geçim derdinde dul bir kadın olan sultan (türkan şoray) çocuklarıyla yaşamaktadır, çocukların adları da hüdai fedai türü şeylerdi sanırım, zira eve gelen köpeğe uyaklı olsun diye enayi demişlerdi. mahallenin bakkalı bahtiyar (şener şen) sultan'dan hoşlanmakta, bir komşuyu (adile naşit) da aracı yapmaya çalışmakta falandır. ama sultan yüz vermez buna.
bir gün çeşme başındayken dolmuş şoförü kemal'le karşılaşır sanırım sultan. kemal, muhtar'ın(ihsan yüce) oğludur. şımarık, züppe, gıcık, kendini beğenmiş, çapkının tekidir, mahallenin bayanlarını dilediğince kandırma yetisine sahiptir. filmde ayrıca yan rollerde ilyas salman ve erdal özyağcılar da vardır.
çamurun içinde boğuşma sahnesi, "aaannneeee, çokomel al banaa!" diye bağıran veletler, açık kahve tüyleriyle enayi adındaki köpek, sürekli doğuran komşu, çocuğun gözüne sabun kaçınca "gözün daha parlak olur" diyen türkan şoray ve "yaniyooo" diye ağlayan çocuk.....
ve her şeyden öte, aşırı bağlılığı ve tüm saflığıyla bakkal bahtiyar. "tultan hanım"ından azar işitince şaşırıp "aaa! toğan erkeği dedi bana!" diyen bakkal bahtiyar. s'leri söyleyemeyen, heyecanlanınca dükkanda pirinçleri yerlere döken saf bahtiyar. ne sevimli karakter yahu o. e be sultan, o adam kaç kızı kandırmış, bir gelinliğe kanacak kadın mısın sen? bak ne güzel bir bakkal var burda, ömrü boyunca sevecek seni.
bence mutlu sonla bitmiyor film. özellikle de bahtiyar açısından düşünürsek.
yıllar geçse bile güzelliğinden hiçbirşey kaybetmeyecek bir yeşilçam klasiği! güzel yapılan bir iş, ne zamanla ne de mekanla ilgilidir. sultan bir klasik olarak bunun en büyük ispatıdır bence. türkan şoray'ın en güzel göründüğü filmlerden biridir. minübüste kemal çeşmeden su alan sultana orhan gencebay'dan bırakın da yaşayalım çalar! bundan daha romantik, daha çekici bir sahne olabilir mi? ordaki o utanış, çeşme başında unutulan, dolup taşan o kova, sultanın o mana dolu gülüşü... ya o kavgaları. ya o kavuşmaları... on numaradır bu film. hatta onbir.
ekürileri için ;
(bkz: selvi boylum al yazmalım)
(bkz: vesikalı yarim)
türkan şoray'ın en başarılı filmlerinden birisidir. en sevdiğim türk filmlerindendir ayrıca. bakkalıyla, muhtarıyla, dayak yiyen ev hanımıyla, dayak atan kocasıyla, sinemada kemal'in sultan'ın ensesine püflemesiyle falan baya güzel bir filmdir. hatta o püfleme sahnesi arkadaşlar arasında sıkça dalga geçtiğimiz bir şeydir. *
from skies to the earth i keep just falling
and all these years i've been just foolin' around
and nothing in my hands
no nothing in my hands..
they teach you how to love and how to grow..
what to hide ,how to show..
they know what you had done just all before
and the roads are open for you to choose one from..
pazartesi günleri saat 21.00 sonrası nurgül yeşilçay'ın oynadığı kanal d dizisi. nurgül doğulu oluyorum diye sesini kalınlaştırıp ne tuhaf konuşuyo öyle.*.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.