yıllık yazısı

çok yakın bir dost tarafından yazılmıyorsa, çok da samimi olmayan yazılardır. "bana yıllık yazsana"yla başlama ihtimali vardır; karşı tarafın "ben buna ne yazacağım ya?" diye düşünmesiyle devam eder. en sonunda yazılan yazı öyledir ki, okuldaki tüm lise sonlara uyar, hiçbir kişisellik ögesi taşımaz.
örneğin;
"canım arkadaşım... şu 4 yılda neler yaptık be... (...) kendine iyi bak. beni unutmaman dileğiyle; hoşçakal..."
bir de sırf "bana yıllık yazan çok olsun be!" diye lise boyunca yüzüne bakmadığı kişilerden kendisine yazmasını isteyenler vardır. yıllık yazılarının doğurduğu en korkunç sonuç da budur. böyle kişiler de lisenin son zamanlarında insanları kendilerinden soğutur ve hayattan tiksindirirler.
son bir şey... genellikle herkes yıllıkların sonunda hayatın ilerleyen bölümünde de birlikte olma dileğinde (ve vaadinde) bulunurlar. bu öyle bir hal almıştır ki, insanın kafasına "lise bitmeyecek mi?" sorusunu getirir.
gereksiz not: bu yazdıklarımın hepsine bu yıl şahit oldum. evet.
(04.05.2006 08:01)

dahi anlamındaki de ayrı yazılır

en saygın gazetelerde, dergilerde... bile ihlal edilebilen bir yazım kuralı.
aynı zamanda kanayan bir yaraya parmak basmış olan web sitesi.
(30.04.2006 18:48)

the river

sentenced'ın çoğu zaman dinlerken hiçbir nedenim olmamasına rağmen gözlerimin yaşardığı şarkısı. 5 dakikada hayatınızın birkaç yılını film şeridi gibi gözlerinizin önüne serebilir. sözleri ise şöyledir:

yet another morning
that feels like this
yet another life's bitter kiss

it has been like this for... i don't know how long
i only know that at some point
it all went wrong

i don't remember much from last night
but still far more than i would like to

i'm floating downstream that damned river again

what can i do now except continue
and open a bottle once more
what can i do now except see this through
and float with the stream, off the shore
- see where the river will take me

when i needed you, you weren't there...
now i need booze like i need the air that i breathe

with each drink i'm drifting further away from your world
the further off i get the harder it will be to return

it has been like this for... i don't know how long
i only know that at some point
it all went wrong

floating downstream that damned river again
the river that's distilled from premium grain

what can i do now except continue
and open a bottle once more
what can i do now except see this through
and float with the stream, off the shore
- see where the river will take me
- see where the river will take me
(30.04.2006 18:42)

mor

insan gözünün görebildiği en yüksek enerjili ve en düşük dalga boylu ışığın rengi.
(30.04.2006 18:24)

bülent üstün

aynı zamanda kemik'te sayko ustadan yimah tariflerini de çizmekte (ve yazmaktadır) kendisi. kemik'te yazılanlara bakılırsa serseri ruhludur. aynı dergide çizen cengiz üstün'ün abisidir.
(bkz: bustun)
(30.04.2006 18:21)

sentenced

kurulduktan sonra death metal yapmış olan; daha sonra vokalistlerini ve tarzlarını (iyi ki) değiştiren, dağılarak birçok kişiyi üzüntüye boğan grup. dinleyicilerinin kalplerinde yerleri apayrıdır **
birkaç güzel şarkısı: killing me killing you, broken, fragile, no more beating as one, the river, nepenthe, drown together, you are the one, no one there, ever-frost...*
(30.04.2006 18:12)

every you every me

adının every you every me olmasına rağmen içinde adının yerine "every me and every you" sözü geçen şarkı. şahsen ilk dinlediğimde "sucker"ı "soccer" sanmışlığım vardır.
(30.04.2006 17:48)

kimse yok mu

alınan yanıt olumsuzsa işin içinde bir gariplik vardır.
(27.04.2006 23:31)

nightwish

tarja turunen'in yaklaşık yarım yıl önce kovulduğu grup. kendisine verilen mektubun internette yayınlanmış olması da bana kalırsa terbiyesizliktir.
(27.04.2006 23:14)

system of a down

x adlı parçaları da sözde ermeni soykırımı ile ilgilidir. dinlemekten büyük zevk aldığım 2-3 sene önce kendi içimde çeliştiğimde "ne de olsa kopya cd'lerini alarak adamlara zarar veriyorum!" diyerek kendimi ikna etmişliğim vardır. sanırım dinlemekte bir sakınca yoktur.

ayrıca, konserlerine "köpekler ve türkler giremediği" söylenmektir.
(27.04.2006 22:56)

mutluluk

mutsuzluktan çok daha az iz bırakan bir duygudur; onun yanındaysa genellikle kaybolup, unutulup gider. insanların sürekli peşinde koştukları şeydir, çoğu insan için bir yaşama amacı, daha doğrusu yaşam biçimidir aynı zamanda. fakat ona giden yolları farklıdır; yine büyük bir çoğunluk da paradan köprüler kurmuştur ona ulaşmak için.
(27.04.2006 22:48)

yalnızlık

sizinle oldukça hiç kimse sizinle değildir. farkına varmadıkça hiçbir kötülüğü yoktur. kurtulmaya çalıştıkça hayattan nefret ettirir.
(27.04.2006 22:39)

13

nba'deki temsilcimiz mehmet okur'un uğursuz olmadığını kanıtlamak için kendine forma numarası olarak seçtiği sayı.
bir de hristiyanların bu sayıyı 1453* ve 571* sayılarının rakamları toplamı olduğu için uğursuz kabul ettiklerini söyleyenler falan vardır; ki zannımca bu şahıslar gayet komiktir.
(27.04.2006 21:51)

my dying bride

for my fallen angel adlı şarkılarıyla (yoksa şiir mi deseydim) insanı alıp götüren grup. ingiltere orijinlidirler. ayrıca (söylendiği gibi) solistlerinin sevgilisinin evlenmeden bir gün önce kazada öldüğü ya da evlendikten bir yıl sonra kanserle öldüğü... gibi efsaneler gerçeği yansıtmamaktadır.
(27.04.2006 21:39)

sayfa: 1...-12-13-14

---

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.