lions in a cage

gururumuz pentagram'ın unspoken adlı albümünden enfes bir parça. hatta buyurun sözlerini de yazayım.



wish that i had been born long before
my brother's got me up against the wall
of my siblings i'm the lucky one
left alive here where there is no sun
i was put here at the age of four
fifty odd years spent behind a door
one more day and i will be the king
people will believe it, they'll believe in anything

see the lions in the cage, see the victims of the rage
lions, lions in a cage, fifty years behind a wall
lions, lions in a cage, see those lions in the cage

thirteen yards of dusty dungeon floor
is the longest path i've walked before
they took me out into the glaring sun
and still they tell me i'm the lucky one
single out the weak link in the chain
a generation damaged in the brain
i'll lift my head up high and see the sun
and then when it's my turn, i'll make sure that i spare no one

see the lions in the cage, see the victims of the rage
lions, lions in a cage, fifty years behind a wall
lions, lions in a cage, see those lions in the cage

whose hands are these? they reach in and take my own life
with my hands... but i've killed my brothers, too. when i had to.
i have no doubt.
i have no soul.
whose hands are these?
who took away the light?
who has the right?
who gives a damn!
(29.01.2007 16:52)

the blues brothers

ayrıca;

(bkz: the blues brothers band)
(11.01.2007 05:21)

boby sands

tutuklanma, hapis dönemleri, açlık grevi süreci; terry george'un yönettiği, helen mirren'ın başrolünü üstlendiği some mother's son adlı filmde de dramatik bir şekilde işlenmiş olan ira lideri.
(09.01.2007 14:11)

i ll sleep when i m dead

aynı zamanda bon jovi'nin keep the faith albümünün 3. şarkısı olup sözleri aynen aşağıda görüldüğü gibidir...




seven days of saturday
is all that i need
got no use for sunday
'cause i don't rest in peace
don't need no mondays
or the rest of the week
i spend a lot of time in bed
but baby i don't like to sleep no

i won't lie to you
i'm never gonna cry to you
i'll probably drive you wild 8 days a week

until i'm 6 feet under
baby i don't need a bed
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead
till they roll me over
and lay my bones to rest
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead

so you're looking for some action
i got got everything you need
better keep your motor running
'cause i was built for speed
this ain't no slumber party
got no time for catching z's
if they say that that ain't healthy
well then living's a disease

we're never going to die baby
come on let me drive you crazy
we'll make every night another new year's eve

till i'm six feet under
i won't need a bed
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead
till they roll me over
and lay my bones to rest
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead

sleep when i'm dead, sleep when i'm dead
gonna live while i'm alive,
i'll sleep when i'm dead
seven days of saturday
is all that i need

got no use for sunday
'cause i don't rest in peace
i was born to live
you know i wasn't born to die
but if they party down in heaven
i'll be sure to be on time

until i'm six feet under
i don't need a bed
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead
till they roll me over
and lay my bones to rest
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead

i feel like i'm exploding
going out of my head
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead

till i'm six feet under
and they lay my bones to rest
gonna live while i'm alive
i'll sleep when i'm dead

sleep when i'm dead, sleep when i'm dead
gonna live while i'm alive, sleep when i'm dead

(04.01.2007 14:27)

as i lay dying

aynı zamanda bir dönem in flames'le birlikte turneye de çıkmış olanve kuruluşu 2001'e dayanan bir metal grubunun da adıdır.

buyurun burada daha fazla bilgi var;

http://www.asilaydying.com/
(02.01.2007 15:48)

as i lay dying

bir william faulkner romanıdır.
(02.01.2007 15:46)

alp er tunga sagusu

günümüz lise edebiyat kitaplarında eski türkçe metniyle yer almakta olan sagudur. tamam kabul, dilimize sahip çıkmalıyız değerlerimizi bilmeliyiz ama öğrencilerin anlamını bilmedikleri bir metne bön bön bakıp hocanın sorularını "hadi belki tutar" anlayışıyla rastgele cevaplamaları derslerin ne derece verimli geçtiğinin güzel bir kanıtıdır bence. hani türkçenin korunması, kullanımının yaygınlaşması vs. sadece uluslararası şarkı yarışmaları gündem maddesi olduğunda çemkirilecek konular değil sanırım.
(02.01.2007 15:24)

irtica

toplamda altı harften oluşmuş arapça kökenli bir sözcüktür görünüşte, yok ama öyle göründüğüne bakılmamalıdır, şunu kanıtlamıştır ki bizlere toplamda altı harf; kökeni yüzyıllara dayanan, laik temeli ise 83 yıl öncesinde oturtulmuş bir türkiye cumhuriyeti'ni senelerce karıştırmaya yetip artmaktadır bile.
nedir ki irtica?
neymiş ki tanımı bunca senelerdir adam gibi yapılamıyor, herkes onu bir voleybol topu gibi * makamdan makama atıyor?
evet önceki tanımlarda da belirtildiği gibi, tdk tarafından gericilik tanımından ötesi laik görülmeyen bir harfler toplulugudur irtica.
ortada bir sürü farklı tanım dolanadursun asıl anlamını, asıl teşkil ettiği amacı bilmiyor muyuz bizler? halk, yönetenler?
bilmez olur muyuz...
peki nasıl olur da bir sürü farklı tanım ve ortada dolanan bir amaç * bu kadar alenen tartışılabilirken, onun varlığından ya da yokluğundan şüphe duyabiliriz?
nasıl ki sanatın anlamını bilen bir insan "türkiye'de sanat var mı?" gibi bir soruya düşünmeden cevap verebilirse, irticanın anlamını bilen, biliyor geçinen bu halkın da aynı açık sözlülükle "türkiye'de irtica var mı?" sorusuna cevap verebiliyor olması gerekmez mi?
haydi halkın bilmesini geçelim, farzedelim ki halk da anlamını daha iyi öğrenebilmek ve onun engellenmesini sağlamak için kullandı oyunu, bari başa geçenler o malum ulusa seslenişlerden birinde tanımlasalar ya şunu...
yok veya var gibi açık tanımlar kullanmak istemiyorum, anlayan anlamıştır demek istediklerimi ve biliyorum ki bu yönde düşünen tek insan ben değilim.
sadece birkaç soru var kafamda...
eğer gerçekten irtica olmasaydı, şu an ben bunları yazıyor olur muydum?
şu an ülke bu halde olur muydu?
daha farklı olmaz mıydı?

(25.10.2006 20:09)

eşcinsellik

eğer insanoğlunun varoluşundan beri heteroseksüelliğin yanında kabul edilmiş bir birliktelik türü olmuş olsaydı, günümüzde "kişinin kendi hemcinslerine karşı arzu duyması", tanımından öteye gitmeyecek, bu denli tartışmaları yapılmayacak olan hormonal bir durum olacaktı.
ancak sistemde alışılagelenden sonra ortaya çıkan bütün farklı duruşların, düşüncelerin, kişilerin kendilerini ifade biçimlerinin yadırganması gibi, homoseksüelliğin heteroseksüellik gibi kabul görmeye başlaması da sıra dışı bir durum olarak algılanmıştır, hala daha algılanmaktadır ve bu da ortaya homoseksüelliğin yadırganması sorununu çıkarmaktadır.
ancak şu da düşünülmelidir ki, homoseksüellik yeni bir şey değildir, yüzyıllardan beri var olan, ancak son zamanlarda bu kadar göz önünde yaşandıgı için sürekli bir yerlerde adına rastladıgımız bir meseledir. sonuçta hormonal bir durumdur, kim hormonların önüne geçip onları engelleyebilir ki, beraberinde; kişilerin özel hayatları, cinsel tercihleri hakkında yorum yapıp, olumlu-olumsuz görüş bildirecek olanlar da o kişilerin kendilerinden başkası değildir. madem ki bunun adı "özel yaşam" bize ne başkalarının cinselliklerini hangi cinsle yaşadıklarından?
(24.10.2006 01:56)

zerrin özer

hakikaten güçlü sesli ve başarılı bir yorumcu zerrin özer, kabul. birbirinden farklı türde parçalar söylemesi de takdire şayan bir durum. ancak şunu da eklemek istiyorum ki pop söyleyecekse pop söylemeli, blues ise blues bence, ne bileyim kendi parçalarından birini söylerken illa ki aralara janisvari "oh lord, come on come on" tarzı şeyler sokuşturması blues yaptığı anlamına gelmiyor ki. blues hislerin müziği ise o hissi vermek için sadece güçlü ses ve parça aralarındaki blues nağmeleri yetmiyor bana kalırsa.
(19.10.2006 22:09)

beseech

oldukça başarılı, ama bir o kadar da orjinaline göre hareketli olmayan gimme gimme gimme * coverları olan metal grubu.
(08.10.2006 12:46)

botox

yaptıranlara sürekli her şeye şaşırıyormuş gibi bir ifade veren ve sırf bu nedenle bile oyuncuların yaptırmaması gerektiğine inandıgım estetik (!) müdahale.
(08.10.2006 12:40)

gerçeklerle yüzleşmek

insanın gerçekleri görmezden gelmeyi bırakmasıdır aynı zamanda.
(03.10.2006 17:57)

chanel no 5

ilk olarak 1921 yılında üretilmiş olan ve bu parfüm ile yaptıgı açıklamalar nedeniyle çoğunlukla marilyn monroe ile özdeşleştirilen parfüm.
(01.10.2006 22:40)

walkie talkie

vakti zamanında daha bir kaliteli olanlarının ara sıra polis telsizine karışıp, kendileriyle oyalanan ufaklıkların yusuf yusuf olmalarına sebebiyet verdiği bilinen daha çok belli başlı kısa mesafeler için kullanılan telsizler.
(01.10.2006 22:09)

sayfa: 1-2-3-4-5...-22

---

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.