son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
yazar kolaycılığa kaçmaktadır zannımca...
belirleyici hiçbir özelliği olmamasına rağmen elüstünde neden tutulduğunu bir türlü anlayamadığım şahsiyet... ekranlara çıktığında, her defasında ya kadınlardan bahsediyor ya da rakı ile neyin nasıl yeneceğine veya herhangi bir yemekle herhangi bir içkinin nasıl içileceğine dair öğütler veren ayyaş kişilik...
bu iki yazarın beraber yazdıkları ve başyapıtları olarak kabul edilen kapitalizm ve Şizofreni adlı eserlerinin ikinci bölümünü oluşturur. ilk kitap anti-Ödip'tir...
her ne kadar belirleyiciliği olmasa da yazarlara müthiş keyif veren bir şey... canın mı sıkıldı, patlat bir tane gelecek mac girdisi... canın mı sıkıldı, patlat bi tahmin, hem tribünsel olsun hem de seni sarhoş etsin... canın mı sıkıldı, patlat bir tane oynanmamıç maç yazısı... canın mı sıkıldı... canın çıksın...
ama ınanamıyorum yav... fenerin karsısına cıkan her takıma mutlaka bısıyler oluyor.... elleri ayaklarına dolasıyor valla... umarım bi üst turda en kısa zamanda elenır de rahatlarız...
ayrıca, bütün bir şampiyonlar ligi maçlarında da yenilmesini arzuluyorum fener'in...
bir kavram olarak "sivil itaatsizlik" thoreau'ya aittir. sivil itaatsizlik'in öncüsü olabilmesi için ghandi'nin 1817'den önce doğmuş olması gerekmektedir. ama, ghandi 1869 yılında doğmuştur. dolayısıyle ghandi "sivil itaatsizlik" in öncüsü değildir. sadece fazlasıyle etkilenmiştir thoreau'dan... pöpülerleşmesi Ghandi iledir...
bakalım sorguculara da sözde demokratlık yapabilecek mi?
post-modernite dendiğinde akla gelecek ilk isimlerden bir tanesidir... postmodernlik tartışmalarında kendisine çok kereler atıf yapılan düşünür... lyotard, modernizm sonrası dönemi postmodernite olarak tanımlamış ve bu işi sonuna kadar götürmüştür... ama kendisine asıl ünü "postmodern durum" isimli kitabı getirmiştir. 1979 yılında kanada hükümetine hazırladığı bu metin postmodern durum felsefesinin amentüsüdür...postmodern durumun mükemmel bir tasviridir. modernite lyotard için, devleti meşrulaştırmak için kullanılan bir meta-anlatı'dan başka bir şey değildir... jacques derrida'dan fazlasıyla etkilenmiştir...derrida'nın althusserl'den etkilendiği gibi etkilenmemiş sadece okumakla yetinmiştir. ama bir lacan denemesi yahut okunması bağlamında freud'dan da etkilendiği söylenemez ve hatta eleştirdiği de söylenebilir. çünkü lyotard için dil çözümlenemez ve parçalarına ayrılamazdır...deleuze'cü arzu nesnesi onda yerini postmodern durum'a bırakmıştır ve dolayısıyle yapısalcılık dışı kalmıştır denilebilir. fakat ölümüne kadar yaptığı çalışmalar incelemeler her ne kadar rapor(!) özelliği taşısa da postmodern teoriye onun kadar kimse katkı yapmamıştır denilebilir. parçalı-bulutlu bir düşünürdür... gençliğinde marxsist bir geleneğe sırtını yaslamışken kanada ve benzeri hükümetlerden çalışmaları karşılığında aldığı ödenekler sayesinde, karşı bir marx konumlanması yaşamıştır. dolayısıyle geriye nietzsche ve martin heidegger kalmıştır... fransızdır...
kelime fransızca'dan dilimize girmiştir... yazılışı da aynıdır...
ilk peygamber hz. adem'in eşi... kabil ve habil'in annesi... batılı karşılığı eva'dır...
habil'i öldürdüğü için...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |