the illusionist

  1. filmler hakkında yazmak her zaman zorlayan bir şeydir.. filmin sürprizlerini ele vermeden, filmin ince noktalarını sergilemeniz gerekir.. bu noktalarda spoiler devreye girer, fakat okuyanlar çoğu zaman dayanamaz ve spoilerı okur.. bıçak sırtında bişeydir işte.. fakat the illusionist'i izledikten sonra, onun hakkında yazmamak filme haksızlık olurdu.. * *

    bir illüzyonistin ne kadar zeki ve karizmatik olabileceğine şaşıracaksınız.. yoksa edward norton 'un mu demeliyim? yoksa yazar ve yönetmen neil burger 'in mi, böyle bir film ortaya koyduğu için? eğlenceli, romantik.. başından sonuna kadar şaşırtan bir hikaye.. isminin türkçeye çevirisi -sihirbaz- biraz aldatıcı, ancak orjinal ismi tam olarak anlatıyor filmi..

    son olarak olağanüstü özelliklere sahip eisenheim'ın sophia'ya söylediği şu sözler unutmak fiiline apayrı bir anlam kazandırıyor: "dünyayı gezdim, birçok numara gördüm, fakat çözemediğim tek sır, seni unutamadığımdı..." daha ne söylenebilir ki?
    (sanches 19.08.2006 15:31)
  2. akilli bir kurgu, etkileyici bir hikayesi vardir. edward norton cok basarili bir oyunculuk sergiledigi, bir kez daha kendine hayran biraktigi siradan gibi devam edip surprizle sonlanan sahane film.

    (spoiler: polis sefi: what dou you want?
    eisenheim: just to be with her...) )*
    (yabanci 11.01.2007 17:31)
  3. bu filmin ana teması edward norton abiye top sakalın yakışmadığıdır. kurgu, görsel efekt hikayedir. yönetmenin tek vermek istediği top sakalın abi üzerindeki iticiliğini izleyicinin gözüne gözüne sokabilmektir. * * *
    (ha1ime 17.06.2007 00:31)
  4. (bkz: edward norton)
    (bkz: jessica biel)
    (sokak kedisi 05.07.2007 15:22)

  5. film, bir polisiye kurgunun içine ilüzyonisti yerleştirmek gibi zeki bir fikre sahiptir. bu malzemeyi iyi bir atmosferle ve sürükleyici bir tempoyla sunması, fikri daha da çekici yapmış. flasbacklerle bişeylerin gözümüze gözümüze sokulması kusuru; "the prestige" ile aynı zamanlarda vizyona girmesi ise şanssızlığıdır..
    (malkavil 30.09.2007 20:35)
  6. steven millhauser'ın kısa öykülerinden oluşturulan bir hikaye üzerine inşa edilmiş, the sixth senseten beri artık moda haline gelmiş sonu sürprizli biten filmler kontenjanından izleyicilere sunulmuştur.


    (vladimir 27.10.2007 12:34 ~ 27.10.2007 12:43)
  7. gerçekten izlenmesi gereken müthiş bir edward norton filmi. veliaht prensi leopold ün, babasının tahtını ele geçirip düşes sophie ile evlenmek için acımasızca insanları ele geçirme çabası içinde oluşu viyananın dedektif şefi uhl ile çözümlense de, aslında gizemli sihirbaz eisenheim ve çocukluk aşkı sophienin özgürce kaçmaları için güzel bir kurgu eşliğinde son bir ilüzyon ile hepimizi şaşırtmıştır. paul giamatti her zamanki gibi çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş olup içimden geçtiği gibi gene kötü karekter rolünü oynamamıştır. bazen sihir denen şeyi çok uzakta aramamak gerekir.


    (spinninaround 17.12.2007 17:21)
  8. Senaryosuyla insanı şaşırtan aa! dedirten hoş ve güzel bir film. Edward gene iyi oynamış. * *
    (loquacious 22.12.2008 01:03)
  9. The Prestige'da bile filmin yarısından itibaren bütün senaryoyu çözmüş olmama rağren, The Illusionist'te gerçekten de olayın nereye gideceğini görememiştim.

    Spoilerımsı- *
    (wrathbringer 02.10.2010 02:54)
  10. her zaman the prestige ile karşılaştırılacak olan film.
    (heyula 03.10.2010 00:16)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.