nefi

    sevdiği, takdir ettiği insanları göklere çıkaran, bir yanlışını gördüğünde de yerin dibine batıran, serbestçe salladığı hiciv kılıcı kime değerse değsin umursamadığı için zamanında pek sevilmeyen büyük türk şâiri..
    yahya kemal' in dediğine göre, "nef'î, türk'ün ayranının kabarmış hâlidir." durur durur, sabrı tükendiğinde vurur. ama önünde kimseler durmasın gayrı...
    sadece hicivleri değildir onu ölümsüz yapan. muhteşem bir kasîde şâiridir o... gazelleri de çok güzeldir. hele bir tanesi beni pek vurur:

    tûti-î mûcize-gûyem ne desem lâf değil
    çerh ile söyleşemem âyinesi sâf değil

    ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
    ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
    (21.09.2006 11:58)

gülme

    "gül-" fiil köküne "-me, -ma" fiilden isim yapma eki getirilerek oluşturulmuş türemiş kelimedir. bu isim, aslında isimfiil dediğimiz bir fiilimsidir de aynı zamanda. sarma, dolma, yazma gibi kalıcı isim de yapar; yazma (eser), şişme (bot), yapma (çiçek) tamlamalarında olduğu gibi sıfat yerine de kullanılır.
    (21.09.2006 11:41)

ölçmek

    bir şeyi kendine mahsus bir ölçü ile belirlemek.. bir şeye değer biçmek, bir şey hakkında hüküm vermek gibi anlamlara gelen kelime.
    sevgi ve bağlılık somut olarak ölçülmez tabii *. ama insan denenir, davranışları karşılaştırılır, bir karara varılır diye düşünüyorum.
    çocukken annemizi ve babamızı ne kadar sevdiğimizi soranlara, iki kolumuzu da sonuna kadar açıp "işte bu kadar" derdik. yani mutlaka bir ölçüye sokardık sevgimizi.
    çocukken her şeyi somut olarak ölçtüğümüz içindir.
    (20.09.2006 20:08)

sayfa: 1...-25-26-27

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.