deified

    mimar olacak bu. ***
    (11.09.2006 17:38)

veteriner

    türkçe karşılığı hayvan olan kelime. yanlış kullanım kurbanı terim. doğrusu için (bkz: veteriner hekim) (bkz: baytar)
    (10.09.2006 23:40)

saygı

    diyar sınırları içinde unutulmaya yüz tutmuş davranış biçimi. kendi menfaat ve düşüncelerinin ateşli savunucuları ''özgürlük, eşitlik'' kılıfının arkasına sokulmuş bıçaklarını cumhuriyet'in etine saplarken yapılan meşru oysa cumhuriyet demir kemiklerini gösterdiği vakit yapılan saygısızlıktır. hoşgörü ise saygıdan ileri gelir ki saygı sınırları olan bir mevzudur.
    (27.08.2006 15:38)

türk silahlı kuvvetleri

    hepimizin* bir gün tadacağı o müthiş tat. enfes oluşum.
    (13.08.2006 18:11)

hamsi

    zamanında yunuslardan kaçarken kıyıya vuran, kovalarla taşınıp fındık ağaçlarının dibine gübre niyetine atılan günümüzde ise karadenizdeki kirlilik ve yasak avlanma sebebiyle tükenmiş bu sebeple fahiş fiyatlarla sofralara sunulan balık.
    (03.08.2006 22:19)

luvstory

    tekrarlı melodisi kulaklarda çınlarken, ''evet, seviyorum'' diyerek telefona sarılıp defalarca ve sebepsiz yere ''o'' nu aramaya vesile olan şarkıdır. her tekrarında bozulan, bozuldukça zenginleşen ritm günümüz deki yalan aşklara bir gönderme niteleğindedir zira gönüle giren her aşk bir öncekinden daha çarpık fakat daha güzeldir. *
    (01.08.2006 19:31)

linkin park

    müzikalitesi tartışılır olmasına rağmen dinleyende gaza gelme, kıpır kıpır kıpraşma gibi yan etkilere sebep olan azılı teenage grubu.
    (31.07.2006 12:10)

öğrenci evi

    öğrencinin ''ya da öğrencilerin'' temizlik ve düzen konusundaki özenlerine bağlı olarak çöplük ile saray sıfatları arasındaki geniş skaladan nasiplenebilecek evlerdir. öğrenci kişisinin çoğunlukla ilk kez yemek pişirmek, temizlik, bulaşık gibi eylemlerde başrol oynama şansını* bulduğu, ailenin getirdiği her türlü sorumluluktan kurtulduğu bu kısa bekarlık ve özgürlük dönemine ev sahipliği yapar. toplum tarafından ''hiç hakemedikleri halde'' yadırganan ve dışlanan hanelerdir, ön yargı kurbanlarıdır oysa ki bu ''hayvanlar'' yargıçlarına nazaran daha okumuş daha kültürlü daha parlak insanlardır ki bu durumun getirdiği kıskançlık faktörü yadırganamaz.

    öğrencilikle beraber en az bir yıl yaşanması gereken şer yuvaları. **
    (31.07.2006 12:05)

taş olursun taş

    çocukluk günlerinde ebebeynlermiz tarafından beyinlerimize kazınan, tazeleğin getirdiği sınır tanımaz hayal dünyamızda tasarlayıp korktuğumuz üstüne üstelik büyüğe kalkan uzvun taşlaşması sahnesini bir cüneyt arkın filminde görüp daha da irkildiğimiz farazi olay. ***
    (27.07.2006 03:15)

aşk

    bush adlı grubun the chemicals between us adlı parçasında belirttiği gibi içimizdeki kimyasalların bize oynadığı kimi zaman saniyeler kimi zamansa yıllar süren oyun. uğruna destanlar yazılmış, canlara kıyılmış, uygarlıklar tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş olsada ''o'' hapşırmak, gülmek, esnemek gibi masum bir insan davranışından ötesi değildir. olmamalıdır. *
    (27.07.2006 02:32)

denizden babam çıksa yerim

    denizden kanlı canlı babanın çıkması durumunda hükmünü yitircek eylemsi***. *
    (26.07.2006 23:53)

marla singer

    silip atan, kalp kıran, acıtan ve acı çekmek isteyen varlık. kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerde dolaşan sıpa kılıklı peri. acıtır, evet..
    (16.07.2006 14:00)

harvest

    parçalanmış ahşapları bedenimize batan teknenin soluk yüzlü kürekçisiyle yüz yüze geliriz önce, unutulup giden her sevgilinin ruhu yanımızdan gülümseyerek geçer, önümüzdeki karanlık daha bir saydamdır şimdi ve arkasındaki bahçede hasat zamanının çiğ kokusu eşliğinde koşan çocukların önce neşeli çığlıkları daha sonra ise ölü bedenleri karşılar bizi. yüzümüze çarpan soğuk rüzgar tenimizdeki son kırmızıyı alırken onla beraber gereksiz nefretlerimizi de derin sulara doğru sürükler. nefretten kurtulan ruh ''o'' nu beklemeye başlar, mutsuz hayaletler tek tek dağılırken en son ''o'' görünür teknenin ucunda, beyaz elini bize uzatır o elle birlikte sırtımızdaki son yükün omuzlarımızdan düştüğünü hissederiz, kirli cesedimiz teknenin içinde uzaklaşırken bizse çoktan sonsuzluğun sonundaki karanlık ışığın çevresinde dolaşan böceklere katılmışızdır. zamansızlığın çevresinde dönmeye başlamıştır, özgür kalan.*
    (14.07.2006 01:25)

another brick in the wall

    pink floyd'un the wall albümününün ilk bölümünde yer alan üçleme. albümün ana karakteri olan pink'in çevresinde yerleşmiş olan sisteme ''duvara'' ve bu sistemin değneklerine karşı olan kinini konu alan şarkılardır. müzikal açıdan birbilerine benzeselerde dikkatla incelendiklerinde farklı amaçlara hizmet ettikleri görülür. another brick in the wall part 2 aralarında en çok bilinenidir. ancak another brick in the wall part 3 en vurucu olanıdır.*

    i don't need no arms around me
    and i dont need no drugs to calm me.
    i have seen the writing on the wall.
    don't think i need anything at all.
    no! don't think i'll need anything at all.
    all in all it was all just bricks in the wall.
    all in all you were all just bricks in the wall...

    müzik piyasası tarafından çok sefer coverlanmışlardır fakat hiçbirisi orjinalinin yerini tutmamaktadır. ayrıca bazı televizyon ve sinema yapımlarında fon müziği olarak da kullanılmışlardır.***
    (12.07.2006 20:11)

southpark

    amerikan sisteminin kendisini alaya alarak perdenin arkasındakileri gizleme politikasının en eğlenceli üyesi. yapımcılarının sadece t-shirt satışlarıyla köşenin öbür tarafına geçtiğini düşündüğüm bir grup amerikan sabisinin başından geçen heyecan dolu maceralar bütünü. severek izleriz, izletiriz.
    (12.07.2006 18:38)

sayfa: 1-2-3-4-5...-19

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.