sicim teoremi

  1. fizigin en karisik konusudur, cunku her seyin teorisini yani aslolani bulmak hedeflerinden biridir. *isterdim ki formullerle bu garip teoriyi aciklayabileyim lakin sicim uzunluklari su kadardir yok efendim soyle olursa soyle olura 3 dakika bakinca benim kafam donuyor ancak resmini koyabilirim ama onu becerebilecegimden emin degilim, aciklama kismiysa bu teoriden ne anlamadiysam o olacak, daha fazlasini beklemeyin bu tanimda.


    esasen fizikci olmadan sicim teorisini anlatmanin tek bir yolu var sanirim : bu teori evreni aciklayacak olan teoriler silsilesidir. her seyin teorisinin kapsami fizigin kendisini asmis durumda o kadar ki gelisen teori, ancak 6 yasinda ki bir cocugun garip cizimlerine benziyor ve ancak o cizimler kadar anlasilir olabiliyor ***. onemli bir nokta, sicim teorisi, m teorisi olarak ya da her seyin teorisi olarak da bilinir ve temelde evrenin yapisini aciklamaya calisir. teori uzerinde calisan insanlar m kelimesinin mistery'den geldigini dusunuyorlar, ancak buyulu ya da bilinmeyen, olayi fizikten cikarip, metafizige soktugu icin olay burda garip bir hal aliyor.
    tabi bunu stephan hawking'e sormak lazim zira teoriyi ortaya atip adina m diyen kisi kendisidir.bazilarina gore, ne kadar spesifik fizik teorileri ortaya atilsada evrenin en dibinde ne oldugu asla bilinemeyecek, bunu insanlarin anlamasi mumkun degil. yani butun denklemler acikliga kavussa bile esas ana denklem nedir ne degildir sorusu havada asili duracak gibi. cunku en basindan uzay surekli soru isaretleri cikariyor onumuze, uzayda galaksileri birbirinden ayiran karanlik enerjiler nedir.. nerden gelir..vs...

    neyse, isleri daha karistirmadan gelelim su teoriye,ben bu teoriyi anlayabilecek kadar zeki degilim ama ezberlediklerimi anlatabilirim :

    sicim teorisine gore, evren bizim fark edemedigimiz 6 boyutta titresen sicimlerden olusuyor. bizim evrenimiz 11 boyutlu bir duzlemde surulen zar yapisi gibi biseyden ibaret. yani bizim disimizda bir cok paralel evren var. mesela siz simdi burdasiniz ve bunu okuyor ve anlam veremiyorsunuz ya? bi baska evrende sizin esiniz de kendi hayatinin gercekleriyle ilgileniyordur muhtemelen. yuzuklerin efendisi gozunuze daha anlamli, fantastik romanlar biraz daha realist gelmeye basladi di mi gozunuze ? belki de tolkien biliyor konusuyordu *. tolkien'in soyledikleri bir yana bu teori matematiksel temellere dayaniyor, tabi bu temelleri benim burda anlatmama imkan yok.
    teori, kutle cekimi, elektro manyetik kuvvet, guclu zayif nukleer cekimi gibi 4 temel kuvveti aciklayabiliyor. ornegin, yer cekimine karsi gelebiliyor olmamiz, kutle cekimi kuvvetinin zayifligini gosterir. bunun sebebi de bu kuvvettin 11 boyutlu olan evrende dagilmasi. bu teori solucan delikleri ve karadeliklere deginir.
    solucan delikleri evrende ki kestirme yollar. boyle bir yoldan gecerek tee alt evrene gidebilirsiniz...

    parapsikolojik olaylar aslinda paralel evrenin uzerinizde ki bir yansimasi olabilir. diyelim ki cok zorlu bir yarismaya girdiniz rakipleriniz guclu fakat iciniz cok rahat o yarismayi kazanacaginizdan eminsiniz, elinize bir kagit geliyor ve siz o kagidi actinizda icinde ne yazdigini biliyorsunuz, bu ve ya bu gibi seyler paranormal olaylardir... ama stephan hawking'e gore degil. bizim bildigimiz evren disinda ic ice gecmis esizlerimizin bulundugu sonsuz sayida evren var demektir. yani siz bu yarismanin sonucunu bilmediginize gore bu yarismayi kazandiginizi dolayli yollardan "hissettiniz" ya da ogrendiniz.

    bu su demektir, solucan delikler diye bir sey varsa eger, evrenler arasi gecis olabiliyordur yani evrenler birbirine baglidir ve bizler sadece butunun parcasiyizdir. ve beynimiz asla butunden bagimsiz olarak islemez. tamam, biraz daha fantastik konusayim, bunu demek istiyorum : sizin esizlerinizin hali sizi de etkileyebilir. sebepsiz korkular, durduk yere gelen ic sikintilari, gelecegi gosteren ruyalar ve hisler.

    olayi daha da karmasiklastiran bran diye bi olay var. hologram ornegi ile aciklaniyor. bu branlar surekli bir ust boyuta aciliyorlar. hologramlarda eger dogru acidan bakarsaniz, iki boyutlu bir yuzeyde, uc boyutlu bir nesnenin goruntusu secilir.. yani ustte ki bilgiler altta ki olusuma yansir. yani bizler sadece paralel dunyanin yansimasi olabiliriz. ve ya bizim bir alt evrenimiz var bizim yansimalarimidan olusan ! simdi platon gozunuze daha cekici gorunmeye basladi degil mi ? evet bana da oyle bi karizmatik gelmisti *

    dunyanin hologrom oldugunu var sayarsak, butun bilgiler dunyanin her yerinde bulunabiliyordur. ki bu da kehanetleri ve kahinlerin calisma metodlarini aciklar.

    uzun lafin kisasi her seyiyle fantastik bir teori. dusunsenize paralel evrenler ! sizin belki prenses oldugunuz, ya da jimmy page gibi gitar caldiginiz, hatta tool'un solisti oldugunuz, ya da spiderman oldugunuz, galaksi donanmasinin komutani oldugunuz bir evren bir yerlerde olabilir !

    (dawn 16.10.2007 10:14 ~ 16.10.2007 11:16)
  2. şu anda geçerliliği hiç bir önem arz etmeyen teoremdir. mars a gidemiyoruz adam gibi henüz, kıvranıyoruz. solucan deliklerinden başka evrenlere açılacağız ha? yavaş açılalım bence.

    hem paralel evrenler olması ne gibi bir güzellik katacak ki keşfettiğimizde. paralel evren diye bir kavram olamaz. ben benim ve başka yerde olamam. gen yapımda en ufak değişiklik olsa ben bana bile benzemem. bu bakımdan paralel evren fikri bana doyurucu gelmiyor. bana benzeyen biri bile olsa o "ben" değil ki...

    paralel evrenlerin var olması, evrende bulunan şeylerin sadece daha fazla olması demek. bu da çok bir anlam ifade etmiyor devasa evrenimizde... sadece 20-30 katı(veya neyse) büyük bir evren modelimiz olur demek. ha farklı fizik yasaları geçerli ise eğlenceli olabilir. tabi anlayabilirsek. farklı yasalar geçerliyse de zaten paralel evren olmaz, ben orada kraliçe olamam*. hatta beni görsem ben olduğumu bile algılayamam farklı yasalar ile. ve bu yasalardan dolayı evrenin içinde dolaşsak bile hala kendimizi kendi evrenimizde sanabiliriz.

    ya, beni bilen bilir, kısıtlamayı sevmem hayallerimi, ama bizim evrenimiz bize yeter hacı.

    banliyöde bir evim olsun, boy boy çocuklarım koşuşsun dizimin dibinde, sevdiğim kadın yanımda olsun... faturalarımı dert etmeyecek kadar para kazanayım, paralel evrendeki "balıkçı kral" da krallığında hüküm sürsün...

    salla... kendi bahçemizde dal olmadan başkasının bahçesinde ağaçlık taslamayalım...
    (argus wishingwell 06.11.2007 10:21 ~ 06.11.2007 10:55)
  3. Karıştır yaparken her gördüğümde, hani büyük abdest gidermenin kaba tabiri "sı.ım teoremi" diye okuduğum başlık.
    Hep aynı tongaya düşüyorum ve "Vay be adamlar bunun bile teoremini yapmışlar!" diye iç çekerken başlığa girip bambaşka bir şeyle karşılaşıyorum.
    Ama yine de fena fikir değil hani... Sı.ım teoremi... Üstünde bir düşünmek lazım.

    (poetisa 11.07.2008 12:55 ~ 10.12.2008 18:37)
  4. Maddenin en küçük yapı taşının, noktasal parçacıklardan değil de sicimlerden oluştuğunu savunan fizik teorisi. Bildiğimiz evren, iki temel fizik kuramıyla işliyor gibi gözükmektedir. Birincisi Einstein'in Newton mekaniği üzerine inşa ettiği "görelilik kuramı"; diğeri ise atom altı hareketliliğini açıklayan "kuantum kuramı". Görelilik kuramı gezegensel yani makro evreni, kuantum ise atomsal yani mikro evreni açıklar. Evrenin işleyişi, hem makroyu hem mikroyu kapsayacak şekilde tek bir kuram altında birleştirilebilir mi? Sicim kuramı ya da genel kabul gören adıyla "string theory" işte bunu yaptığını iddia ediyor. Eğer sicim kuramı doğru ise bu iki teori birleştirilmiş olacak ve bu birleşim, şimdiden bilim tarihinin en büyük adımı olarak kabul ediliyor. Fakat bir sorun var; eğer bir atomu güneş sistemi kadar genişletebilseydik, tek bir "string" sadece ortalama bir ağaç boyutunda olacaktı. "String"leri gözlemlemenin imkansız oluşu şu soruyu akla getiriyor: bu teori bir fizik kuramı mı yoksa felsefi teori mi? Konuyla ilgili, sıradan izleyici için yapılmış 3 adet 8 bölümden oluşan bir de belgesel mevcut.

    http://www.pbs.org/wgbh/nova/elegant/program_d.html

    şurada da konuya değinen bir bbc belgeseli var(trt2): http://video.google.com/videoplay?docid=-8199289394415625763&q=&hl=tr
    (freakme 06.02.2009 14:30 ~ 06.02.2009 14:35)
  5. şimdi esasında 3 temel mekanik vardır.
    tabi bunları 3 diye nitelendirmekte yanlış. zira örnek vermek gerekirse maddenin fiziki halini nasıl tam 3 (gaz-sıvı-katı) diye nitelendiremiyor, plasması vs. 5 yada 6 diyebiliyorsak aynı durum fiziği mekanik çalışmasına göre de 3 demek yanlış olur. ama kabaca konusursak 3 e ayrılmış diyebiliriz.

    bunlar tabii ki mikro dünyada işleyen kuantum mekaniği *, makro dünyada işleyen görecelilik mekaniği, ve günümüz dünyasında kullandığımız newton meknaiği. genelde newton meknağinin yıkıldığına dair yanlış bilgiler dolanır erafta yer yer. oysa dünya üstünde herbirimiz bu mekanik evren içinde yaşayıp bunu algılarız.

    sicim teorisi ise titreşim teorisinin bir üst basamağıdır.
    hatta temeli yanılanın aksine uluslar arası medya tarafından orası burası yamuk diye aşırı pof poflanan ve defalarca yanılan hawking abimize değil leonhard euler e dayanır.

    euler ve sonrasında gelen fizikçilere göre zaten insanlar, taşlar topraklar sürekli bir titreşim içindelerdir. ve bu titreşimler başka bir titreşime yol açabileceği kurgusudur. ve bir yerdeki titreşimin etkimesi kafaları karıştırır. bunu genelde ipe benzetirler eğer parçacıklar ip gibi sıralnamışsa bir noktadaki titreşim bildiğimiz klasik fizikteki gibi diğer parçacıkları titretip dalgalanmalara yol açacaktır. buna en iyi örnek olarak gitar telini gösterirler hep. gitar teline vurduğumuzda ilk vurulan tanecik esner ve titreşim yapar, sonra yanındaki parçacık sonra onun yanındaki esneyip gözle görülür bir titreme yapmaya başlayacaktır.
    ve hattaa bu titreşim biz farkedemesekte bir alttaki telide titretecektir yarattığı basınç ile.
    iş klasik newton mekaniğinde gayet normal gözükse de, parçacık fiziğine daldığımızda parçacık içindeki zamanın bizim zamanımızdan farklı olduğundan yola çıkarsak ** bu titreşimdeki durumda elektronlar hatta quantlar titreşim anında boşluktaki durumda nasıl davrandığı yada nasıl etki ettiği. zira kuvantum mekaniği gravitasyonel yani çekim kuvvetsel mekanik üzerine kurulmamıştır. zira etkisi yok denecek kadar azdır *tabi süper kütle çekimi gibi başka kavramlar vardır bunun hakkında, o muhabbeti ben de bilmiyorum.
    tabi temelde 5 sicim teoremi olmakla beraber içinde yüzlerce dala ayrılır pek çok fizikçiye göre. kimisi efenim yok 9 boyutlu bir evren yaratır yok 11, yok 17 vs. vs. muhabbet uzar. aslında olayın esasında etki tepkinin mikro dünyasında yaşamasından uydurulan bir durumdur. zira kuvantumun içinde ayrı bir görecelilik fiziği vardır. zaten o yüzden kuvantum mekaniği deriz. zira elektron içindeki quantların ışık hızında titremesi yada dönmesi bunun yanında elektronunda müthiş bir hızda dönmesi yatar. işte bu noktada nasıl gitar telini titreşirken tek bir tel değilde pek çok tel görüyor gibi oluyorsak aynına benzer işin mikro dünyada da vuku bulması ama başka etkilere yol açtığı üzerine dayanır. **

    yazıyı okuduktan sonra gelen ek;

    şimdi abi ne alaka ben bi nane anlamadım diyorsak ki ben olsam derdim;
    şimdi başta gitar teli demiştik. lise mentalitesi olarak düşünnüp gitar telini 2 boyutlu alalım. ve titreşim tek bir yöndedir. yani aslında enine dalgalar oluşturur. şimdi onu gitar teli değilde 3 boyutlu bi madde bi küp olarak düşünelim. ve titreşimide tek bir yönde değilde 3 boyutlu yönde verelim. birsürü titreşim bi sürü hızlı mekanik garip etkiler.. kendi içinde çoklu uzay muhabbeti...
    (merlin 06.02.2009 15:15 ~ 06.02.2009 15:23)

  6. şuna da bir bakıver diyardaşım


    (tinuviel 06.05.2012 15:11)
  7. big bang theory adlı dizide, sheldon cooper'ın üzerinde çalıştığı, dünyanın en karışık fizik teorisidir.
    (olurooleseylerbazen 06.05.2012 15:54)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.