~ 29.11.2008 06:49)
  5. eger insan ergenlik çağında birden boy atmışsa algıda bir karışıklık yaşar, her zaman yürüdügü cadde bi anda kısalır, evi, odası birden küçülmüş gibi gelir. en azından bana öyle oldu.
    (mnemosyne 12.05.2007 18:36)
  6. faydaları saymakla bitmediği için, ben sadece zararlarını tanımlayacağım. hani bakın, kötü yöneri de var bunun, çok heves etmeyin anlamında, bir nevi uyarı gençlere.

    -> ilk olarak*, basketboldan nefret etme sebebidir. izlemekten değil, oynamaktan.
    -> omurgada zamana bağlı rahatsızlıklar çıkabilir, zira nadiren tam karşıya bakılır, genellikle başı önde gezilir.
    -> ayrıca farkında olmadan bir kamburluk çöker bedene, bel ağrısı kabus olur.
    -> normal insan standartlarına göre üretilmiş alet edevatı kullanmak işkenceye dönüşür. (masa, mutfak tezgahı, lavabo, ayna, sandalye ve tabureler örnek teşkil edebilir.)
    -> yurdumda birçok kapı, giriş, merdiven kitabına göre yapılmadığından kafanızı her daim kollamanız gerekir. zira kıskanç bakışlar, kafanızı biryere çarptığınız anda keskin kahkahalara dönüşür. abardıkça abarır*.
    -> denge sağlamak zorlaşır. yere kapaklanma hızı katlanır.
    -> partner - eş ten sürekli laf yenir. yenik başlanır. özel ilgi duyanı var, bişey diyemeyeceğim.
    -> kilo yetersizse giysi problemi alışverişten bezdirir. saatlerce gezip tek şey almadan geri dönülür. sonunda ana kombinasyonlar belirlenir. temcit pilavı gibi çevrilip çevrilip giyilir.
    -> yine bel ağrır, ama çok ağrır.
    (halukumben 18.12.2007 16:47)
  7. eğerki uzun boylu bir sevgiliniz veya eşiniz varsa, sık yaşanan travma anlarında yapılması gerekenler:

    **mesela kolları uzun olduğundan sizi çap olarak 2 kere sarabilse de siz bedeninin yarısına bile daha dönememiş olabilirsiniz. bu nedenle asla omuzuna elinizi atmayı denemeyin. en pratiği elinden tutmaktır.

    **a tabi bir de oran orantı problemlerinden de anlaşılacağı gibi boyu uzun olan erkeklerin genellikle elleri de büyük olacağından minyon bir bayan iseniz kesinlikle eliniz onun avcunda kaybolacaktır. gene üzülmeyin, çünkü bu bir avantajdır aslında. soğuk havalarda eldiveninizi unuttuysanız elinizi yumru halinde onun avucunda ısıtabilirsiniz.

    **bir başka husus da boyu uzun olduğundan size yerden bitme,bücür,hobbit, bodur, kısa, minnoş diye hitaplar etmeye başlar. ki bundan bir bayan asla hoşlanmaz. bu nedenle eğerki bayan arkadaşınız cidden boy fukarası ise onu bu konuda cezalandırmaya kalkmayın. yaratan böyle buyurmuş deyip olayı eşelemeyiniz.

    **boyu uzun olan eşlerle eğer bir toplu taşıma aracına bindiyseniz lütfen gülmeyiniz. çünkü bacakları insanların geçeceği yolu boylu boyunca engellesede,kafası her dakika minibüsün tepesine veya otobüsün tutacaklarına çarpsa da siz onu sizi sevdiği içiniz sevdiniz. bu şekilde sizi güldürdüğü için değil.


    **uzun boylu sevgilinizin boynuna sarılmak istiyorsunuz. ama kara kara bunu nasıl yapmalıyım diye düşünüyorsunuz.. iki metodu vardır. ya zıplayarak ilk atlayışta sarılamasan dahi onun biraz eğilmesine yol açarsın. diğeri de sana bişey söylicem ama kulağına söylemem gerekiyor metoduyla.


    **uzun boylu eşinize bir tshirt ya da kazak almak istiyorsunuz. ama alışverişe gittiğinizde göbeği de var,acaba ya kısa gelirse? veya bir küçük beden alırsam üzerinde tayt gibi kalırsa diye çelişkiyemi düştünüz? o zaman hemen kendinize o boy ve kiloda bir tezgahtar bulun. bu konuda sizi bu tereddütten kurtaracaktır.


    **lamba değiştirme,perde asma, tencere tabak kaldırma, dolaptan hurç indirme şeklinde bilimum tüm uzunluk gerektiren işlerde yardımınıza koşan mutlaka uzun boylu biri olmalıdır.

    **eğer eşiniz sizin üzerinize fizik kanunlarına göre açıklanan düşme eylemi gerçekleştiriyorsa korkmayın. sadece yanağınızı çevirin ve bekleyin. aslında sizi öpecektir.
    (spinninaround 18.12.2007 17:02 ~ 18.12.2007 17:14)
  8. kime göre neye göredir, izafiyetinden yenmez.
    (wu wei 18.12.2007 18:27)
  9. turkiye sartlarinda bayansaniz 1.70'den, erkekseniz 1.80'den uzun olmaktir.
    onemli not :bir iki sene onceki bir arastirmaya gore* turkiye'de bayanlarin boy ortalamasi 1.62 iken erkeklerinki 1.73'tur.
    (catlakzombie 18.12.2007 18:42)
  10. dolapların, buzdolabının, yukarılarda ve tavana yakın noktada bulunan ardiyeleri bütün tozunu, topnağını ve pisliğini görmektir. uzun boylular, "bal dök yala" kıvamındaki evlerde bu pis noktaları hemen görebilir. uzun boylu ebeveyne sahip olan çocuklar için de korku kaynağıdır bu. misal boyu normal sınırlarda olan annesinin omuzuna oturmaktan korkmaz da, babasının omuzunda beş dakikadan fazla duramaz. bir de diyelim annesiyle kendisini kıyasladığında büyüdüğünü farkedebilir ama babasıyla kıyasladığında hiç büyümüyormuş hissine kapılabilir.

    uzun boylu biriyle yaşamak, kısa boylu partner için boyun ağrısı nedenidir. bu çiftler bir süre sonra ayrı ayrı yürümeye başlıyorsa, birinin sırtı, diğerinin boynu ağrıdığı içindir. * * *
    (hazeyame 18.12.2007 19:17 ~ 18.12.2007 19:18)
  11. çok istediğiniz halde topuklu ayakkabı giyememektir.
    (genc werther 14.06.2008 12:13 ~ 10.07.2008 13:18)
  12. kısa boylu ev arkadaşlarıyla yaşandığında ampul değiştirmek, üst raftan tencere indirmek, buzdolabı ve mutfak dolaplarının tepesini silmek gibi türlü türlü angaryanın başa kalmasına neden olan hal.
    (sakiz agaci 14.06.2008 14:16)
  13. aradaki mesafenin uzunluğundan dolayı beynin ayaklara yeteri kadar söz geçirememesi sebebiyle -bazı istisnalar hariç- iyi futbol oynayamamaktır. * *
    (situs inversus 18.10.2008 04:03)
  14. (bkz: önemli olan işlevi)
    (goodboyum 18.10.2008 23:32)
  15. Bu ülkede akıllıysan, mürekkep yaladıysan, gözünün içine baka baka yalan söylendiğinde şıp diye anlama yetisine sahipsen; dünyayı kendi kendine en kısa vadede dar edeceğin, bilinen bir gerçektir. Bütün bunların üzerine; bir de uzun boyluysan, işin daha da zordur.

    Uzun boylu insanın işi nasıl mı zor olur?

    Cevap veriyorum. Şöyle olur: Metro, tren, otobüs, vapur ve dahası çekçek gibi toplu ve özel taşıma araçlarına bindiğinizde pencerelerin kısa boylu insan kullanımına uygun yapılandığını, yani alçak tutulduğunu; bütün bunlara karşılık geçmekte olduğunuz duraklara ilişkin tabelaların ise nispeten daha yüksek yüksek yüksekliklere konuşlandırıldığını şıp diye anlarsınız. Bu araçlardan birinde ayakta seyahat ediyorsanız eğer, hangi duraktan geçmekte olduğunuzu,anlamak için bulunduğunuz yerde eğilerek camlardan dışarıya bakmanız gerekir. Böyle yapmazsanız durağı göremezsiniz. Eğilseniz bir türlü eğilmezseniz hangi durakta olduğunuz bilememek de var (Sakal ve bıyığın konumlarına göre tükürme eylemi esnasındaki yönlerin yan tesirlerini anımsayınız lütfen). Yanınızdakine fısıldayarak soracak kadar düşünceli iseniz de, başka birinin kulağına fısıldamak için bile eğilmeniz şarttır zaten. Kısacası; kısa boyluysan ayakta otobüs yolculuğu esnasında göğe bakmak kolaydır, uzun boyluysan eğileceksin kardeşim!

    Bir de evlerde; mutfak bankoları hep kısa boylulara göre inşa edilmiştir. İnşaat ile ilgili büyük sorunlar var bu ülkede; mesela bunca inşaat mühendisi, bunca çevre düzenlemecisi, bunca şehir planlamacası ve bir alay - belki daha da fazla - belediye var ki, gönül de istiyor ki, al bunları çarp birbirleri ile; çünkü hiç bir şehrimizdeki, hiç bir yol - numune olsun diye bile düzgün olmaz mı hiç? ve her biri, her yağmur yağdığında göl olmazsa olmazmış gibi de bir gerizekalılığı görmemek için Dolly Parton olman lazım ki, yere baktığında, ayağının altındaki gölleri görmene yaşıtlarına göre fazlasıyla serpilmiş anatomin mani olsun. Üstelik hiç bir kaldırım yok ki yağmurda üzerinde yürüyenlere su fışkırtmasın. Böyle bir intikam dolu su savaşları var bu ülkede. Hal böyleyken mutfak bankoları mı normal olacakmış: olsaydı şaşardım. Uzunsan yemek yapmayacaksın gibi bir şartlanmaya tabi değilsen yandığının resmidir. Eğilmekten beline ağrılar girer, mutfağa girmek haram olur. Şöyle ağız tadıyla bir tortellini açamassın kardeşim!

    Eğer ki birisi, bu ülkede size "Tortellini açmak bana haram oldu artık." diyorsa, üstelik o sırada gözleriniz de kapalıysa... Bilin ki bu elem dolu sözlerin sahibi uzun boylu bir adamdır, ya da kadındır. Talihsizdir anlayacağın.

    Unutmayalım ki: Su akar; uzun boylular suya daha uzaktan, daha yüksekten bakar(lar)
    (vladimir 11.03.2012 12:45)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.