supernatural

    İzlemediğim dönemlerde bile hep hayatımın bir köşesinde durmuş, önemini ve değerini korumuş dizidir.Konudan bahsedilmiştir şu ana kadar diye düşünüp ortadan girmek istiyorum.Ayrı ayrı 10-15 tane diziye konu olabilecek olayları, fantastik canavar/yaratık ve konuları sıkmadan, suyunu da çıkarmadan tek bir diziye toplamayı başarmış -tahminimce-* ilk/tek dizidir.8 sezon boyunca "ah tamam, bundan sonra dizi sarpa sarar, bir şeycik çıkmaz" diye düşünürken yeni konular üretilmiş ve canlılık korunmuştur.Dehşet saygı duyarım.

    --! spoiler !--

    İlk sezonda çocukların babalarını aramaları, ikinci sezonda şeytanlarla mücadelenin başlaması, üçüncü sezonda Dean'in cehenneme gitmesi -ve döndüğünde pek çok şeyin değişmesi-, dördüncü sezonda meleklerle tanışma*, dünya tatlısı Cass, beşinci sezonda Lucifer'ın serbest kalması ve kıyametin gelmesi, altıncı sezonda Sam'in kurtarılmaya çalışması, Cass'in cennette kontrolü ele almak, Raphael'i durdurmak için araftaki ruhları kendi içine alması ve kendini Tanrı ilan etmesi, yedinci sezonda Leviathan adlı kabus yaratıkların ortaya çıkışı ve sekizinci sezonda sık sık geriye dönüşler yaparak Dean'in arafta geçen zamanı ve bir yılın ardından dönüşü işlenmekte.Yeni bir elçi ortaya çıkmış, elçi Tanrı'nın sözlerini(tabletlere çivi yazısı ile yazılmış çok özel bilgiler) okuma gücündeki insan, Cennet Cehennem ve haliyle dünya üzerinde yeni bir çekişme başlamıştır.

    --! spoiler !--

    Bir önceki materyelden beslenerek, sıkmadan, odağı kaybetmeden bunca sezon devam edip çizgisinden çıkmayan şahane dizidir.
    Çoğu genç kızın* diziyi Sam ve Dean Winchester kardeşler için izlediği doğrudur.Biz de öyle başlamıştık.Ama supernatural iki yakışıklı kardeşin hikayesi olmaktan çook öte bir dizi.Impala gibi bir araba ve Kansas gibi bir grubun şarkıları var olum daha nolsun!**
    (16.02.2013 01:29)

mehmet ali erbil

    Gay bar çıkışı görüntülenip inkar edendir.
    (15.02.2013 20:45)

ösym nin açık uçlu soru uygulaması

    Milyonlarca kağıdın tek bir kişi tarafından okunamayacağı, %100 kalıplara bağlı kalınamayacağı, klasik soruların değerlendirilmesinin her öğretmen tarafından farklı yapılacağı vs nedenlerden ötürü başarısızlıkla sonuçlanması kuvvetle muhtemeldir.
    (15.02.2013 20:44)

bugün sevgililer günü

    İnsanların birbirine hediye almak için yılın bir gününü belirlemeye gerek olmadığını düşünenlerdenim. Geri kalan günlerde hödük gibi davranacaksanız bir gün için üç kuruşluk çiçek beş kuruşluk hediye alıp da kendinizi yormayın. Neyse, sevgilisi olanların kutlu mutlu, daim olsundur.
    (14.02.2013 16:48)

mor pilav

    Patlıcan suyuyla da yapılabilme potansiyeli taşır.Kim yer tartışılır.
    (11.02.2013 14:30)

çocuk sahibi olmak için yapılan anlaşmalı evlilik

    Düşününce asıl sebebin çocuk sahibi olmak değil de günahkar olmak istememek olduğu sonucuna vardığım hede.Yani çocuk sahibi olmanın tek yolu evlenmek değil.** Ortada aşk, sevgi, saygı yoksa; evlilik yürütülmeyecekse sırf çocuk yapmak adına let's get married durumları yaratmaya gerek yok.*
    (05.02.2013 23:12)

tuba büyüküstün

    Dublaj gerektiren oyuncu.Güzel olmakla bitmiyor, bir de o sesi kullanabilmek lazım.Ahanda o bu kadında yok.
    (05.02.2013 23:06)

köz

    Mangaldan sonra herkesin söndürmeden yere attığı yanmış, tutuşmuş, sıcak kömür.
    (04.02.2013 02:42)

spartacus: war of the damned

    Liam Mcintyre'nin herkesin tapacağı bir varlık hale getirildiği, Spartacus efsanesinin son sezonu.*
    Nedense içimde bütün Romalıları öldürme isteği uyandırdığından Lucretia gibi Batiatus gibi kemik tayfayı kaybettiğimizee hiç üzülmüyorum.Onun yerine kadroya şanlı Romalılar dahil olacak; henüz göremedik ama Caesar gibi.
    Crassus dikkatimi çekti.Diğer Romalıların aksine rakibini küçük görmüyor, nasılsa köle ezip geçeriz demiyor.Pek çok açıdan Spartacus'e benziyor ve eski bir gladyatörden* kılıç dersleri alıyormuş.*Bu sezon Spartacusle Crassus arasında geçer gibi geliyor.Bakalım göriciğiiz.
    PS: Ashur'da kimmiş ya.
    (26.01.2013 15:08)

pantolon cebinin içine yapışan sakız

    "Hocam orada sakızın işi ne, müstahak olmuş sana" dedirtir.
    (24.01.2013 13:38)

quantitative

barda

    Bu nefret yalnızca insanın kendinden kaynaklanmaz. Ekonomik statüdür insanları ayıran. Ailedir, toplumdur aslında bizi olduğumuz kişiler yapan. Yargıdaki gözü kararmış insanlardır bunları aramıza salan. Ama şiddet midir herşeyin çözümü? Bizden daha iyi hayatları yok etmek, parçalamak mıdır adaleti sağlamak? Peki bu insanları 3-5 sene hapse tıkmak mıdır yapılan şeylerin cezası? O insanları ölüme terk etmek peki? Bir yandan insanın içine su serperken, diğer yandan ne faydası olur mahvolmuş hayatlara, solup giden canlara? Bütün o vahşetin içinde ülkemizin önemli gerçeklerine parmak basmış, oturup düşünmemizi gerektiricek çok güzel bir film. Güzel burada doğru kelime mi bilmiyorum.
    Nejat İşler yine rolünün hakkını vermiş. Zaten uç tipler, sadist karakterler adama cuk oturuyor.
    Filmi asıl etkileyici kılan da bu olayların yıllar önce gerçekten de yaşanmış olması.
    (24.01.2013 00:55)

azgın teke sendromu

laurence anyways

    Vizyona girmesini beklediğimiz ancak Türkiye'de girmeme ihtimalini hesaba katmadığımızdan hayal kırıklığına uğradığımız, Xavier Dolan'in en son filmi. Xavier ile ilgili dikkatimi çeken iki şey olmuştur; oyunculara sadakati(genelde aynı oyuncu kadrosuyla çalışır) ve çekim tekniği. 3. filmi Laurence anyways de daha önce çalıştığı iki oyuncuyu görürken, kendisini yalnızca küçücük bir sahnede saniyelik bir karede görebiliyoruz. Ne kadar bütçe harcadığını bilemem ama mekanlar ve çekim teknikleri de daha profesyonelleşmiş, pek de Xavier olmayan bir hale gelmiş. Film aşırı uzun ama gözünüzü korkutmak istemem. Benim "işte budur!" dediğim an Enjoy the Silence'ı duyduğum andır. Yine enfes bir sountrack hazırlamış Xavier.
    Laurence Anyways temelde bir kadın ve bir erkek arasındaki aşkı anlatıyor. Fakat Laurence 33 yıldır arkasına saklandığı maskeden bıkmış ve artık kendisi olmak istemektedir. Bu yüzden de cinsiyet değiştirmeye karar verir. Ancak bunu açıkladığında ailesinden, kız arkadaşından gelen tepkiler haliyle olumsuz olmuştur. Laurence Anyways, Laurence'in değişimini, içinde bulunduğu psikolojik durumu, toplumun onu nasıl gördüğünü (Burada bir parantez açmakta fayda var.Transeksuelliğin psikolojik bir hastalık olarak kabul edilmesi Laurence'in okuldaki işinden olmasına neden olmuştur.), iş hayatının bundan nasıl etkilendiğini, ailesi ve kız arkadaşıyla olan ilişkilerini irdeler.Hep derim aşk cinsiyetlerle değil kim olduğunuzla ilgilidir.Xavier'in en başarılı filmi diyorum.Dayanabilir, kendinizi vererek izlerseniz eminim ki -varsa eğer- trans bireylere karşı ön yargılarınızdan kurtulacağınıza ve filmi beğeniceğinize inanıyorum.
    (23.01.2013 21:28)

silver linings playbook

    Umut Işığım diye çevrilmiş, bünyesinde şahane oyuncular barındıran * * *, en iyi film, en iyi yönetmen, Bradley Cooper ile en iyi erkek oyuncu, Jennifer Lawrence ile en iyi kadın oyuncu, Robert de Niro ile en iyi yardımcı erkek oyuncu, Jacki Weaver ile en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi uyarlama senaryo ve en iyi kurgu dallarında oscara aday gösterilmiş David O. Russel imzalı filmdir.
    Pat(Bradley Cooper) eşi tarafından aldatıldığını gördüğünde sinir krizi geçirmiş ve psikiyatri kliniğine yatırılmıştır.Değişmeye, düzelmeye çalışmaktadır çünkü eşini hala çok sevmekte ve onu geri kazanmak istemektedir.Tiffany(Jennifer Lawrence) ise eşi ölmüş, kendi içinde sorunlar yaşayan bir duldur.Bu iki problemli insanın yollarının kesişmesini ve birbirlerinde umudu bulmalarını anlatan şepşeker bir film.
    Film Pat'in şu sözleriyle bitiyor; "Hayatta kalbiniz çok kırılacak.Bu kesin.Ne bunu, ne de kendimde ya da başkasındaki çılgınlığı açıklayamam."
    Sanırım asıl mesele başkası için değişmek değil de sizi siz olduğunuz için kabul eden kişiyi bulmakta.
    (23.01.2013 14:12)

sayfa: 1...-4-5-6-7-8...-47

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.