tutunamayanlar

    ''cennet insanların birbirlerini dinlemeleri demektir, birbirlerine aldırmaları, birbirlerinin farkında olmaları demektir''

    de der oğuz atay tutunamayanlar' da
    (05.07.2008 04:49)

sus duymasın

    sözleri şukufe bigat ve bestesi de renee sebastian ' a ait olan zuhal olcay' dan dinlemeyi daha çok sevdiğim şarkıdır..

    zuhal olcay' ın canlı seslendirdiği videosu:
    http://www.youtube.com/watch?v=kTpfGrRQ0TQ

    (05.07.2008 04:25)

el gibi

canım seninle olmak istiyor

    bülent ortacgil' in müzik yönetmenligini yaptigi basucu sarkilari isimli albümde zuhal olcay'in her zamanki gibi kendine has havasıyla harika yorumladığı özdemir erdoğan sarkisı..



    nasıl oldu anlamadım tanıştık birdenbire
    nedenini sorma boş yere
    seni kucaklamak geldi içimden
    kendimi tutamadım
    işte geldim yanına

    anladım sendin aradığım hayatım boyunca
    kim koşup açmaz hemen aşk kapıyı çalınca
    yalnız yaşamak zor beklemek ondan da zor
    çektiklerim artık yeter gel benimle ol

    mantık, irade, kuvvet sevince pek işlemiyor
    canım seninle olmak istiyor

    nasıl oldu anlamadım tanıştık birdenbire
    nedenini sorma boş yere
    seni kucaklamak geldi içimden
    kendimi tutamadım
    işte geldim yanına

    inanmazdım sevgiye gülerdim ben herkese
    derdim; insan kısmetini kendi bulur isterse
    oysa sözler ne kadar boş insan sevince
    kalbim sanki deli gibi seni görünce

    mantık, irade, kuvvet sevince pek işlemiyor
    canım seninle olmak istiyor



    canlı performans videosu:

    http://www.youtube.com/watch?v=cNWCShpU5Yg

    (05.07.2008 03:30)

pervane

uzak sevi

    abdullah rıza ergüven şiiri:

    uzak sevi

    sıcaklığını duydum ellerini alnıma koyunca
    sesleri geliyordu uzaklardan kırlangıçların
    durmayıp sele verdim bahçenin güllerini

    uzayan saçlarını kuşak yaptım belime
    bir güldün, sonra büsbütün yitip gittin
    şiirler yazdım bağrıma basıp geceleri

    ben senin günahınım sevabınla birlikte
    gel beni hançerle, istersen öldür beni
    ne denli yoksan, o denli seviyorum seni

    yıldızlar, böyle yalnız küreler mi dönen?
    gün gidiyor, ay gidiyor gecede, ben gidiyorum
    arıyorum arıyorum bulamıyorum gözlerini
    (04.07.2008 02:16)

abdullah rıza ergüven

    --- alıntı ---

    Abdullah Rıza Ergüven, 1925 Avanos'ta doğdu, 16 Ağustos 2001 İsveç'te öldü, ozan, yazar, denemeci, eleştirmen ve düşünbilimcidi. 1952'de İstanbul Üniversitesi Türkoloji bölümü'nü bitirdi. Resmi bir kurumda çalışırken çeşitli baskı ve yıldırılar karşısında görevini bırakmak zorunda kaldı. 1967'de İsveç'e gitti. Wennergrens Center'de (1968-1971) İsveççe ve yazını öğrenimi yaptı. Bir süre çevirmenlik (1972-1977) yaptı. 1978-1990'da Stockholm Üniversitesi'nde öğretim görevlisi, lektor, türkolog ve araştırıcı olarak çalıştı. 1990'da emekliye ayrıldı.

    Çeşitli dergi ve gazetelerde şiir, çeviri, inceleme-araştırma, eleştiri, deneme ve düşünbilimsel yazılarını yayımladı. Yapıtlarının sayısı 80'i geçer. Yasak Tümceler romanında dine hakaret gerekçesiyle mahkum oldu.

    --- alıntı ---

    şiir kitapları: yalnızlar (1958), seviden yana (1963), güneşe açılmak (1978), yanık topraklar (1978), burdan öte (1981), kırmızı horoz (1981), toprak ve insan (1982), denize karşı (1983), anamız ağlamış bizim (1989), milyonlar kalkacak ayağa (1989)
    (04.07.2008 02:08)

bulantı

bunaltı

    bir de abdullah rıza ergüven şiiri:

    bunaltı

    tam yanına oturuyorum sen gidiyorsun
    ben durup gözlerine bakıyorum
    bir kuş yanıma gelip duruyor

    tütsüler yakıp odama kapanıyorum
    kurbağalar tutuyorum göllerden
    oturup bir şiiri yeniden yazıyorum

    bu denli hayın olduğunu bilmezdim
    tam yanına oturuyorum sen gidiyorsun
    (04.07.2008 01:49)

bunaltı

    http://www.bunalti.com
    şeklinde bir de sitesi vardır ki başlığı 'acımızı paylaşalım' olmasına rağmen envai çeşit rock ve metal albümü paylaşılmaktadır bu sitede. Bu müzik türünü seven kişilere şiddetle tavsiye edilir..
    (04.07.2008 01:46)

bunaltı

    'sıkıntı, iç sıkıntısı' olarak geçer tdk * sözlüğünde. içindeki kocaman karanlık boşluğun büyüyüp büyüyüp içine sığamayacağı ana kadar gelmesi sonuçta ya patlayarak (bu patlamalar sivri sözcüklerin havaya fırlatılması veya kırmızı gözler bırakan sağnaklar şeklinde olabilir) ya da tıslayarak (uykuda) çıkıp gitmesidir. Ama boşluk gittiğinde bile bunaltı devam eder bazen.. çoğunlukla nedeni belirsiz olup belirli olanlar da genelde çözümsüzdür.. kendiliğinden geçer gider bir süre sonra ama aslolan o sürenin uzunluğu ve o süreçte yaşananlardır..
    (04.07.2008 01:44)

yalancı sevgili

    sevgili denip, yalanlar söyleyip duran ve karşısındaki kişi veya kişiler akli melekelerden yoksunmuş da bunları anlayamazmış sanıp coştukça coşan zavallı, insan görünümlü mahlukat.. *
    uzak durulup çevreden seyrine bakılmalı böyle tiplerin..
    yalancı olan hiç kimseye güvenmeyiniz.. * *

    (edit: dost bir vampirenin belirtmesi üzerine diyar halkına duyuru niteliğindeki bir edittir. bu yazının yazıldığı dönemde, bahsi geçen niteliğe(!) sahip kişi, yazıyı yazan vampire kişisinin sevdiceği olmayıp *, vampirenin yakın çevresindeki insanları ve ilişkileri gözlemleyerek bahsettiği birileridir.)
    (19.06.2008 01:10)

yalancı

    en profesyonelinin bile "mumu yatsıya kadar yanandır".. *
    (19.06.2008 00:55)

i

    elektrik ile ilgilenen (mühendis, tekniker, öğretmen vs.) birisi iseniz yaşamınızın bir parçası olmuş sayıdır...
    çünkü elektrikte, özellikle alternatif akımla alakalı pek çok şeyi reel düzlemde ifade etmeniz mümkün değildir. hatta x-y yetmez bir de z eklenir eksenlerinize..

    bu sayı j olarak da kullanılır.. *)
    (28.05.2008 02:05)

bitkinlik

    tansiyonu düşük insanların her daim hissettikleri, yaşam enerjisi pillerinin bitme hali..
    (20.02.2008 02:23)

sayfa: 1-2-3-4-5

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.