henüz tanışma fırsatı bulmadığım, ancak girdiği tanımlardan bu kadar farklı konuda bu kadar çok şey bilmesine şaşırdığım üslubu kuvvetli yazar.
şahsımla ilgili ilk tanımı girerek de bende ayrı bir yer edinmiştir.
( #174281 ) numaralı tanımı ile benim ucundan kıyısından günlerdir anlatmaya çalıştığım konulara bilgece ve bildiğini açık açık belli edercesine yorum getiren, akıllarda soru işaretleri oluşturan; bilgisi engin, kalemi güçlü vampir.
anladım ki "anlatmaya çalışmak"la olmuyor bu işler. ta ki gerçekten bilen biri gerçekten anlatana kadar. eli kolu dert görmesin.
artık peşindeyim *, kusura bakma...
bugün itibariyle bütün tanımlarını patlatarak bir daha dönmemek üzere terk-i diyar ettiğini söyleyerek beni üzmüş odtü'lü vampir. daha doğrusu eski vampir. aynı zamanda ekşi sözlük'te de yazardır. söylediğine göre bu kararı almasında gilgalad'ın görüş farklılıklarından dolayı tanımlarına yaptığı muameleler, müzelik tanımları müzeden çıkarması etkili olmuş. ayrıca dyarın da tıpkı türkiye gibi gittikçe muhafazakar bir kitlenin istilasına uğradığını da belirtmiştir.
yolu açık olsun ama keşke böyle bir karar almsaydı.
her gidenin, her kaybın arkasından neden üzülmek bize düşüyor.
taciz edelim o'nu... rahat vermeyelim. gidişinin anlamsızlığını ve yanlışlığını anlatalım uzun uzun. güzel, iyi ve doğru adına her ne varsa, korumak için çaba gerektirir. sartre'dan bunu esirgeyecek değiliz herhalde...
son yazdığı tanımlardan birisine karma verdim ve ufak bir tartışma yaşadık. en son dün gece, cevap yazmıştım acaba diyorum benim tutumum da etkili mi olmuştur? bana "umarım yanıldığını söyleyip özür dileyecek kadar cesursundur" demişti. demek ki cesaret bu değilmiş. üzüldüm, ama muhafazakarlaşmak mı? bırakın canım sizde? sözlük ve mufazakarlık, yanından bile geçmez.
ayrılma konusunda söyledikleri yukarıdakiler gibi ise gerçekten gayet haklıdır. recep tayyip erdoğan başlığına girmeye pek gerek yok aslında, bakılması gereken yer hangi tanımların hit aldığı ve hangi başlıklara rağbet olduğu. ben burada eleştiri yazınca ha bire eksi ve hakaret alıyorken, yağlama yapanlar listelerde sürekli en yukarılara yerleşiyordu. en sevilen yazarlar kategorisine de bir bakmak lazım. ve bu kişilerin hangi başlıklara ne yazdığına... öyle recep tayyip erdoğan başlığına bakarak olmuyor kısacası bu işler. aslında bunu iddia edenler de gayet iyi biliyorlar söylediğimi ama işlerine gelmiyor. bu ülkede isyana kalkışan, gizli gizli planlar yapan hainlerin adına methiyeler düzen onlarca yazarın, onları yağlayan onlarca yazar gözüken yazmayanın bulunduğu bir sözlükle ekşi sözlüğü karşılaştırmak da garibime gidiyor açıkçası.
iyi bir yazar ayrıldığına göre bize üzülmek ve selametle demek düşüyor.
kimsenin arkasından, diyarda sırf benim gibi düşünmüyor diye ağlayacak sızlayacak değilim.
ne hikmetse bazı şahsiyetler, işine gelince "biz eziliyoruz, benle zıt düşen çok kişi var" diyerek, eziklik politikası üzerinden fazlaca dikkat çekip, milleti acındırarak fazladan özel ilgi aramakta. ***
yıkama yağlamayı sen şu şu şu kimseler, nesneler için yaparsın, başkası da başka kimseler ve nesneler için yapar, sırf senin sınırları dar bireysel aklın buna ermiyor diye kimseyi eleştirme hakkını taşıyamazsın.
görüşü ne olursa olsun, sivri yazdığın zaman herhalde ki karşı kutuptan tepki toplarsın, bu hayatta da böyledir, eğer hayatı çözemediysen, sanal dünyayı da boşver önemseme.
sivri dilli olmak, haklı olsan da doğru bir haraket değildir, o yüzden kim neyi savunuyorsa, penceresini biraz geniş tutmalı.
ben tutamıyorum o ayrı mesele, o yüzden de bazen tepeme biniliyor ama bunu da yadırgamıyorum sakin kafayla düşününce !
neymiş?
kimsenin görüşü bizleri ilgilendirmezmiş, dilin hafif kaldığı sürece, hakkını istediğin gibi ara, haykır. kaçmak sadece benim gözümde zayıflık oluyor.
sartre tanımlarında gayet güzel bir üslup kullanıyordu ve bilgi açısından da gayet tatmin ediciydi. burada olması gereken biriydi fakat gitti ve her zamanki -tam da beklediğim gibi- gibi tepki verildi. adam sözlükten ayrıldı.
"biz eziliyoruz, bize zıt düşen çok kişi var" lafını ne sartre'dan, ne benden, ne de başkasından kimse duymadı. nerenizden uydurduğunuz da meçhul. onun yerine, gerçekte bahsedilen şey şuydu "ha bire hakaret yiyoruz, karşılık vermiyoruz, adamlara birşey olmuyor" eğer sizin bu cümleden anladığınız "eziklik" ise, burada bu yüzden özel ilgi beklediğimizi filan sanıyorsanız baya baya yanlış anlamışsınız. sartre da aynı sebepten gitmiş olduğuna göre daha ne?
bazı yazarların "acındırma" olarak adlandırdığı şey aslında hakaret edenin karşılığını almaması sonucunda burada ve geçitte zamanında veryansın edişimizdir sanıyorum. bunun da acındırma ile alakası olmadığını o zamanlar yazdıklarımı okuyan herkes hatırlar kanaatindeyim. yapılan şikayeti eziklik, adaletli olunsun demeyi acındırma olarak algılamak kime bahşedilmiş bilmemekteyim.
burada bazılarının dediği gibi "çok uzundu okumaya üşendim" denecek kadar ayrıntılı yazan, kendi fikirlerini açıklamaktan zerre korkmayan, bunu da her tanımında gösteren yazarların hakkında yapılan "ezik" yorumu da lisede kıskandığı arkadaşını bir hışımla aşağılamaya çalışan hırslı,tıfıl ergenleri hatırlattı bana.
sartre bu sözlüğe lazım bir yazardı. gitmesine üzüldüm. her ne şekilde yorum yapılırsa yapılsın, artık önemi kalmamıştır.
yeni hafta, yeni gün, yeni düşünceler... hadi daha samimi olayım ve doğrusunu söyleyeyim: kırılmaması ve yalnız bırakılmaması gereken dostlar... evet, işte bütün bunlar insanı verdiği kararlardan vazgeçirmeye, hatta ilkelerinden ödün vermeye itiyor.
bu vazgeçiş, vazgeçene döneklik hissi verse bile*
3-5 gündür diyara uğramadığımdan geri dönüşünden de yeni haberim olan, ziyadesiyle sevindiren yazar. tekrardan hoşgelmiş. güzel de tanımlar girmiş. takipteyiz.
her ne kadar kendisine gönderilen yarasalara cevap vermeme gibi bir huyu olduğu izlenimine kapılsam da dolu dolu yazan, farklı düşünen ve farklı düşüncelerini siyasi bir üslupla değil, olabildiğince mantıklı cümlelerle dile etirebilen bir vampire benziyor. sanırım o nedenle benzer konularda benzer mantıkla benim yazdıklarım yerin dibine batırılırken, bakıyorum, kendisine pek kimse dokunamıyor. lutfedip diyalog kurarsa işin sırrını öğreneceğim.
bu sözlükte gerççekten iyi yazan birkaç isim keşfettim. umarım daha çok vardır ve hepsini teker teker mağaralarından çıkarırım. korkun benden!
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.