http://300themovie.warnerbros.com/ adresinden filmle ilgili turlu turlu bilgilere ulasilabilir. 3 mart'ta gosterime girmesi bekleniyor. kacirilmamasi gereken bir film.
dogu-bati mucadelesinin tavana vurdugu; bal gibi siyaset kokan; batililarin iyi cocuk dogulularin tu-kaka, cirkin ve igrenc olarak resmedildigi bir garip film.
görsel olarak doyucu olmasına rağmen konu olarak istediğim seviyede bulmadığım film. filmde iranlılardan tutun da spartalılara herkes ingilizce konuşuyor. yatak odasındaki çarşaflar zamanını hiç yansıtmıyor. film, bir çok detayda inandırıcılığını kaybetmiş gibi geldi bana. daha çok masalsı bir anlatım var.
sparta kralının pers kralı karşısında boyun eğmemesi filmin dikkat çekici noktalarından. vatan millet sakarya anlayışı ve kazanamayacaklarını bile bile sırf sparta halkına zaman kazandırmak için savaşmaya gitmesi, türk halkına hitap eder diye düşünüyorum. film iyi gişe hasılatı yapacaktır.
kamera arkasını izlediğimde "ne gerek var kırlara bayırlara inip börtü böcekle uğraşalım, koyalım bilgisayarlarımızı yapalım görsel efektin kralını" dediklerini sandığım, gerçek çekim mekanı az görsel efekti bol (bir başak tarlası sahnesi gördüm başaklar tamam tarlanın kalanı görsel efekt) msn de bazı arkadaşlarımın "300 ispartalı" şeklinde dalga geçtiği izleme onuruna nail olamadığım hollywood filmi...
300 spartalı'nın 1.000.000 (yazıyla bir milyon) perslinin canına okuduğu animasyon gibi bir filmdir.
trailerları izlerken bir çok insan gibi bende 300 filmini heyecanla beklemeye başlamıştım. ancak bugün gidip gördüğümde beklediğime değmeyen, ne senaryosu ne kurgusu olan görselliği ile bir şeyler yapmayı amaçlamış gairp bir film olduğunu üzüntüyle farkettim.
avrupa'nın geçmişinin hiçte "mükemmel" olmadığını biliriz. evet, roman-grek imparatorlukları belli bir medeniyet duruşu göstermişlerdir belki ama bu onları "onurlu,şerefli,özgürlüklerine düşkün" vesaire bir millet yapmaya yetmez-maalesef diyelim hadi-.
bunda bir kıstas kadınlar olabilir mesela. antik yunanlılar hakkında hiçbir fikri olmayan birisi 300'ü izlediğinde "vay be, kadınlarına ne kadar önem veriyorlar" gibi bir düşünceye kapılabilir. ancak bütün avrupa'nın geçmişte kadınlar hakkında ki vukuatları malumdur. aristo bile "kadınlar yaratılışta yarım kalmış erkeklerdir" diyerek antik yunanın kadınlara verdiği değeri anlatıyor. o zamanlar kadınların mal,mülk,özgürlük,"kimlik" gibi temel haklardan mahrum olduğu, tiyatrolarında bile kadın rollerini erkeklerin oynadığı bilinir . kadınların amacı cinsel bir öğe olmaktan başka bir şey değildir zaten. bunu afrodit/venüs "tanrıça"larından anlamak zor olamasa gerek. Şimdi böyle bir bakış açısına sahip antik yunan toplumunun bu dünyaya verecek ne gibi bir mesajı olabilir ki?
ancak böyle 300 gibi filmlerle geçmişlerine ait olmayan ancak yarattıkları fantastik "geçmiş"lerine ithafen filmler yapabilirler ve tabiri caizse bütün avrupa'nın ve hristiyan dünyasının gururunu okşayabilirler.
300 filmi yunanlıların doğululara karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. ancak spartalılar ne kadar insansa, perslerde o kadar hayvan. kime göre neye göre peki?
eğer fantastik bir film olarak bakılacaksa, bu dünyaya köklü bir kültür bırakmış persler neden isim olarak baz alınıyor.
ben filmde persler ile yüzüklerin efendisi'de ki orklar arasında bir fark göremedim şahsen. ancak köklü bir kültür yerle bir edilirken olmayan bir "kültür" varmış gibi gösteriliyor. Şahsen bu tarz düşüncelerle filmi izlediğim için ne savaş sahnelerinde ne de başka yerlerde filmden tat alamadım.
amerika ile iran'ın gergin ilişkiler içerisinde olduğu dönemde bu filmin gelmesi ironik değil, psikolojik harp.. sert oldu biraz ama öyle maalesef.
filmin başında sparta kralına, pers elçisi
-this is blasphemy, this is madness ! * diye bir yorum yapıyor.
akabinde ise dipsiz bir kuyuya atılarak
-this is sparta * cevabını alıyor.
fİlmden sonra, evet dedim, "this is blasphemy, this is madness, this is sparta"..
olmamış..
the 300 spartans
bir twentieth century fox filmi. oyunculari richard egan, sir ralph richardson, diane baker, david farrar. yonetmen rudy mate.
300 spartali savascinin dev pers ordusuyla thermopylae de gosterdigi cesaret ve fedakarlik oykusunu anlatir.
ayrıca iranlıların şiddetle eleştirdiği kendilerini insan dışı bir varlık olarak gösterdiğini söyledikleri bir film.
film sadece görsel efekt açısından tam not alır bence.. kesinlikle doğu kültürünü yermenin yanı sıra özellikle roma' yı çok şiddetli övmüş adeta kendilerini kahraman ilan etmişlerdir.. sadece bir film değilde, batı roma provakatörlüğü yapma misyonuyla yola çıktığı bariz.. pers kültürü dünyanın hiç bir milletiyle kıyaslanamayacak kadar derin ve kendi içinedir..
yalnız bir başka duyguyla bakalım olaya.. türkler olarak istanbul' un fethinin filmini çeksek eminim bizde kendi milletimizi -doğal olarak-göklere çıkarmak için çaba gösteririz.. reklam meraklısı olduğumuz kesin.. tabiki o filmdede biz bizanslıları katil, gaddar, haysiyetsiz olarak gösterecektik.. ayrıc tarih kitaplarını biraz karıştırdığınızda (isteyene yardımcı olabilirim) yaşanmış olayla, filmde anlatılanın senaryo gereği, film oluşturma tekniği ürünü olduğunu göreceksiniz..
öte yandan batılılara göre doğulular her zaman kötüdür. hatta sadece doğulular değil aynı zamanda bilim ve teknolojide daha ileri olduklarını itiraf ettikleri uzaylılar da genel olarak kötüdür. peki kimdir iyi olan; elbetteki bizzat kendileri iyidirler. işgal ederken de (bkz: troy) savunurken de (bkz: 300 spartalı)
filmin sırf bu nedenle bile izlenmemesi gerekirken (ki şahsımca izlenmeyecektir) komşumuz irana karşı psikolojik savaş unsurları içerdiğinden dolayı da izlenmemelidir.
ilber ortaylının yorumu herhalde herşeyi net bir şekilde özetliyor.
diyorki beyefendi:
"amerikalılar hoş bir halktır ama biraz hödüktür. İkincisi niye İranlıları siyah gibi gösteriyorlar onu da anlamadım, akılları sıra siyahlara mı pislik atıyorlar? yani arada bahane bularak siyahları da yeriyorlar. tarihsel olarak film çok kötü, tarihle hiçbir alakası olmayan berbat bir film. Çoluk çocuğun bu filmi seyretmesi son derece sakıncalı, bizim gençlerimiz zaten tarih bilmez, bu tür filmleri izlerlerse tarihi iyice yanlış öğrenirler, çünkü bu filmin tarihsel gerçeklerle uzaktan yakından bir alakası yok. kısaca söylemek gerekirse İran karşıtı propaganda ile yapılmış çok kötü bir film."
frank miller'ın 300 adlı çizgiroman serisinden uyarlanmış sinema filmi. trailer'larını gören herkesin merakla beklediğini söylediği, ama seyrettikten sonra da her şekilde eleştirdiği ilginç bir film olmuş, özelikle neredeyse tüm sahnelerin bilgisayar yardımıyla oluşturulmuş olması filmi teknik açıdan farklı bir yere oturtuyor (yanlış hatırlamıyorsam aynı teknik daha önce sky captain ve world of tomorrow filminde kullanılmıştı). eleştirilere gelince, bir kere tarihi gerçeklere uymadığı söyleniyor, doğrudur, akıl var, mantık var, 300 kişi dev gibi bir orduyu ne yaparsa yapsın durdurabilir mi? ayrıca o devirde toplam dünya nüfusu kaç ki pers ordusu bir milyon kişi olsun? o devirde milliyetçilik kavramı ne arar? bir eleştiri konusu da spartalıları melek, persleri (ya da doğuluları) öcü gibi gösterdiği yönünde, bu da bir noktaya kadar doğru, ama benim seyrettiğim filmde spartalılar özellikle bazı sahnelerde hiç de öyle sevimli özgürlük savaşçıları gibi görünmüyorlardı. sonuç olarak bu bir film, kendisine arka plan olarak tarihi bazı olayları almış fantastik bir film. bana komik gelen bu film temelinde yapılan emperyalizm ve oryantalizm eleştirileri, emperyalizm hayatımızın her anına işlemişken, oryantalizm bizim kendi kendimize bakışımız olmuşken, bu filmin günah keçisi ilan edilmesi.
başrolünde attila dizisinden tanıdığımız gerard butler'ın oynadığı film. attila'da ne kadar yakışıklıysa 300'de o kadar çirkin. tüm film boyunca "spartaa" diye böğürüp adam doğrarken görüyoruz kendisini. filmde görsellikten başka elle tutulur bir şey yok. gerek anlatılanların yanlılığı, gerekse gürültü ve savaş sahnelerinin sıklığı sebebiyle izlemekten zevk aldığım bir film olamadı.
ayrıca film vizyona girdiğikten sonraki ik 10 gün içerisinde 127 milyon dolar hasılat elde ederek rekora gidiyormuş.
film yarmamıştır, yardırmamıştır. senaryo taşmıştır filmden, ciddi bir ahenk sorunu vardır. herneyse, sinema deneyimi adına bir çentik der ve geçilebilir.
lakin şunu söylemekte fayda var, film hiçbir aşamasında ve nihayetinde, tarihsel gerçekliklere bağlı kalmayı esas almamıştır, bilakis bu gerçekliklerin uzağında, görsel bir şölen sunma iddiasıyla var olmuştur. yaptığı hasılatla da, amacına ulaşmış, yani *başarılı olmuş bir filmdir.
altını çizmekte fayda var, filmi tarihle ilişkilendirmek yanlıştır, yanılgıdır...
konu kıtlığı sebebiyle sıkıntı çektiği söylenen ve bu sıkıntının kaçınılmaz sonucu olarak kendini tekrarlamaya ve sıkça uyarlama filmler yapmaya başlamış olan hollywood yapımcılarının gereksiz güç gösterisi. yüzlerce defa karşımıza çıkmış olan birkaç kahramanlık klişesinden ve bir-iki duygusal iç çatışmadan başka hiçbir şey içermeyen film. ayrıca sinemada film izlerken patlamış mısır tüketmeye şiddetle karşı olan birisi olarak sıkıntımı ancak kendimi patlamış mısıra vurarak geçirebildiğim ilk film olmuştur kendisi.* film boyunca kafamın içinde bir hollywood yapımcısının sürekli olarak"evet hiçbir özelliği olmasa da elimizdeki teknolojiyi abararak gişe rekorları kıran filmler yapabiliriz, siz saflar da bir halt varmış gibi gider izlersiniz." diye beni kışkırttığını hissetmişimdir ayrıca.
süper görselliğiyle bir conan çizgi romanı havasındaki film. alt metinler fazla oturmamış ve film aceleye gelmiş hissi uyandırıyor. ne bir truva olabilmiş ne de bir gladyatör.
epik bir öykü anlatan filmler düşünsel olarak da epikliğe yaklaşmalı, az biraz dönem psikolojisini verebilmeli mesajlarıyla*, ayrıca "epik kahramanlar" biraz daha derinlemesine incelenmeli ki özdeşleştirebilelim bir şeylerle, belki kendimizle.
ilk karesinden itibaren frank frazetta'nın elinden çıkmış bir çizgi gibi akan film hayallerimin altında kaldı. önler iyi ama arkalar ı-ıh.
gösterime girmeden önce acaip çevreden gaz verildi 300 geliyor da gidelim de vs diye. bu tarz filmleri sevmediğim halde o kadar kulağıma çalındı ki sürü psikolojisiyle meraklılar kervanına katıldım. film vizyona girdi ama ben bir sebepten gidemedim. geçtiğimiz günlerde korsanda karşıma çıktı aldım. aman yarabbi ! eğer ki ben bir şekilde bu filmi sinemada izleseydim çıkışta oturur kapıda ağlardım herhalde. bu bütçeyle bu kadar saçmalayıp bu kadar dangalak bir çekilebilir ancak. merak ediyorum bu holivudun efektler olmasa olayı nedir? hele o doğulular karı kız takı mal mülk düşkünü alemci insanlardır temasının vıcık vıcık verildiği sahneler. beş para etmez bir filmdir. ya o kapalı çarşıdaki bütün takıları takıp takıştırmış kuşum aydın+fatih ürek ileri modeli kaşı kalemle çizilmiş pers kralı? komedi filmi demek istiyor bu deli gönül 300 filmine ama o bile değil. sınıfsız sıfatsız bir film bu. izlemediyseniz izlemeyiniz , izlediyseniz de eşiniz dostunuz izlemek istiyorsa önüne set olunuz bu filme verilecek parayla çay içiniz yemek yiyiniz ve hatta dilencilere dağıtınız.
çizgi roman uyarlaması olduğu kısmı her zaman es geçilen ***ve gerçeklik yönünden sürekli entresan bi şekilde eleştirilen filmdir. efekt alanında tavan yapmıştır, özellikle koca filmin sadece bir oda da yeşil perde önünde çekildiğini öğrenince ağzım bir karış açık kalmış, teknolojiye oha demişimdir. oyuncuların öyle bir ortamda sanki savaş alanındaymış gibi konsantre olması apayrı bir konudur, aşmış insanlardır, takdir edilesi insanlardır.
yaşanmış bir savaş olan termofili savaşı anlatılmıştır. ama tabii ki persler 1,000,000 değildir, 170000 ile 200000 arasıdır ve leonidas'ın kuvvetleri 300 spartalıyla birlikte diğer yunan kent devletlerinden askerlerle birlikte sayıları 7000 civarındadır.
elbette abartıları olmuştur sonuçta bu bir belgesel niteliğinde film değildir **, her şeyden önce bu bir çizgi roman uyarlamasıdır, spiderman'de ne kadar gerçeklik varsa bunda da o kadar vardır.
savaş ve kahramanlık filmidir, elbette kahramanlar her zaman pozitif değerlere sahiptir. empati yapmak lazımdır burda, ** ayrıca, pers hükümdarı xerxes'in tasvirlerininde çok enteresan bi şekilde birebir filmdeki tasvire uyduğu görülür ilginçtir..
gerçekten olan şeyler nelerdir?
- Çarpışmanın olası sonucunu tahmin ettiğinden, leonidas askerlerini seçerken kıstas olarak, sadece onların gidişinden sonra ailelerini çekip çevirecek oğulları olan adamlarını almıştır.
- vücutlarına yağ süren ve egzersiz yapmakta olan spartalıların bu ritüelleri onların sonuna kadar dövüşmeye hazır olduklarının göstergesidi.
- leonidas çarpışmayı kaybettiklerini anladığı anda kendi seçtiği 300 askeri hariç bütün kuvvetleri geri göndermiştir.
-persler leonidas'ın naaşını ele geçirdiklerinde, askerlerinin yüksek kayıplarıyla hiddetlenen xerxes, başın vücuttan ayrılmasını, vücudun da çarmıha gerilmesini emretti. düşmana ait bile olsa, bir cesedin bozulması, pers kültüründe muazzam bir uğursuzluğa delaletti ve bu olayın ardından xerxes'in derinden pişmanlık duyduğu söylenir. sonradan leonidas'ın vücudu çarmıhtan indirildi ve spartalılara geri verildi.
-herodot'un yazdığına göre spartalı bir asker olan dienekes, kendisine pers oklarının güneşi kapattığı söylendiğinde, tipik cevabını vermiştir: "daha çoğu daha da iyi, böylelikle gölgede çarpışırız." *
gerçeğe yakın bir şekilde anlatımı olan steven pressfield- ateş geçitleri'ni şiddetle gerçeği öğrenmek isteyenler okuyabilir..
cizgi film uyarlaması bir sinema filmidir.. medeniyetler çatışması tezinin dayanağı olarak algılanmamalıdır. geyiği yapılmalı ve geçilip gidilmelidir. keza yönetmeni de zaten hiç bir zaman filmin gerçeklikle uzaktan yakından alakalı olduğunu söylememiştir böyle de bir kaygısı yoktur.. sadece film çekmiştir.
bol bol testosteron, kan, dövüş, kafa-bacak kopması içeren bir tür rahatlama filmi. filmden bir anafikir çıkarmıyorsunuz, zaten marvel tarzı çizgi roman uyarlama filmlerde senaryoda bütünlük, mantıklı sebepler, mesaj taşıyan öğeler aramazsınız. bu da böyle bir film. filmin en önemli özelliği tamamının stüdyoda çekilmiş olması. takdire şayan.
300 spartalı 1000000 persliye karşı ha! pes doğrusu dedim ve izlediğime bin pişman oldum. efektler biraz iyi olabilir ama senaryo berbat. eminim ki tarihe ilgi duyan arkadaşlar araştıracaklardır böyle bi senaryo yok. uydurup yazmaya ne var ki. ben de çıkıp persleri öven bi senaryo yazsaydım olurmuş demek. yalnız onların sevgili holywood'cuğu çekmezdi bu filmi mecburen bolywood'da çekmem gerekirdi.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
