yaşadığımız gerçeklikten başka bir gerçeklik olan rüyalar alemine geçiş için yapılması gereken ön eylem.
dünyanın genişliğine aldanıp, manen darlığından bunalanların kurtuluşu.
belkide insanın yaşantısında en mutlu ve huzurlu olduğu anları sağlayan, beyninizde ki tüm düşüncelerden kurtulup bilinçaltını ortaya çıkaran oldukça güzel eylem...
insan bedeninin, insan ruhunun, insanoğlunun olmazsa olmaz ihtiyacı. özellikle sabah bi yere yetişmeniz gerekiyodur. uyanıp daha 10 dakikanız olduğunun farkına varırsınız. işte o an o 10 dk.lık uyku kaşıkcı elmasına bile değişilmez. ama dikkatli olmak lazım. üniversite hayatında düzensiz hali bağımlılık yapar sonradan iş hayatına keskin bir geçiş yapınca düzenli haline alışamazsın, ofiste zombi tarzı gözlerle ortalarda dolaşırsın. seni her gören insan haline acıyıp bi battaniye bi yastık vermek ister.
gece gelmez, sabah gitmez..
Ayrıca "para parayı çeker" formatının uyku için de geçerli olduğunu söylemek gerekir.. "Uyku uykuyu çeker"..
depresyon türü mental rahatsızlıklarda marjinal düzeylerde seyreder uyku süresi.. ya çok uyunur ya da çok az..
4 saatlik bir uykunun insanlar için yeterli olduğu ve zamanın bu kadar değerli olduğu zamanımızda.. insanların 8 saat uyumasının zaman israfı olduğunu savunanlar da var.. bu teori sınav dönemlerinde gerçekliğini bizlere kanıtlamış olsa da, çok kuvvetli bir motivasyon sağlanmadan uygulamaya geçilinemez..
yarı ölüm olduğuna dair yorumlar olsa bile, rüya gibi teoride kolay pratikte zor açıklanabilen bir olguyu içinde barındırdığı göz önünde bulundurulduğunda, farklı bir gerçeklik algısına açılan bir kapı olarak da görülebilecek ihtiyaçtır. hatta bazı metafizik duyumlara açık insanlarda bu algı öyle bir noktaya gelebilir ki, tamamen somutlanmış iki ayrı gerçeklik tek bünyede vücut bulur.
kişinin gerek fiziksel gerekse rusal bütünlüğünü tamir etmesi, yenilemesi için bilincin ve bilinç altının uçsuz dehlizlerine gitmesidir. insanın zor günlerden, duygusal sıkışmalardan bir nebze dahi uzaklaşabilmesi, kaçabilmesidir ve çoğu kez gelmesi zor olan bir sevgili gibidir. uyku bedene ve zihne geldiğinde rahatlatır ama inatçıdır ve ona en muhtaç olduğumuzda kaçıverir elimizden, göstermez yüzünü.
...kemerlerin altından geçerken birdenbire takatten kesildi, yere çöktü, oturuverdi. bir şilte, bir yastık, bir yorgan öyle gözünde tütüyordu ki! şöyle yorgana sıkı sıkı sarılarak, ağır ağır ısınan, bal gibi yumuşak ve yayvan yatağa vücudu geniş geniş uzatıp gömmek, başı bir sıcak su dumanı gibi ılık, bayıltıcı bir rehavetle saran uykuya kendini vermek, ertesi gün akşama kadar senelerin yorgunluğunu birkaç saatte dinlendirmek isteyerek, derin derin, tatlı tatlı, mışıl mışıl uyumak!
insanın hayatının yaklaşık 1/3'ünü harcadığı zaman dilimi, bir ihtiyaç.
uyku iki temel evreden oluşur, rem ve nrem.
uyku sırasında rem, yani rapid eye movements (hızlı göz hareketleri) ve nrem, non-rapid eye movements (göz hareketi olmaması) dönemleri periyodik olarak yaşanır.
birey, rem döneminde hafif uyku evresini yaşar ve genelde rüya görür. nrem döneminde, yani ağır uyku evresinde gözlerde hareket yoktur ve rüya görülmez.
kişi, rem döneminde uyandığı takdirde rüyasını hatırlayabilmektedir, fakat nrem döneminde uyanırsa rüyasını hatırlayamaz.
kişilerin günlük yaşamda karşıllaştıkları olaylar, yaşadıkları sorunlar, istekleri ve beklentileri rüylarına yansır.
uyku ile uyanıklık arasında geçen zamandır.uyku gözünde tüter ama uykuya adım atılamaz.atılsa çıkılamaz.başlar düşler,kabuslar...insan vücudu için olmazsa olmaz olsa da, fazlalığı ömür kaybıdır, sanki çok değerli geçiriyormuşuz gibi..
ruh ile bedenin birbirini zorlaması ile meydana gelen yorgunluğun bir sonraki aşaması olarak tanımlanabilir. kesinlikle uyumak aşamasına gelindiğinde dünyanın en büyük huzurunu insana verir.
insanların herzaman yapmak istedikleri eylem. öyle tatlıdır ki bu rüya hiç bitmesin derler* ama ne yazıkki bu insanların ya işi yada okulu olduğundan fazla sürmeyen birşeydir.
kimileri için bir zevk kimileri için bir zorunluluk kimisine vakit kaybı kimisine ise ızıdrap olan, diş ağrısı, baş ağrısı, kgecee aşk acısı gibi durumlarda insna bünyesini tamamen terkederek problemlerinize problem ekleyen çoğunlukla geceleri yapılan eylem
sınavlarla pek iyi anlaşamayan, hayatımızın vazgeçilmezlerinden* biri. normal şartlarda "olmazsa olmaz" ama "olmaması bazen daha hayırlı olan" olgu.
(bkz: olmak ya da olmamak)
çok eski zamanlarda henüz sıcakkanlılığın ortaya çıkmadığı devirlerde, sudan karaya geçiş yapan soğukkanlı hayvanlar yeni ortama uyum içerisindeydiler.
çünkü su ve kara arasında sıcaklık farkı vardı. bununla beraber soğuk olduğunda yada özellikle hava karardığında soğukkanlı calılarda uyuşma, şuur kaybı gözlenmekteydi ki; buda soğuk katılaşması adını almıştı.
günümüzde uyku da buradan gelmektedir. yani geçmişte gözlenen genlerin tekrar dizisi ve hatırlanması olayıdır. yapılan araştırmalar bize uykunun biyolojik bir gereksinim olmadığını açıklamaktadır.
uyku sadece gün içersinde kaybedilen proteinlerin geri kazanılması olayıdır.
yarı yarıya ölmek,
sevgilinin meleğe dönüştüğü an,
her şeyden uzak, her şeyden ayrı olunan büyü dünyası,
gençlik pınarından bir yudum su,
huzurun avatarı...
*ama biyolojik saat numarası aslında hepsi.
ilüzyon...
bize nasıl gözüktüğü önemli değil.
yalan hepsi.
kandırmaca.
seyredilmesi, çiftlerin bekası uğruna olmazsa olmazlardan biridir. sevgiliyi uyurken sık sık uzun uzadıya seyretmek, güzel ya da yakışklı olduğuna dair kuşkular varsa giderir, yoksa tasdik ettirir, ilişkiye dair soru işaretleri varsa da büsbütün ortadan kaldırır. iyi bir test mecrasıdır.
eğer miadınız dolmamışsa, "bak ya ne tatlı" gibisinden iç sesler armağan edersiniz ona uykusunda, yok eğer gözünüz hafiften dudak üstü tüylerine, biçimsiz alınmış kaşlarına kayıyıyor ve çift haneli saniyeler süresince bakamıyorsanız, geçmiş olsun, daha fazla zorlamaya gerek yoktur.
ayrıca bir kadının gerçek güzelliği uyku esnasındakidir.
yakın bir zamana kadar beynin dinlenmesi için gerçekleştirilen bir faaliyet olarak düşünülse de yapılan araştırmalar sonucu beynin uyanık durumdakinden daha fazla çalıştığı bulunmuş, bu yüzden nedeni tam olarak açıklanamamış ama insan için gerekli bir olaydır.
özellikle sınav dönemi kıymeti daha bi anlaşılır, hasretle beklenir, kavuşma anı iple çekilir.
irademle en çok savaştığım olgudur. hem uyuyamayıp hem de uyanamadığım için nice dersler kaçırmışımdır. uykuya muhtaç olmadan yaşamayı çok isterdim. insanlar uyumasalar sanki dünya daha çok gelişirdi *galiba bu yüzden uyuyoruz. *
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
