seventh son of a seventh son

    iron maiden'ın yedinci albümü... seventh son adlı fantastik bir romandan esinlenilmiştir.

    albümdeki şarkılar:
    1. moonchild
    2. infinite dreams
    3. can i play with madness
    4. the evil that men do
    5. seventh son of a seventh son
    6. the prophecy
    7. the clairvoyant
    8. only the good die young

    yedinci oğlun yedinci oğlu, bazı inançlara göre yukarıda yazdığı gibi vampir, bir inanışa göre kâhin, bir inanışa göre iyileştirici*, bir inanışa göre de kurt adam* olarak doğar.

    bir de bir yerde okumuştum, malcolm x'in de 7. oğlun 7. oğlu olduğu yazıyordu, doğru mu bilmiyorum orasını.

    * iyileştirici derken, doktordan çok, insanları iyileştirme gücüne sahip kişi, bilimselden çok, metafizikî bir şey yani.
    (26.06.2007 01:44)

the clairvoyant

    seventh son of a seventh son adlı yedinci iron maiden albümünün yedinci şarkısıdır... albüm yedinci bir oğlun yedinci oğlunun, yedinci his olarak da geçen geleceği görme yetisini kazandığına dayanan eski bir batıl inancı konu almıştır ve bu şarkıda da mevzubahis kişinin (the clairvoyant) güçlerinin gitgide artması ve yavaş yavaş kendisinin de bu güçlerinden korkmaya başlaması anlatılır...

    --! spoiler gibi ama değil !--
    zaten kahramanımız, albümün son şarkısı olan only the good die young'da da, kendi ölümünü görecektir...
    --! spoiler gibi ama değil !--

    (26.06.2007 01:27)

hallowed be thy name

    7 dakika 11 saniye süren, the number of the beast adlı süper albümden, "gelmiş geçmiş en iyi" olarak niteleyebileceğim şarkı, iron maiden'ın gerçek anlamda başyapıtı. bir sürü grup coverlamıştır ama bu coverlar asla orijinalinin tadının yüzde birini vermez, veremez.

    aynı zamanda, her ruh hâline uyan ve istediğiniz ruh hâlini de size verebilen bir şarkıdır bu. bu açıdan hababam sınıfı'nın şu sahneye göre yavaşlatılıp hızlandırılan müziğine benzetiyorum. ama bu şarkının hızlandırılıp yavaşlatılmasına gerek de kalmıyor, o sizi anlıyor.* hız dedim de... dinlerken yavaş gibi gelir ama bir de sözlerine eşlik etmeye çalışınca anlarsınız ki, çok hızlı bir şarkıdır. sözleri dedim de... sözleri de harikadır gerçekten. yukarıdaki tanımdaki sözler de sanırım cradle of filth'in söylediği versiyonunun. orijinal sözleri şöyledir:

    i'm waiting in my cold cell when the bell begins to chime
    reflecting on my past life and it doesn't have much time
    cos at 5 o'clock they take me to the gallows pole
    the sand of time for me are running low
    when the priest comes to read me the last rites
    i take a look through the bars at the last sights
    of a world that has gone very wrong for me

    can it be there's been some sort of error
    hard to stop the surmounting terror
    is it really the end not some crazy dream

    somebody please tell me that i'm dreaming
    it's not so easy to stop from screaming
    but words escape me when i try to speak
    tears they flow but why am i crying
    after all am i not afraid of dying
    don't believe there never is an end

    as the guards march me out to the courtyard
    someone calls from a cell " god be with you"
    if there's a god then why has he let me die?

    as i walk all my life drifts before me
    and though the end is near i'm not sorry
    catch my soul cos it's willing to fly away
    mark my words please believe my soul lives on
    please don't worry now that i have gone
    i've gone beyond to see the truth

    when you know that your time is close at hand
    maybe then you'll begin to understand
    life down there is just a strange illusion

    hallowed be thy name
    (22.06.2007 19:45)

cassio de souza soares lincoln

lincoln

muhabbet kuşu

    ecelleriyle ölmeden önce ayakları gitgide tutmamaya başlayan, daha sonra tamamen felç olan ve birkaç gün içinde de ölen hayvanlarmış bunlar...**
    (21.06.2007 19:05)

ben güzel miyim

    sevgili tarafından soruluyorsa "dünyamın en güzel kızısın" diye cevaplanası soru.
    (17.06.2007 21:56)

vampircik search engine

    firefox kullananlar için bugün can sıkıntısından yaptığım bir arama motoru.
    http://lix.in/9c162b adresinden "vampircik"e tıklanıp yüklebilir ve kullanılabilir. amacı basittir, sağ taraftaki arama motorlarına kendisini ekler ve oradan kolaylıkla vampircik'te başlık aramanızı sağlar.

    türkçe karakterleri direkt olarak ingilizceye çevirememesi dışında bir sorunu yok gibi gözüküyor şimdilik.
    (17.06.2007 19:26)

kişisel ileti

    eskiden buraya kişisel ileti yazın cümlesiyle karşımıza çıkan, bu yüzden de kişisel iletilerine "kişisel ileti... eki eki" diye yazıp da espri (!) yapan, sayıları azımsanmayacak kadar fazla olan bir topluluğu ortaya çıkarmış olan sözcük grubu.* neyse, farkına varmış sanırım microsoft yetkilileri falan, buraya kişisel ileti girin diye değiştirdiler sonradan, bu topluluk da sessizce dağıldı zamanla. parti kursalar barajı geçerlerdi, o derece.
    (17.06.2007 00:40)

ay

    denizle birleşince yakamozu oluşturup harikalar yaratan şey, uydu.**
    (17.06.2007 00:14)

shadows of the past

genelev

    ingilizcesi bordello olan kelimedir.
    (16.06.2007 14:38)

toronto raptors




    nba'deki tek kanada takımı... renkleri kırmızı, siyah ve beyazdır ama ilk kurulduğunda mor ve siyahtı... 1995'te vancouvver grizzlies ile birlikte nba'in kanada'ya yayılma plânı çerçevesinde kuruldu (daha sonra grizzlies memphis'e taşındı ama raptors kanada'da kaldı)... kısa geçmişine rağmen tracy mc grady, vince carter, damon stoudemire, doug christie, antonio davis, marcus camby, hakeem olajuwon, chris bosh gibi yıldızları bünyesinde barındırdı...

    oldukça başarısız geçen ilk yılların ardından 1998 draftında antawn jamison seçilip vince carter ile takas edilince, kısacası vince carter takıma gelince çıkışa geçti... 2000 yılında da 45 galibiyet ve 37 mağlubiyetle ilk defa %50 galibiyet oranının üstüne çıktı. bu carter döneminde art arda üç yıl play-off'a kalan raptors, bu üç yılın üçünü de pozitif galibiyet oranıyla (%50+) kapatmayı başardı... fakat bu yılın ardından vince efendi "sakatım" diye mızmızlanmaya başladı ve raptors 2003 sezonunu sadece 24 galibiyetle kapattı... takım ilerleyen yıllarda carter'ın sakatlıklarından (?) çok fazla zarar görmeye başladı... başarısız geçmeye devam eden 2004 sezonundan sonra, 2005 sezonunun başlarında da carter "bir hiç" diye nitelenebilecek, hatta takıma yarardan çok zarar verecek olan oyuncular* karşılığında new jersey nets'e takas edildi ve bir dönem bitmiş oldu (not: carter bu yaptıklarından sonra toronto'da en sevilmeyen oyuncu durumundadır şu anda, zamanında en sevilen oyuncuydu oysa ki)... carter takas olduktan sonra, chris bosh takımda liderlik rolünü üstlenmiş oldu ve şu ana kadar da oldukça başarılı gözüküyor... 2006 sezonu da raptors için çok kötü geçti ama sezonun sonlarına doğru nba'in en iyi genel menejeri olarak gösterilen bryan colangelo takımın başına geçti ve yaptığı hamlelerle bir sezon içerisinde takımı adeta baştan yarattı... raptors, 2007 yılında geçen seneden tam 20 maç fazla kazanarak bu yıl içinde en fazla gelişim gösteren takım oldu, 2001 sezonundaki 47 maçlık normal sezon rekorunu egale etti ve tj ford, andrea bargnani, chris bosh gibi genç oyuncularla geleceği de oldukça parlak gözüküyor...

    ayrıca, 1995'ten bu yana nba'de desteklediğim takımdır ve bu tanımımda bu kadar çok nokta* kullanmamın sebebi de budur... adını duyduğumda bile heyecanlandığım, aşığı olduğum takımdır... heyecanımı mâzur görün...*
    (16.06.2007 01:26)

traumnovelle

    ****"dream story" olarak da bilinen*, tükçeye de "rüya roman" adıyla çevrilmiş olan, avusturyalı yazar arthur schnitzler tarafından 1926 yılında yazılmış olan roman. dr. fridolin'in iki günlük süreçteki düşüncelerini ve geçirdiği psikolojik değişimleri anlatan oldukça derin bir romandır. romanda fridolin, schnitzler'in yaratmış olduğu ilginç bir dünyanın içindedir.

    1999 yılında, stanley kubrick tarafından eyes wide shut adıyla beyaz perdeye aktarılmıştır.
    (16.06.2007 00:53)

kurbağa vadisi vrak

    alternatif bir türk filmi olabilir böyle.

    vrak'ta yaşayan kurbağa prens, kötü kurbağalar tarafından öldürülmek istenmektedir. bunun üzerine kermit alemdar ve adamları, prensi kurtarmak, vrak'da düzeni sağlamak ve kötü kurbağalara bir ders vermek için vrak'a gider. ama işi umduğu kadar kolay olmayacaktır...

    "sonunu düşünen ancak sinek avlar."
    (15.06.2007 13:20)

sayfa: 1-2-3-4-5...-14

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.