ezhâr

    çiçekler - çiçek kokusu anlamına gelmekteymiş.

    gönlümün ezhâr içinde gül gibi dildârı var
    (12.01.2012 12:31)

gönlümün ezhâr içinde gül gibi dildârı var

    Gönlümün ezhâr içinde gül gibi dildârı var
    Neyleyim her sevgisinde bir yığın ağyârı var
    Gül sevenler katlanır hârın dilâzâr cevrine
    Her gülün bir goncası her goncanın bir hârı var

    Beste: Fehmi Tokay
    Güfte: ?
    Makam: Rast
    Usûl: Devr-i Hindi
    Seslendiren: Arif Özgülüş

    yazarın lüzumsuz yorumu: ne desem neresinden tutsam bilemiyorumki.
    güftekarı belli değil lakin hal tas tamam ortada.

    (bkz: ezhâr)

    (bkz: dildar)

    (bkz: ağyâr)

    (bkz: dilâzar)

    (bkz: cevr)

    (bkz: hâr)
    (12.01.2012 12:27)

kopimizm

    önce haberi okuyun diye copy paste yapacaktım ama tanımın altına "hayırdır abi sendemi kopimist oldun" diye ayar yemekten tırstığım için haberin linkini vericem.

    ama illa bi yorum isteyen olursa isveçte yeni yeni türeyen bi dinmiş ne diyim allah selamet versin...

    http://www.haber365.com/Haber/Isvecin_Yeni_Dini_Kopimizm/
    (06.01.2012 19:59)

tel biyikli sakalsiz adam

    ne güzel bir nick o öyle tahayyul etmeye çalışırken bile insanı gülümsetiyor. hoş gelmiş diyelim :)
    (03.01.2012 12:04)

fuat sezgin

    üstadın talebelerinden m. fatih serenli ile her cuma tarih sohbeti halkası oluşturmaya başladık. geçte olsa üstadı tanıma şerefine erdik...


    (30.12.2011 22:51)

saat kaç

    sanki ssate kaç emri verir gibi :)

    mantis: saat kaç!

    saat: niyeki ?
    (27.12.2011 21:31)

mazhar sakman

mazhar sakman




    Mazhar Sakman, H. 1326 (M. 1908/1909) yılında Konya'nın Akbaş mahallesinde doğdu. Çocuk yaşta babasını yitirince Adil Çelebi tarafından himaye altına alındı. Çalgıya olan merakı fark edilince önce annesinin aldığı lavtayla, sonra da udla müziğe başladı. Bir oturakta basılıp uduna el konulduktan sonra, lağvedilen Diyarbakır Muallim Mektebi'nden Konya'ya gelen öğrencilerin etkisiyle Batı müziğine de yöneldi ve flüt çalmayı öğrendi. İzmir Muallim Mektebi'ne gönderilen Mazhar Sakman, orada Rakım Elkutlu'dan nota öğrendi. Arkadaşı Daldının Cevdet'in tavsiyesi üzerine askeri bandoya girdi ve Ankara'da Mızıka Tatbikat Mektebi'ne gönderildi. Burada Veli Kanık ve İhsan Künçer'le tanıştı. Flütü ilerletip saksafon ve klarnet çalmayı da öğrendi. Görevi nedeniyle birçok şehir gezmek zorunda olduğundan 1944 yılında ordudan ayrılarak Konya'ya dönen Mazhar Sakman, Tarık Gürcan'ın babası Cavit Bey'in delaletiyle Ladik Köy Enstitüsü'ne musiki muallimi olarak gitti. Daha sonra enstitüden ayrılıp Turhal'da ve Kayseri'de saatçi dükkanı açtı, sonra da tekrar Konya'ya döndü.

    Mazhar Sakman İstanbul ve Ankara radyolarında Konya türkülerini içeren konserler vermiş; Sadi Yaver Ataman, Muzaffer Sarısözen ve Yaşar Doruk tarafından çeşitli tarihlerde kendisinden birçok derleme yapılmış, 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kendisine bir şilt verilmiştir.

    Kaynak: Konya Sazı ve Türküleri, Mehdi Halıcı
    (21.12.2011 19:23)

fırın üstünde fırın

    birde mazhar sakman'dan şu şekil sözleri olan vardır ki aslında tam üstteki hikayeye uyar.

    Fırın üstünde fırın
    (ağam) Duyun komşular duyun
    (ülen) Duyun komşular duyun
    Ben bir yare vuruldum
    (ağam) Çaresini siz bulun
    (ağam) Çaresini siz bulun

    Tara lay lay lay lay lom
    Tara lay lay lay lay lom
    Pambuk atıyor
    İlk atına binmiş (yosmam)
    Çalım satıyor

    Fırın üstünde mimler
    (ağam) Bülbül yuvada inler
    (ülen) Bülbül yuvada inler
    Benim gönlümde sensin
    (ağam) Senin gönlünde kimler
    (ağam) Senin gönlünde kimler

    Tara lay lay lay lay lom
    Tara lay lay lay lay lom
    Pambuk atıyor
    İlk atına binmiş (yosmam)
    Çalım satıyor

    selahattinaabi: yani en son kendi kendine de ayar verdin ya o kadar diyorum...
    (21.12.2011 19:16)

fırın üstünde fırın

    eski bir mahalle gözünüzün önüne getirin. "gecenin bir vakti meyhane artığı iki kopuk birbirlerine omuz verip mahallenin namlı fettanının evinin önüne yalpalayarak gelirler ve bu türküyü patlatırtar" peeeh!...

    Fırın üstünde fırın
    Giden askerler durun
    şu gelen dayım oğlu
    Altın sandalye kurun

    Dayımın oğluna vay
    Sarılsam boynuna vay
    Yanarım uğruna vay
    Dönerim uğruna hey

    Fırın üstünde bakır
    Yosmam gözlerin çakır
    O çakır gözlerine de
    Kurban olsun bu fakir

    Dayımın oğluna vay
    Sarılsam boynuna vay
    Yanarım uğruna vay
    Dönerim uğruna he

    Kaynak: Asım Yahyabeyoğlu
    Yöre: Kayseri

    (21.12.2011 19:11)

hayedeh

mizanam feryad

    http://www.youtube.com/watch?v=-aQU-feUzjY&feature=related

    hayedeh ' ten yakan yandıran bir ezgi:

    Vay Az In Toofan: aman bu fırtınaın elinden

    Vay Az In Bidad: aman bu adaletsizlikten

    Az Harire Delam Rafte Range Havas: benım yureğımdekı ıpek havas renkini yitirmiş

    Darde Khod Be Ke Gooyam Dar Daroone Ghanas?!: derdimi kime söyleyım? Kafes İçindeyken

    Bah ke Dsate Ghaza Baste Paye Mara: yaziklar olsun ki kader benim kolarimi sıkışmış

    Rooz O Shab Ze Galooyam Nalle Khizato Bass: gece gündüz benim boğazimdan ağlamak sesi geliyor ve daha hiç

    Omidam Ra Magir Az Man Khodaya: benım umıtımı benden alam Allah

    Dele Tange Mara Mashkan Khodaya: benım özlemış kalbimi kırma Allah

    Man Door Az Ashiyanam,Sar Be Asemanam: ben yuvamdan ayrıyım, başım gök yönündeymiş

    Bi Nasibo Khaste,Mandam Joda Ze Yaran: yararım yok yorgunum, arkadaşlarımdan ayrı düştüm

    Az Ballaye Toofan,Balle Man Shekaste: fırtınanın belası yüzünden benim kanatlarım kırılmış
    Mizanam Faryad: haykırıyorum

    Har Che Bada Bad: ne olursa olsun
    (11.12.2011 09:18)

cazu

    hazreti hasan (ra.)'ın eşi, rivayet odur ki cazu hz. hasan'ı zehirleyerek şehadetine sebep olan kişidir. o sebeple şerli kadınlara o günden beri cazu yani cadı denmektedir.
    (01.12.2011 23:23)

ben bir seyyah garip olsam

    o nası bir ezgidir arkadaş bana dizi seyretti yahu. *

    alın size sözleri:

    Ben bir seyyah garip olsam giysem karayı karayı
    Yitirdim nazlı yarimi bulsam arayı arayı

    Uzak yollar yakın olsa her güzelde hakkım olsa
    dostum lokman hekim olsa sarsa yarayı yarayı

    Yari düşürsem ardıma bir ateş düştü yurduma
    Benim dermansız derdime bulsam çareyi çareyi

    Uzak yollar yakın olsa her güzelde hakkım olsa
    dostum lokman hekim olsa sarsa yarayı yarayı

    bu arada sözler mazlum çimen'e aitmiş. eh be arkadaş o nasıl yürekmiş...
    (01.12.2011 13:38)

seni seviyoruma verilebilecek cevap

    mantis: seni seviyorum

    selahattinaabi: ben de

    mantis: ben de derken abi?

    selahattinaabi: beni canım beni...

    (01.12.2011 13:10)

sayfa: 1-2-3-4-5...-211

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.