orcik

    içine ceviz konur dışı ise üzümden yapılmış bir bulamaca batırılır. cevizli sucuk diye de bilinen orcik elazığa ait yöresel bir lezzettir. eski dönemlerden beri yapılan orcik elazığın yemek kültüründe önemli bir yere sahiptir , dışardan ziyarete gelen insanlara mutlaka tattırılır. üzümle yapılan bu tatlının yanı sıra birde dışı şekere batırılan orcik şekeri de vardır .
    (09.07.2006 13:58)

ezoterizm

    yunancada içe ait anlamına gelen kelime türkçede içrek olarak kullanılmaktadır. eski bir metin okunduğunda okuyucu metindeki mitlerin ve sözcüklerin görünen anlamının arkasındaki anlamları çıkarmaya çalışır . metinde arka planda yer alanları anlayabilmekse seçilmiş insanların sahip olduğu bilgiye bağlıdır. yani seçilmiş bir topluluğa verilen bilgilerin imge, simge ,işaret , sembol ve işaretlerin aktarılmasına dayanan bir öğreti sistemidir. ruhani olana kutsi olana derinlemesine bir bakış bir irdeleme olarak da tanımlanabilir. bizde batınilik kelimesiyle karşılandığı da görülmektedir.
    (08.07.2006 20:09)

şeb-i arus

    şeb-i arus tamlamanın farsçası olarak daha yaygın bir şekilde bilinir .site fasrça tamlamayı kabul etmediği için kelimenin türkçesini yazmak durumundaydım.farsça bir kelime olan şeb gece anlamına gelmektedir.bizim aşina olduğmuz tamlama olan şeb-i arus düğün gecesi anlamına gelmektedir. mevlana denilince akla gelen ilk sözcük budur. mevlana dışında şeb kelimesi divan edebiyatı şairleri için de şiirlerde bolca yer alan bir sözcüktür. mevalanın bir gazelinde şöyle denmektedir ;
    '' cenâzemi gördüğün zaman firâk, ayrılık deme,
    benim kavuşmam, buluşmam işte o zamandır,'' her yıl mutlaka sema gösterileriyle birlikte icra edilir ve mevlana ' nın ölümü kavuşma günü olarak kutlanır.


    (08.07.2006 19:38)

huzur

    bir durumu anlatabilmek için yapılabilecek yöntemlerden biri de olay olgu ya da her neyse onun tam zıttını anlatarak anlatılmak istenenin verilmesidir. işte tanpınar da ümtazın huzursuzluğunu ( kişinin kendi içinde yaşadığı sorunlar bütününü ) vererek sergilediği olayın zıttını anlatmaya çalıştığı romanın adıdır 'huzur ' .
    (08.07.2006 19:32)

saatleri ayarlama enstitüsü

    tanpınar ' ın abdülhamit ve meşrutiyet dönemi üzerine yaptığı hicivlerin bir bütünü olarak kabul edebileceğimiz bir eserdir. döneme ve zamana dair içerdiği ironi ile kişileri içdünyasında gezintiye çıkaran kitap hayri irdal adlı şahsın anıları gibi verilmektedir. kitapta iki farklı uygarlık arasında bocalayan insanların yanlış tutumları ve düştükleri komik durumlar hicvediliyor.
    (08.07.2006 19:25)

düğün gecesi

    şeb-i arus tamlamanın farsçası olarak daha yaygın bir şekilde bilinir .site fasrça tamlamayı kabul etmediği için kelimenin türkçesini yazmak durumundaydım.farsça bir kelime olan şeb gece anlamına gelmektedir.bizim aşina olduğmuz tamlama olan şeb-i arus düğün gecesi anlamına gelmektedir. mevlana denilince akla gelen ilk sözcük budur. mevlana dışında şeb kelimesi divan edebiyatı şairleri için de şiirlerde bolca yer alan bir sözcüktür. mevalanın bir gazelinde şöyle denmektedir ;
    '' cenâzemi gördüğün zaman firâk, ayrılık deme,
    benim kavuşmam, buluşmam işte o zamandır,'' her yıl mutlaka sema gösterileriyle birlikte icra edilir ve mevlana ' nın ölümü kavuşma günü olarak kutlanır.
    (08.07.2006 13:11)

dengesiz

    her denge bir dengesizliktir aslında. kime göre ve neye göre bir denge söz konusu , bu durumun çok göreceli olduğu kanısındayım.benim dengelerim başkaları için alt üst olmuş bir benlik karmaşası olarak nitelendirebilir. her insanın kendine ait bir dengesi vardır ve böylece de herkesin kendine göre bir dengesizliği mevcut oluyor. kişinin psikolojik yapısı sosyal şartlar çevre faktörü her insana yeni bir denge ya da dengesizliğin eşiğini açar.bence genel geçer bir dengeden söz etmek mümkün değil .bu arada evet fizik kurallarının denge kuramlarını bu yorumdan uzak tutuyoruz.
    (08.07.2006 12:41)

sigmund freud

    insanın bilinçaltının id ego ve süper ego diye üçbölümden oluştuğunu savunan ve kişinin gelişim evresinde bu üçana unusurun etkilerini uzun uzun inceleyen bilim adamı. gelişim psikolojisi alanında da ortaya koyduğu fikirlerle genel anlamda öğrenemenin ilk çocukluk dönemi ve ergenlikten önceki dönemde geliştiğini söyler...
    (05.07.2006 11:37)

at gözlüğü

    kelime anlamı ; koşuma bağlanmış olan atın sadece gideceği yolu görüp etrafındakileri görmemesi için takılan genelde deriden olan bir tür gözlüktür. ancak biz bu kelimeyi mecazi anlamıyla dar bir dünya görüşüne sahip olan insan için de kullanırız. öğrenilen ve doğru kabul edilen konular üzerinde sorgulamayan ve bildiğinin dışına çıkmayan insanları tasvir ederken dünyayı at gözlükleriyle seyrediyor deriz.
    (04.07.2006 20:26)

prehistorik

    daha çok arkeolojik bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. ön asya arkeolojisi olarakta bilinir. sanırım istanbul üniversitesinde prehistorya ve ön asya arkeolojisi diye bir bölüm bulunmaktadır.
    (04.07.2006 20:20)

ayine

    ayine=ayna=mir'at yüzyıllardan beri kullanılan bir araçolmakla birlikte divan edebiyatında kalbi temsil eden somut unsur olarak da karşımıza çıkmaktadır.divan şairlerinin büyük bir bölümü kelimeyi ayna olarak değilde ayine ya da mir'at olarak kullanmışlardır. birçok beyitte gördüğümüz ayine iskender pala nın bir kitabının adıdır aynı zamanda. divan şairlerinin kullanımlarına örnek olması bakımından nefi den bir örnek beyit verebiliriz;
    '' tuti-i mucize guyem ne desem laf değil
    çarh ile söyleşemem ayinesi saf değil.'' beyit de mucizelerden bahseden bir papağanın felekle söyleşemeyeceğinin çünkü feleğin gönlünün kötü düşüncelere boğulmuş olduğunun ifadesi vardır.böylesine kıymete değer bir papağanın ya da söz söyleyen kişinin gönlü temiz olmayan biriyle sohbet etmesinin boşuna bir uğraş olduğu belirtiliyor.
    (04.07.2006 11:59)

umberto eco ve avrupa kulturunde kusursuz dil arayisi

    umberto eco ve ' avrupa kültüründe kusursuz dil arayışı ' italyan yazarın avrupayı kurmak adlı dizinin bir parçası olan kitabıdır.kitap literatür yayıncılıktan çıkmış.kemal atakay çevirsi.genel anlamda kitapta ilk çağlardan günümüz dünyasına kadar gelen süreçte dilin gelişimi kurallar sistemi ve içinde bulunduğu durumun ilginçbakış açılarıyla ortaya koyulduğu bir eser.kitaba başlarken tarihi alıntılarla birlikte dilin insan gelişimiyle bağlantısı üzerinde duruluyor.dil kişinin doğuştan getirdiği bir özellik midir yoksa çevre etkisiyle oluşan bir öğrenme midir? bu konu üzerinde verilen örneklerle okuyucu düşündürülüyor. kitapta kullanılan kusursuzluk imgesi bize ütopik bir yapı hissi veriyor.kitabın ön sözünün son paragrafında şöyle deniyor:''amacımız, avrupayı kuranların ya da kuracak olanların kafasındaki biz kimiz? nereden geldik? nereye gidiyoruz? sorosuna ve dünyada bu soruyla ilgilenenlere yanıt niteliğinde veriler sunmak. bu kısa cümlelerle kitabın ana izleği verilmiş oluyor.bir kültürün nasıl oluştuğunu ve kusrusuzluk ilkesinin neler bağlı olduğunu insan bağlamında öğrenmek isteyenlerin okuması tavsiye edilir...

    (04.07.2006 11:32)

kazan kaldırmak

    simgesel bir başkaldırı... yeniçeriler devlet yönetiminin uygulamalarını onaylamadıkları takdirde kazan kaldırırlarmış.bu durum devletin duraklama ve gerileme dönemlerinde alışkanlık halini alınca isyanlar çoğalınca çareyi yeniçeri ocağının kapatılmasında bulmuşlardır vakayi hayriye ...
    (03.07.2006 01:35)

shaman

    şaman=kam=kam=ozan=baksı=oyun tüm bu kelimeler aynı anlama gelmektedir. eski türklerden bu yana devam eden bir inanışın önderleri olarak kabul edilirler şamanizm temelde doğa ,kutsal ruhlar ve kötü ruhlar üçlemesinde ve belli tören ve kalıplara bağlı inançsistemlerinden biridir.şaman olmanın belli kuralları ve ritüelleri vardır.günümüz halkiyatçıları şamanlıkla ozanlığın biribirine benzer birçok yanı olduğunu savunmaktadırlar. türkü cumhuriyetlerin bir çoğunda şamanizm hala etkisini sürdürmektedir.bunun yanında müslüman olmuş türklerin bazı uygulamalarında da şamaniz etkileri devam etmektedir
    (02.07.2006 13:33)

ilyada

    yunan edebiyatının şahaser sayılan ve çağını aşmış destanı ilyada... mekan ve şahıslar düzelminde incelendiğinde hem edebiyat hemde tarihçiler açısından oldukça büyük bir önem sahiptir.geçtiği mekan açısından da bizi oldukça yakından ilglendirir. yunan edebiyatı tarihi ve batı mitolojisi hakkında bilgi edinmek isteyenlerin okuması gerektiğini düşündüğümüz bir eser.destanda bizi etkileyen bölümlerden biri de herkesin bir akhileus topuğunun olduğudur.
    (02.07.2006 13:29)

sayfa: 1-2-3-4

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.