son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
taylan biraderlerin yönettiği engin günaydın'ın senoryosunu yazdığı bir kara film vavien. filmi izledikten sonra engin günaydın orda elime geçse kafa göz dalacak kadar nefret ettim kendisinden celal'den yani. sonradan senaryonun ve oyunculuğun nasıl başarılı olduğunu ayrıca taylan biraderlerin -hemşerilerim olurlar aynı zamanda- ve görüntü yönetmeni gökhan tiryaki'nin ne kadar harika bir iş çıkardığını üstünde zaman geçtikçe anlamaya başladım, zira film yumruk gibi oturdu içime. mekanlar ve hava öyle iyi kullanılmış ki o piknik sahnesi evin içindeki diyaloglar hepsi dozunda. filmde hiç bir karede 'abartmışlar ama yaa yuh!' diyemedim. sadece kötülüğün bu kadar net görünmesi yani adamın kalbindeki kötülüğün aktarılması izleyiciye ve bunu gözüne sokmadan yapması filmin, bu beni etkiledi çok fena. vavien hakikaten on numara bir film, aldığı tüm ödülleri de hak etti. umarım para ödülü filan da almıştır ve böylece yeni film çekebilirler. türk sinemasında celal kadar net bir "kaypak kötü" karakteri var mıdır bilmiyorum. biraz da teknik bilgi vereyim tanımım didaktik olsun; efendim filmin yönetmeni durul- yağmur taylan biraderler, kendileri okul ve küçük kıyamet filmlerini çekmiş. yağmur taylan bir zamanlar şizofrengi dergisini çıkarmış bir psikiyatrist. vavien'deki karakterlerin haleti ruhiyesinin bu kadar iyi verilmesinin sebeplerinden biri bu olsa gerek. görüntü yönetmeni gökhan tiryaki demiştik. nuri bilge ceylan'ın iklimler ve üç maymun'u, çağan ırmak'ın ıssız adam ve karanlıktakiler'inin ve son olarak da vavien'i yönetmiş. üç maymun ile yeşilçam ödüllerinde "en iyi görüntü yönetmeni" ödülünü almış. . oyuncular engin günaydın, binnur kaya, settar tanrıöven, ilker aksum ve yalnız, uyuz, midesine düşkün parti kadın kolları başkanını hakkıyla oynamış serra yılmaz film engin günaydın'ın da memleketi olan tokat erbaa'da abisinin evinde ve dükkanında çekildi. --! spoiler !-- celal'le sevilay 15 yıldır evli ve mutsuz bir çifttir. tek oğulları babasının izinde ve belki de bu yüzden babasının kendisini gördüğü için rahatsız olduğu vasat uçkur düşkünü bir ergendir. bir evin içine ne kadar sır sığabilirse bu evde de o kadar sır vardır. celal porno arşivini soba borusuna saklarken sevilay yıllardır babasının almanya'dan gönderdiği paraları celal'den gizli biriktirmektedir. paraların yerini keşfeden celal bir plan yapar üstelik planıyla sadece sevilay'dan kurtulmayacak zengin de olacaktır. sonrada pavyonda aşık olduğu sibel ceylan'ı etkileyecektir. planı tıkır tıkır işler ve sevilay'dan kurtulur. lakin zaman zaman yoklayan vicdanı onu rahatsız etmektedir. tam bu durumu tamamen unutacakken sevilay çıka gelir, ölmemiştir. dahası hiçbir şeyden haberi yoktur. vavien elektirikte bir terimmiş, iki anahtarın farklı yerlerden tek bir lambayı açıp kapaması . pornografiyle masumiyet, zenginlikle fakirlik, aşkla şehvet en önemlisi de iyilikle kötülüğün bir imgesi filmde. --! spoiler !-- sitesi de filmi gibi orjinaldir; http://www.vavien.com/Default-Tr.html
saat dokuzu beş geçe atam dolmabahçede gözlerini kapadı bütün dünya ağladı doktor doktor kalksana lambaları yaksana atam elden gidiyor çaresine baksana uzun uzun kavaklar dökülüyor yapraklar ben atama doymadım doysun kara topraklar. kemalist eğitim tahribatı ya da ne demeli eğitim zayiatı. evet bu daha uygun. eğitim zayiatı oldum, üstelik son örneği de değilim türümün. ne acı ...
--! spoiler !-- prem aylak sayılabilecek sempatik bir delikanlıdır. mutluluk klübü adında bir yeri vardır, belirli bir üyelik aidatı karşılığında insanları mutlu eder. çeşitli olaylar sonucu tanıştığı jenny'ye aşık olur. uzun zaman aşkını itiraf etmek için bekler fakat sonunda onun başkasını sevdiğini öğrenir. klübün kuralları gereği jenny'yi mutlu etmeli ve sevdiğine kavuşturmalıdır. tüm bu olaylar olurken jenny gerçek aşkın ne olduğunun yavaş yavaş farkına varır. modern bir selvi boylum al yazmalım durumu diyebilir miyiz? eh işte... görüntü kalitesi, özellikle ranbir kapoor'un oyunculuğu ve şarkıları çok iyi. --! spoiler !-- altyazısını elceğizlerimle çevirdiğim film şu adresten izlenebilir; http://hintfilmi.com/hint-filmleri/ajab-prem-ki-ghazab-kahani-turkce-altyazili-izle.html site sık sık gümlüyor ama bakalım kısfmett...
* * * * nostalji için efem; (bkz: veer zaara) (bkz: fanaa) (bkz: rab ne bana di jodi) (bkz: lagaan)
--! spoiler !-- ali ve sudi inşaatta çalışan ve yaşayan iki bekar ameledir. bir gün patronlarının inşaata bir ceset gömmesiyle olaylar başlar. bir süre sonra inşaat mezarlığa dönüşmüştür. kader kurbanı ikili bir yandan cesetleri gömerken diğer yandan olayları örtbas etmek için bir şeyh yalanı uydururlar. bu sırada ellerine geçen bir kamerayla olanı biteni kaydedip izler ve "yazık lan adamlara" derler. burada aklıma kadın programları geldi. kendi dramını unutup başkasının acısına ah vah etme durumu, ve tabii burda izleyicinin dönüp kendine bakması gibi durumlar var. şevket çoruh ve emre kınay on numaralar. yeşim büber bence o role gitmemiş. suna pekuysal baya kritik bir rolde ve harika kotarıyor . ve tabii ki filmde bayıldığım insan onbeş dakika görünse bile binnur kaya! o ne tatlılıktır öyle yaa. "suuüüdii sen futbolcu olsaymışsın yaa, ilhan mansız gibisin vallaa... annem çağırıyo ben gideyim" filan şeklinde triplere girdiği sahneler beni mest etti. inşaat suç ve suçlu kavramları üzerinden insanın çirkinliğine, umutlarına, ahlak anlayışına, doğru ve yanlışa, insanın kendini aklayışına dair harika bir film. ömer vargı ellerin dert görmesin diyor ve on numerööö diye de ekliyorum. --! spoiler !--
--! spoiler !-- adamımız serserinin önde gidenidir. öyle böyle derken esas kıza aşık olur. sapık bir polis memuru da kıza sardırmış durumdadır. kızı her bir kötülükten koruyan adamımız büyük bir hesabın içinde olduğundan bir türlü kızla gerçek bir yakınlık kuramaz. kızın bu adam hakkında bilmediği çok önemli bir gerçek vardır. hatta uyuzluk ederek mutlu sonla bittiğini de söyleyeyim filmin. zaten devdas'tan beri sonu mutsuz biten bollywood filmi yok sanırsam :) işte bu film de bollywood'un çoğu kez yaptığı gibi telugu sinemasından uyarlanmış yanlış bilmiyorsam, aynı bommarillu gibi. orda tutanı bi de hintçe çekelim diyorlar herhalde. film çok kötü değil, harika da değil. bu yorumum pek objektif olmayabilir zira salman khan'a gıcık olurum az. ama bunun yanında soundtrackin iyi olduğu eklemek lazım. özellikle love me love ve le le mazaa le'deki koreografiye hayran kaldığımı belirtmek isterim. evet bu kadar, nokta artık. --! spoiler !--
--! spoiler !-- walter üniversitede profesör mendebur bir adam. mutsuz ve etrafını da mutsuz eden bir tip. bir sunum yüzünden yıllardır uğramadığı new yorktaki evine gitmek zorunda kalır ve evinde iki kaçak göçmenin yaşadığını görür. olaylar gelişir. walter günden güne bu kişilerin dünyasına girerken diğer yandan da amerika'da kaçakların durumu yaşadıkları koşullarla ilgili bir sürü şeye şahit olur. zamanla kendi ördüğü duvarları yıkar ve "insan" a dokunur sonunda. söyleyeceği sözü olan bir film bu. as good as it gets'i hatırlattı bana, bir dönüşüm hikayesi olarak. filmin bonusları da arap coşkusu diye özetleyebileceğimiz bir yaşama sevinci olan haaz sleiman'ın canlandırdığı tarek karakteri, fela kuti, karakterlerin cembe çalması, ritm... hasılı güzel film bu ziyaretçi. izleyin, izlettirin. ve filmden sonra tabii ki ne diyoruz: habibi... --! spoiler !--
böyle anlatır sultan filmi. sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |