godspeed you black emperor

    gezegendeki en iyi müziği, en hayvan şarkıları yapabilen kanadalı bu müzik dehası grup için ne söylense ne yazılsa boş. kaldı ki, ne yazılıp çizilme, ne de spotlar altında şampanya patlatırken kendilerine iç çamaşırı atılması gibi bir kaygıları vardır; bu "olumsuzlama"nın psikopatları için.post rock post progressive art rock, gidip gelinse de kesin olan şu ki, zamanın çok ötesinde yardıran işler yapmaktalar.
    ortalama uzunlukları 15-20 dakika olan parçalarıyla anlık ve tadımlık değil, bir süreç bir öykünün altına imza atan grubun albümleri;
    yanqui u.x.o.
    lift yr. skinny fists like antennas to heaven!
    slow riot for new zero kanada
    f#a#oo(sonzuluk işareti)
    all lights fucked on the hairy amp drooling

    ve yazmaya üşendiğim bi dünya proje.

    müziğinin muhteşemleğini bir kenara bırakırsak,
    şarkıları, insana dair kuytularda kalanları sözsüz ifade ederken, aynı zamanda tüm insanlık için yapıldıkları hissi verir ve bundan dolayı şarkılarıyla aranızda çok çok özel bir bağ kurmanızı engeller. bunu evrensel paydada yapabilmek gybe! ın hayran olunası bir diğer yönüdür derim.
    'bir'i anlatmak için, 'bir'den yola çıkarak evrensel bir açılım yakalamak... yazması ne kolay.

    ha bu da web siteleri,
    http://http://www.brainwashed.com/godspeed/
    (10.12.2010 13:20)

serj tankian

    ahuehauhs
    ermeni kökenli biri, "anadolu'dan birşeyler çalsın"..şaka gibi.
    demek hala bilmeyenler var; biz geldimizde onlar zaten burdaydı ve biz onları göçe zorlayıncaya, yıldırıp katledinceye kadar da buradalardı.
    anadoluda oluşan kültürü,"türk eseri" olarak gören bir yapıdan sözediyoruz. bu kültürün oluşmasında mihenk taşı olan bir milletin mensubunu da hırsız olarak..
    ne acayip bi milletiz yau.
    (bkz: müslüman türk olmayana it muamelesi yapmak)
    (08.12.2010 13:53)

azam ali

    al işte; tüm işin yorgunluğunu alma gibi bir kaygısı olmadığı halde; alır. bardo' yla üstelik.

    yazmamışım, yazayım; (bkz: ne varsa doğu'da var).
    (08.12.2010 13:39)

eski ünlülerin sokakta kalması

    devletin sanatı sanatçıyı korumasının mazisi ne ki allasen. "eski" dediğimiz insanların hepsinin paraları karı kızla yiyip, içkiye kumara vermeleri bu denli makul gelirde, neden üçotuz kuruşa çalıştırıldıkları, şu anki gibi bir "sektör"ün olmadığı, yapımcının paranın gözüne vurduğu, devletin bu adamları eğlencelik ibişler olarak görüp hafife aldığı makul gelmez??

    dürüst olmak gerekirse, orta direk yaşamlarımızın penceresinden, hiç bilmediğimiz janjanlı bir hayat hakkında bu kadar atıp tutmak bana pek samimi gelmiyor. bahsedildiği kadar parayı -tabii gerçekse- sen kazansan ne yapardın? o kadar ünlü olsaydın, zengin olsaydın? bu denli albenisi varken hayatın, "şuanki yaşam standartlarım, tercihlerim, amellerim bi tamam aynı kalırdı" dersen aşmışsın derim sana. aşan birininde gelip sözlüğün birinde, "eski ünlüler parayı karı kıza yedirdiler olacağı oydu" demesi bana pek inandırıcı gelmiyor.
    ve aşmış birinin, o eski ünlünün içinde bulunduğu boktan durumdan "işte ibretlik hikaye!oh olsun" kıvamında entry girmesi de yeterince saçma.
    meali?: düz adamsın.
    haftalık harçlık alan birinin ye ye bitmez para hakkında, popüleritesi 3-5 arkadaştan ibaret olanın şöhret hakkında, takındığı o kibirli tavırla küstahça konuşmasından daha az makul değildir; eski bir ünlünün "bir zamanlar beni severdiniz şimdi ortada kaldım" demesi..

    kim demişti yau, hatırlamıyorum ama aşağı yukarı şöyle bişeydi.

    "insanımızın derdi 'nasıl bu banka boşaltılır? benim vergimle mudilere ödeme yapılacak, olacak iş mi bu', değildir. asıl derdi, 'o bankayı boşaltan ben olsaydım, keşke o paralar benim olsa' dır"

    ve evet; sırf ünlü diye bu durumda ayrı değerlendirirsin kardeşim. g.tündeki kıl kadar film yapmış bi münir özkul'a,"sırf sen ünlüsün diye ayrıcalık bekleme" deme hakkın varsa, o adamın da bu kadarını beklemeye hakkı vardır.

    eskiden paran varsa şimdi yoksa, karıya kıza yedirdin, kumar oynadın, içki içtin; yıkıl gözüm görmesin!! kafaya bak.
    biri anlatsın bunlara; adam gibi bir sektörümüz olsaydı, misal, kemal sunal' ın 40 ından sonra film çekmesine gerek kalmayacağını.
    (08.12.2010 13:32)

teoman

    1990 lardan sonra, bu topraklar çok daha kallavilerini çıkarmıştır ama bi bu teoman sivrilmiştir. hayret bişi.

    (bkz: de get)
    (07.12.2010 18:39)

gizli numaradan çağrı yapmak

    bide gizli numaradan çağrı yapıp, "niye bana geri dönmedin" diye sitem eden tipler var. allah ıslah etsin.
    (07.12.2010 10:01)

yahşi batı

    anlamıyorum; şu filmin gora'dan arog'dan daha ayakları yere basan bir film olduğunu bi ben mi düşünüyorum. koç gibi cem yılmaz gibidir. ota boka gülmeniz gereken scary movie tadında bir film yapmadığı için ayrıca tebrik edilmesi gerek.

    gora/ arogdaki karakterler fazlasıyla karikatürize edilmişti. belki de bu yüzden o filmler daha çok güldürmüştür. ama şu filmin iskeleti daha sağlamdır bana göre. skeç tadında yapılmamıştır. birbirine zorla bağlantılanmış hissi veren bölümler arası kopukluk yoktur haliyle. gülsünlerde tek, boşver gerisini dememiştir bu film.

    birçoğu vasat diyor film için. misal,
    cem yılmaz evgar'a, yalvaran köpek bakışı moduyla aşkını açarken, bir yandanda atın kasıkları arasından kelebeği tutup verir. romantizmin tavan yapmasını beklediğin, dialoglara baktığında da, "burdan bir hınsızlık/espri çıkmaz" dediğin anda, "at z.kine konmuş kelebek" nitelemesine can veriyor ve sifonu üzerine çekiyor. romantizmini de bildiğin tüm ezberleri de bozup eline veriyor.
    şu duruma vasat diyenlerin "muazzam" dedikleri filmi görmek isterim açıkçası.

    ne diyor; ne anlatırsam anlatayım, anladığın kadarım, gibi bişey. haklı. belkide anlatıcıda değildir sorun,hım?

    edit: bu entaride dahil olmak üzere bu başlıktaki vasat altı/üstü ölçüsü olarak gora/arog filmleri kullanılmıştır; yemeyelim birbirimizi .)

    edit 2: yahu şu "çok küfür vardı" olayına ölüyorum ben. küfür dilin baharatıdır zırtı vırtıdır olayına hiç girmeden; allasen cem yılmaz hangi projesinde buna dair ne vaatetmiştir kuzum?
    yüzlerce insan karşısında sokup çıkaran adam için bu güzide eleştiriyi getirmeyin artık.
    "kendini tekrarlamaya mı başladı ne" de, amenna. ama "çok küfür var"..ne biliim eleştiri gibi gelmiyor pek.
    (07.12.2010 10:00)

knight and day

    tom cruise ve cameron diaz' ın oynadıkları 2010 yılı filmi. neşeli, heyecanlı, bol aksiyonlu, romantizmli ve kadın kaprisli bir film. benim diyen bir çok aksiyon filminden daha iddialı, canavar gibi sahneleri vardır kendisinin. "dur la alayımda arşivime koyayım, ilerde çocuğuma göstertirim" denilecek bir film değil belki, ama izlenince "2 saatim boşa gitti lan" pişmanlığı yaşatmayacak bir filmdir.

    bu film bi 5 sene sonra çekilseymiş, diaz tom'un annesi rolüne pek güzel gidermiş. kadın yaşlanmak bir kenara, çirkinleşmiş. ya da hep çirkindi de biz erkek milleti olarak o dönemler hep erekte gezdiğimizden, beyaz perdedeki her kadını güzel sanacak kadar mantarlaşmıştık.
    tom'a* zaten bişey demiyorum. adam yaşlanamadı gitti. 50 sine merdiven dayadı hala aksiyon hala genç.

    izleyin.

    10: 7
    (07.12.2010 09:42)

jack daniels

    alkollü içecekler hakkında konuşurken kesssinlikle ayrı bir yere konulması gerekendir. "küçük jack"den içip, durmanız gereken yeri bildiğinizde, rakı kadar keyfe kederdir.
    mazottan hallice olan diğer viskilerle aynı kefeye koyan 6 kişi taş oldu gözümün önünde, ona göre.

    elbetteki seki en güzelidir. ama kültürümüzde ayran, şalgam, kola gibi bardak dolusu bişeyler içme unsuru olduğundan, genelde birşeylerle harmanlanıp ağız dolusu içmek istenir. nein!
    mide sarhoşu değil, dil ve yemek borusu sarhoşu olmalısınız jackiyi içerken. eşşek kadar bardağı yarısı red bull yarısı viski olarakta içebilirsiniz pekala; bol içen herif/arvat imajı vermenizde işe yarayabilir. ama (yine eşşek kadar olmak kaydıyla) bardağın dibinden, sidik sarısı rengiyle size gülümseyen, o tadımlık halinin görüntüsü insana daha bir içme hevesi verir.

    *
    (bkz: bok iç)
    (07.12.2010 09:27)

kemalist jargonu

trans tiberium

atatürk ü sevmeme hakkı

    istisnaları bir kenara koyarsak, bu sevmek hakkı (?) iki tip insanın varlığını kendine konu edinir:

    1. atatürk üzerinden, bu toprakların gördüğü en bi vatanperver en bi zeki , ama yanlış zamanda yanlış uygulamaları eleştirenleri vatan hainliğiyle, türk olmamakla suçlayacak, geleceğin sabun baronları,

    2. demokratik hak ve özgürlüklerden dem vururken, sadece kendine dair olana saygı sevgi hoşgörü bekleyen, otla boku birbirine karıştırıp, sevecen olacam derken psikopata bağlayan, kaba etimin özgürlükçüleri.

    herkesin herşeye hakkı olabilir, herkes her hakkı kendinde görebilir; bunlar bir yere varmayan, durumu idare eden, kuru laflar belki.
    ama "sevmiyorsan çek git, sevmiyorsan türk değilsin, sevmiyorsan vatan hainisin" demeye kimsenin hakkı yok. hele hele kendine "atatürkçü" etiketini yapıştırarak statü kazandığını, bu topraklar ve onun üzerindeki herşeyde tasarruf hakkı olduğunu sanan yeni nesil inönülerin hiç hakkı yok.

    bu ülkede atatürk bir tabudur, dayatmadır. bu duruma gelmesinin en büyük sebebi de yine kemalistlerin kendisidir. salyalar saçarak sağa sola sktir çeken bu seçkin zümrenin*), dönüp kendisine bakmasında sayısız fayda var.

    edit: atatürk ü sevme hakkı ne lan.

    edit 2: bu da memlekete özgürlük getirecek, büyük çoğunluğun desteğini almış oluşumun son eseri;

    http://http://www.bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/126163-basbakani-protesto-etmek-hapislik

    bu haberden fırsat, "atam atam hele kalk gör ne haldeyiz" edebiyatı yapacak ilk kişiye moron adalarında 1 haftalık tatil hediye ediyorlarmış.

    (bkz: kemalist jargonu)



    (23.11.2010 16:51)

kut sensin

motordan inen kızın kaskı çıkarıp saçları savurması

ismet inönü

    adını verdiği inönü savaşlarında bursa'nın bir yerinde, samanlıkta savaşın bitmesini beklediği yönünde de rivayetler vardır. henüz müfredata girmediği için varsın kabul edilmesin.
    (10.11.2010 16:40)

sayfa: 1-2-3-4...-36

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.