ege

    sÜleyman demirel'in deyimiyle : ''ege bir yunan gölü değildir, ege bir türk gölü de değildir binaenaleyh ege bir göl değildir.''
    (29.09.2007 12:43)

okuduğumuzu anladık mı

    -okuduğumuzu anladık mı cevap verelim- şeklinde kombinasyonlara da sahip ilkokul nesnesi
    (26.09.2007 22:42)

nizam ül mülk

    hasan sabbah ve ömer hayyam ile aynı sınıfta okuduğu rivayet edilir.
    (26.09.2007 21:48)

takeshi kitano

türk milletinin yüzde sekseni aptaldır

    mit tarafından kendisine verilen maaşını istanbul'da yıkık dökük eski bir eve bırakılan zarfın içinden alan bir zatın sarfettiği söz.
    http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=579408
    (26.09.2007 17:21)

türkiye malezya olur mu

mahalle baskısı

    1935 senesindeydi . atatürk'ün Çanakkale'ye geleceği rivayetleri dolaşıyordu.
    o zamanlar dünyanın bazı yerlerinde olduğu gibi, memleketimizin de bazı bölgelerinde yahudiler aleyhinde bir hareket ve ayaklanma baş göstermişti . bu hal karşısında bütün museviler mallarını, mülklerini satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı . bunlar , o zaman rivayet olunduğuna göre filistin'e gitmek istiyorlardı.

    İşte bu sıralarda "atatürk Çanakkale'ye geliyor"dediler. Çok sevindim. Çünkü atatürk'ü hiç görmemiştim.heyecanla atatürk'ün geleceği balıkesir caddesine dikildim. bu esnada yanımda bulunan birkaç yahudinin fısıltı ile pek hararetli olarak konuştuklarını gördüm. alakadar olmağa vakit kalmadan karşıdan birkaç otomobil göründü."atatürk geliyor" sözü yeniden ağızdan ağıza dolaştı. halkın "yaşa, varol!" nidaları arasında atatürk otomobilinden indi.alkışlar devam ediyor, o da halkın arasında ilerliyordu.garip bir tesadüf ve talih eseri olarak atatürk bizim önümüze gelince hafif bir duraklama yaptı. halka bakıyor ve kalabalığı selamlıyordu. tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıltı halinde, fakat hareketli konuşan yahudilerden biri, ileriye doğru yürüdü ve ata'nın önüne atıldı. muhafızlar mani olmak istedi. atatürk:

    - bırakın gelsin! dedi.

    bu musevi vatandaş, atatürk'ün önünde ellerini açtı, omuzlarını yukarıya kaldırarak:

    - paşam bizi kovuyorlar. biz ne yapacağız? dedi.

    atatürk bu şekilde önüne atılan bu adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı. buna rağmen sordu:

    - sen kimsin?

    - ben paşam, Çanakkale musevileri'nden avram palto.

    - sizi kim kovuyor? hükümet mi? kanun mu? polis mi? jandarma mı? bana söyle? dedi.

    bu musevi vatandaş durakladı, şaşaladı. biraz sonra kendini toparlayarak cevap verdi:

    - hayır paşam, halk kovuyor.

    atatürk, bu adamın yüzüne dikkatle baktı, gülümsedi ve:

    - halk isterse beni de kovar, dedi ve yürüdü.

    atatürk'ün nükteleri, fıkraları, hatıraları
    (26.09.2007 17:01)

ayasofya

    rivayet odur ki: fatih topkapı'dan istanbul'a girip ayasofya'ya kadar yürür ve ayasofya'ya yalnız girer.girdiği kapı ise bildiğimiz giriş kapısı değil zamanında bizans imaparatorlarının da hep kullanmış olduğu , girişten baktığımızda ön sağdaki tahta kapıdır.atıyla birlikte içeri girdiğinde içeride bir sürü insanın oluşturduğu öyle büyük bir manzara vardır ki *at şaha kalkar ve ön sağ ayağı bir sütuna çarpar*tekrar şaha kalkar ve fatih'in elindeki kılıç çekilircesine aynı sütunu çizer*3.kez şaha kalkar ve bu sefer attan düşeyazar ve eli hemen yandaki sütuna*çarpar*bu işretlerin üçü de hala oradadır.ancak 3.iz olan el izinin yerden 5-6 metre yukarda olması hikaye hakkında biraz şüphe uyandırır.
    ayasofya cami olduğunda fatih sultan mehmet han camiyi bizzat kendisine vakfetmiş ve bu yapıyı ibadetten başka bir amaçla kullana lanet etmiştir.*
    Yapı camiye çevrildiğinde hıristiyan inancının mozaikleri kırılmamış üstü sıvalanmıştır.sadece yapıdaki tüm haçlar bozulmuştur.Zaten ikinci kata çıkıldığında korkuluktai haçların kazınıp tek çubuk haline getirildiği görülür.
    Ayasofya'da çalışan işçiler için yapılan bir de mescit bulunmaktadır.Ancak bu mescit cuma günleri halkın ilgisiyle dolmakta ve genişlemekte imiş.
    arşiv:http://arsiv.sabah.com.tr/2006/07/04/gnd102.html
    (24.09.2007 13:12)

dehalet

    dahilden geliyor heralde . birinin korumasına, himayesine sığınmak
    (23.09.2007 14:54)

afi

    gösteriş , çalım , caka
    (23.09.2007 14:52)

ayniyat

    para eden taşınabilir şeyler
    (23.09.2007 14:48)

fariğ

    boş , vazgeçen
    (23.09.2007 14:47)

apaz

    bir tuttam , avuç dolusu
    (23.09.2007 14:46)

aranjör

    düzenleyici
    (23.09.2007 14:41)

divane

    deli , tutkun , müptela
    (23.09.2007 14:40)

sayfa: 1-2-3-4-5...-12

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.