people are strange

    the doors grubu'nun strange days adlı albümünde yer alan parçadır. sözlerinde toplum içerisinde yalnızlık ve yabancılaşma teması bol bol işlenmiştir. dinlerken "jim morrison zamanım dünyasında yaşasaydı, daha neler yazardı ömrü yeter miydi?" diye düşünürüm hep ama ömrü daha da kısa olurdu orası kesindir, huzur içinde yatsındır. sözleri ise aşağıdaki gibidir :
    people are strange,
    when you're a stranger
    faces look ugly,
    when you're alone
    people seem wicked,
    when you're unwanted
    streets are uneven,
    when you're down.
    when you're strange...
    faces come out of the rain,
    when you're strange...
    no one remembers your name,
    when you're strange...
    (19.07.2006 20:54)

still loving you

    en sonunda "neden bu tipte parçaları hep erkekler yapar ?" sorusunu sorduracak kadar güzel, "gel gör beni aşk neyledi..." kıvamında bir scorpions baladı.
    (19.07.2006 20:31)

metallica

    garage days re-visited adlı çalışmalarını çoğu kimsenin hiçhatırlamadığı, tarzlarını kadrolarını geçtik, felsefelerine (ki artık olmadığını biliyorum) ihanetlerinden ötürü hiçbir zaman eskiden baktığım gibi bakamayacağım asla efsaneleşemeyecek müzik grubudur. master of puppets adlı parçalarında yer alan "your life burns faster... obey your master..." dizelerinden sonra - hmmm bak olabilir aslında neden olmasın? diye düşündüklerine şüphe yoktur. kuklaların iplerini koparmalarına bir şekilde yardım edebilecek iken, kendileri kukla oynatıcı konumuna geçmeyi daha bir efektif bulmuşlardır. onlardan büyük dave mustaine vardır.
    (19.07.2006 20:11)

fatih akın

    1973 hamburg doğumlu bir türk olan fatih akın, 1994 yılında hamburg güzel sanatlar akademisi'nde görsel iletişim alanında eğitim görmeye başlamıştır. bu zaman zarfında wueste film şirketi ile çalışmaya başlayan gençyönetmen, 1995 yılında kendisinin yazdığı ve yönettiği, aynı zamanda ilk kısa film çalışması olan sensin! (du bist es!) ile hamburg uluslararası kısa film festivali'nde ödül kazanmıştır. 1996 yılında ikinci kısa film çalışması olan getuerkt ile de çeşitli ulusal ve uluslararası festivallerde ödül kazanan fatih akın, 1998 yılında ilk uzun metrajlı film çalışması olan kurz und schmerzlos'u çekmiş, bu filmle de bronz leopar ve en iyi gençyönetmen ödüllerini almıştır. diğer çalışmaları arasında im juli (2000), wir haben vergessen zurueckzukehren (2001), solino (2002), gegen die wand (2003) sayılabilir. ülkemizde daha çok duvara karşı (gegen die wand) filmiyle tanınan fatih akın, bu çalışmasıyla altın ayı ödülüne de layık görülmüştür. seyretmeyenler için ım juli filmi de tarafımdan şiddetle tavsiye olunur. (not: biografi bilgileri http//www.imdb.com adlı site'den derlenmiştir.)
    (19.07.2006 18:36)

feed back

    dilimize son zamanlarda sıkça girmeye başlayan ingilizce terimlerdendir. türk diline tam çevirisi "geri besleme" manası taşısa da kullanılan haliyle "geri bildirim" anlamı taşır. bazı insanoğlu, ayyyy akşam parti mi varr? tamam o zaman döncem ben sana.... diyerek kullansa da tasvip edilen hali asla bu değildir.
    (19.07.2006 16:51)

amour

    fransızca bir kelime onlan amour, dilimizdeki anlamı aşk olan kelimedir.
    (19.07.2006 16:21)

mehmet özdilek

    kahraman maraşspor'dan beşiktaş'a transfer olmuş, kısa zamanda oynadığı futbol ve attığı gollerle taraftarın sevgilisi olmuştur. üstün top tekniği ve fiziki özelliklerinden dolayı italyan asıllı belçika'lı orta saha oyuncusu enzo schifo'ya benzetilmiş ve uzun yıllar "şifo mehmet" olarak tanınmıştır. jübilesi de kendine yakışır biçimde yaşanmış, tamamen dolu inönü stadyumu'nda gerçekleştirilen beşiktaş milan karşılaşmasıyla yeşil sahalara veda etmiştir. en son türkiye isviçre karşılaşması sonrasında yaşanan olaylardan ötürü ceza alan şifo mehmet kariyerine antrenörlük ile devam etmektedir.
    (19.07.2006 16:17)

gülpembe

    barış manço'nun ölümünden sonra büyükannesi'ne yazdığı şarkıdır, kendisi için ne kadar özel olduğu şarkı sözlerinden apaçık anlaşılmaktadır. barış manço'ya yapılan anı albümündeki düzenlemesi de ayrı bir güzeldir.
    (19.07.2006 16:07)

emule

    türk kaynaklı bir dosyayı indirebilmenin sabrın sınırlarını zorlayabildiği, "paylaştıkça artan tat" kıvamında bir paylaşım programı olmasına rağmen çeşitli olanaksızlıklar dolayısıyla ülkemizde paylaşım ruhuna aykırı olarak genişleyen güzel program. yakında evimin cd den geçilmemesine neden olacağını düşündüğüm sevimli baş belası. ülke şartlarında ancak cfosspeed, net limiter gibi ek programlar sayesinde stabil bir performans gösterebilmektedir, kanımca artık bu ek programlar sayesinde paylaşımı kökünden yok eden korsan versiyonlarına da ihtiyaçkalmamıştır.
    (18.07.2006 14:33)

belle

    fransızca'da "beau" olarak bilinen güzel kelimesinin dişi versiyonudur *. aynı zamanda notre dame de paris müzikalinde garou, daniel lavoie ve patrick flori ile seslendirilen, zangoçquasimodo, papaz frollo ve subay phoebus'un çingene esmeralda'ya olan aşklarını dillendirdikleri parçanın da adıdır. özellikle rahip frollo ve zangoçquasimodo'nun esmeralda'ya olan aşkları, derecesi oldukça yüksek platonik aşk olarak nitelendirilebilir. şarkı sözlerinde üçlünün teker teker besledikleri hisler şiirsel bir dille anlatılırken, "vay be!" dedirtecek cinsten kelimelere rastlanır. quasimodo zamanın yaygın inanışına göre kendisini çarpan şeytan'a, rahip frollo gönülden bağlı olduğu notre dame'a, subay phoebus ise sevgilisine ve aynı zamanda bağlılık yemini ettiği fransa'nın sembolü olan fleur de lys'e esmeralda için yalvarmaktadır. içlerinde besledikleri maneviyat, onları ayakta tutmuş olan tüm değerler, esmeralda tutkusu yanında anlamlarını yitirmiştir. "güzel" sevmek, sevginin aşkın güzeli böyle birşeydir.
    frollo:
    güzel...
    benliğinde canlanmış olan şeytan mıdır?
    ebedi tanrı'ya yüz çevirmemi sağlamak için,
    ..ki yerleştirendir varlığıma tenimin isteklerini
    engellemek için semaya bakmamı.
    o kendinde ana günahı taşıyor,
    o'nu arzulamak benden bir suçlu yapıyor,
    eğlencelik, basit bir kız gibi gördüğümüz o,
    birden insanlığın haç'ını taşıyor a benziyor...
    oh notre dame...
    bir kerecik olsun izin ver,
    aralayayım bahçe kapısını esmeralda'nın.
    vay be...! ( maddiyat ile alakasını kesmiş olan bir kilise papazı'nın öbür tarafla da bağlarının koptuğu an... bir de papaz olacaksın be adam utan utan!)
    (18.07.2006 13:01)

topoloji

    son yıllarda çok gelişme gösteren ve diğer ülkelerdeki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de pek çok araştırmacının kullanır olduğu "topoloji", topolojik değişmezleri, açık bir deyimle birebir, örten ve sürekli fonksiyonlar altında değişmeyen özellikleri, inceleyen bir bilim dalı olarak genel bir şekilde tanımlanabilir. buna göre ;
    x herhangi bir küme olsun, x'in alt kümelerinin bir "t" topluluğu eğer :
    (t1). x ve () t ye aittir,
    (t2). t nin herhangi iki elemanının kesişimi de t ye aittir,
    (t3) t nin elemanlarının herhangi bir ailesinin birleşimi t ye aittir.
    özelliklerini sağlıyorsa t ye x üzerinde bir topoloji denir. t nin her bir elemanına x de t topolojisine göre açık küme veya t nin söylenmemesi karışıklık çıkarmadığında x de açık küme ya da kısaca açık küme denir. (i.ü fen fak. matematik bl. genel topolojiye giriş ders notlarından alınmıştır.)
    o zamanlar "tamam giriş belli de çıkış ne taraftan acaba?" diye defalarca sormama neden olan, ucu bucağı belli olmayan, her daim prof.dr.hüseyin çakallı ve prof.dr. nurettin ergun hocalarımı ayrı bir sevgiyle anmama neden olan güzide matematik bölümü dersidir.
    (18.07.2006 12:00)

platonik aşk

    (bkz: belle)
    (18.07.2006 11:12)

dune

    günümüz strateji oyunlarına yol haritası olmuş konusuyla efsaneleşmiş ve sinemaya da aktarılmış bir bilgisayar oyunudur. gezegen'de spice'ı * kontrol eden her şeye egemen olabilmektedir, çünkü o herşeydir. ortaokul yıllarında "harkonnen kalelerine nasıl gireriz? şaşırtmayı hangi taraftan veriyorsun?" sorularının yanıtı olan taktik haritalarını birbirimizle paylaştığımız, bu nedenle bir çok tarih dersini yeni bir boyuta tartışmamızı sağlayan ömür törpüsüdür. sembolü yılan olan, ordos denen medeniyet'in boya roketatarlarına hedef olduktan sonra birbirlerini katleden canım sonic tanklarımın ruhu şad olsun...
    (18.07.2006 00:21)

jackson

    king v, randy rhoads, kelly, dinky gibi modelleri bulunan, zamanında charvel jackson olarak adlandırılan şimdilerde fender firması'nın satın aldığı amerika kökenli gitar firması. sağlam trash tonları ve kaliteli manyetikleriyle bilinir (seymour duncan), diğer markalar ile kıyaslanamayacak kadar ince ve rahat sap modellemeleri vardır, ibanez sahiplerinin şiddetle görmezden geldiği bu marka kullananlarında da fanatizme yaklaşan bir bağlılık yaratabilmektedir. ters saplı ve üst modellerinden edinmek isteyenleri, nasıl olsa o para bunlardan çıkmaz mantığıyla "onlar şov gitarı satılık değil" diyerek rest çeken satıcılarla birebir muhattap olmak durumunda bırakabilir. zamanın efsane gitaristleri randy rhoads, dave mustaine, marty friedman... gibilerinin bizzat kullandığı markadır. aynı zamanda sesinden uzun süredir mahrum kaldığım canım gitarım, ilk göz ağrım olmasa da son sevgilimdir. hiççekinmeden içimi dökebileceğim sırdaşım, sesiyle ruhuma renk katan yeşil elbiseli kader arkadaşımdır.
    (17.07.2006 23:55)

beyazıt öztürk

    "r" leri söyleyememesiyle dikkat çekmiş, bunu her nasılsa nakde çevirmeyi bilmiş (benden farklı olarak), hacivat ve karagöz neden öldürüldü filmi'nin hacivaz'ı sevimli tv adamı. annesi'nin oğlu olarak da bilinir.
    (17.07.2006 23:31)

sayfa: 1-2-3

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.