son beğenilen tanımları genel istatistikler
(bkz: banu alkan)
- gömlek içindeki tişörtün, okulunkiyle yakından uzaktan ilgisi olmayan ceketin, kış günü bile bileğin biraz yukarısında olan çorabın ve tabiki atlanamayacak ayrıntı olan converse'in birbirine uyumlu ve aynı tonlarda olması, - bu 4'lü kombinasyonun iki gün üst üste aynı renk olarak giyilmemesi, - kızların boylarının birbirine yakın olması, - aralarından bir tanesinin sarışın olması, - tuvalete bile kol kola gidebilecek sabra sahip olmaları, - baş harflerinden enteresan bir isim çıkarıp defter kitap vb. şeylere sürekli bu ismi yazmaları, - biri okula gelmeyecekse diğerlerinin de gelmemesi (tam bir 3ü 1arada durumu) not: kahve sevmeyen biri olarak duruma oldukça yakıştırdığım bi tabirdir.
+ nasılsın kızım kaçta kalktın bugün, dersin kaçta bitti, öğlen ne yedin, ders çalıştın mı, havalar nasıl, hasta falan değilsin di mi? _ ya baba iyiyim bişeyim yok da kitap alınca, akbilede aylık yükletince param bitti yollasana biraz. + ben bilmem, başının çaresine bak. _ ?
menepoza giresi olmuş annenin, içinden 'bi çocuğum var onu da uzak memlekete okumaya yolladık' demek suretiyle bayramda seyranda gittiğinizde ya da gün için telefonla konuşurken pat diye ağlamaya başlama sebebidir. menepoza giresi anneyle artık bi başına kalmış ve sabrının sınırları zorlanmakta olan babanın, 'beni ananla yalnız bıraktın ya eşşek sıpası ben sana yapacağımı bilirim' dercesine her söylediğinizin altında bişey arama, her yaptığınıza kızma, aşırıdan aşırı kıskanma ve anneye kızıp size bağırma sebebidir. ve yine özellikle emekli olmuş evde işsiz güçsüz oturan ebeveyinlerin 'bi emeklilik çocuğu mu yapsak? bu şimdi üniversiteye gitti nasıl olsa odası boş. hem bakkala falan göndermeye iyi olur.' diye düşünme sebebidir. en güzel bişeydir.
tam da bu sebepten öğrencilerin kronik olarak ev telefonunu fakirhane olarak kaydettiği görülür.
(bkz: ağzını kırarım)
hakkında atıp tutarken biraz ileriden ses etmeden dinleyen hocadır. dolmuşta bi arkadaşınıza heyecanla bişey anlatırken arka koltukta pür dikkat sizi dinleyen amcadır. bazende gece siz uyurken kulağınıza girip oraya yerleşen örümcektir.
+abi bu ısparta civarındaki göl ne gölü ya? -su gölü +ya balığın yapısında ne var? -kılçık? +ya hocam haftada 10 gün geometi yapıyoruz, beynim bulandık artık yaa! -senin harbi beynin bulanmış +ben bu evli çiftler sorularını yapamıyorum ya -ben aile işlerine karışmam, isteyen istediği yere otursun +hocam yazılı notunun altında vermezsiniz sözlüyü di mi? -hayır! çünkü yazılıda bişey alamayacaksınız.
yalnız suratta çıkan defter teli, kazak deseni gibi izler ya da hocanın durumu farketmesiyle kafaya attığı tebeşir gibi 'küçük taş yarar baş' cinsi maddeler olayın güzelliğinden az da olsa ödün vermesine sebep olabilir.
özellikle de iki tanelerse saatlerce kurlaşıp odanın her santimini ince bir vızıltı eşliğinde dolaşabilirler ve elde terlik koşturmaya sebep olabilirler. kısaca cinayet sebebidir. sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |