içmek için yol parası isteyen gençler

    Dünya'nın her şehrinde raslanan sokak insanlarıdır. Bu insanları yermek ya da övmek abesle iştigaldir. Ama gururlu, namuslu, ahlaklı, "bizim gibi olmayan, ötekidir" diye düşünen süpersonik insanları tedirgin ederler nedense. Herkesin kalıptan çıkmış gibi aynı olduğu bir dünya özlemiyle yanıp tutuşur bunlar. Çok rahatsız olanlara "Birilerine gurursuz, şerefsiz, terbiyesiz, yavşak yaftası yapıştırmadan önce en azından üç düşünüp bir söylemek gerekir" diye hatırlatmayı da kendime borç bilirim.

    Valla gubidik mezhepli kız arkadaşımla sinyal çekip, yavşak yavşak bira içesim geldi sabahlara kadar. Hatta öyle bir zirve mi düzenlense?
    (06.02.2009 17:28)

fringe

    Bol bol saçmalık ve hata barındırsa da, eğlenceli dizidir. Dizinin adı "Fringe science" kavramından gelmektedir. "Sınır bilim" olarak türkçeleştirilen bu kavram, ortodoks bilim çevrelerince kabul edilmeyen ve akademik disiplinlerce tanınmayan paranormal vs. gibi alanları ifade ediyor. Lost yapımcılarının parmağının değdiği rahatlıkla anlaşılıyor. Lost'taki others'ın yerini pattern, Dharma initiative'in yerini ise massive dynamics almış gibi gözüküyor. Çok ciddiye almadan izlenildiğinde keyif veriyor. Merak unsuru da unutulmamış tabi.
    (06.02.2009 16:57)

sicim teoremi

    Maddenin en küçük yapı taşının, noktasal parçacıklardan değil de sicimlerden oluştuğunu savunan fizik teorisi. Bildiğimiz evren, iki temel fizik kuramıyla işliyor gibi gözükmektedir. Birincisi Einstein'in Newton mekaniği üzerine inşa ettiği "görelilik kuramı"; diğeri ise atom altı hareketliliğini açıklayan "kuantum kuramı". Görelilik kuramı gezegensel yani makro evreni, kuantum ise atomsal yani mikro evreni açıklar. Evrenin işleyişi, hem makroyu hem mikroyu kapsayacak şekilde tek bir kuram altında birleştirilebilir mi? Sicim kuramı ya da genel kabul gören adıyla "string theory" işte bunu yaptığını iddia ediyor. Eğer sicim kuramı doğru ise bu iki teori birleştirilmiş olacak ve bu birleşim, şimdiden bilim tarihinin en büyük adımı olarak kabul ediliyor. Fakat bir sorun var; eğer bir atomu güneş sistemi kadar genişletebilseydik, tek bir "string" sadece ortalama bir ağaç boyutunda olacaktı. "String"leri gözlemlemenin imkansız oluşu şu soruyu akla getiriyor: bu teori bir fizik kuramı mı yoksa felsefi teori mi? Konuyla ilgili, sıradan izleyici için yapılmış 3 adet 8 bölümden oluşan bir de belgesel mevcut.

    http://www.pbs.org/wgbh/nova/elegant/program_d.html

    şurada da konuya değinen bir bbc belgeseli var(trt2): http://video.google.com/videoplay?docid=-8199289394415625763&q=&hl=tr
    (06.02.2009 14:30)

sevgililer günü

sevgilim ankara

    14 şubat 2009'da saat 14.00'da Necatibey/ Ankara'da düzenlenecek bir "saltanata son" etkinliği.. "Bu insanların derdi ne?" diye merak edenlere şöyle bir yazı hazırlamışlar:

    " Bu şehrin çizilmiş sınırları içinde... Etrafımız kuşatılmış... Nefes almak zor... Caddelerde, sokaklarda daralmışız... Yağmur sonrası toprak kokusu burnumuzda tütüyor. Betonlaştı her yer, güneşin yakıcı sıcaklığı da yetmiyor bu şehrin soğukluğunu eritmeye...

    Selamsız geçer olduk artık kaldırımlardan. Biz aynı şehri paylaşan insanlar neden gülümsemeyiz, neden dalgın ve kızgın geçmekteyiz sokaklardan...

    Nedir bu telaş, bu koşuşturmaca... Bu şehrin tam da ortasında, kim izin verir bu arabalara... Saniyeler ne de hızlı ilerliyor. Yolun ortasında kaldık işte... Sağımızdan solumuzdan arabalar geçiyor hızla... Karşıdan karşıya bile geçemiyoruz... Aşağı inip çıkmaktan, yukarı çıkıp inmekten yorulduk... Sahi burası bir şehir mi? kim yaptı bu adımlarıma uymayan, nefesimi zorlayan, çıkamadığım demir yığını geçitleri...

    Oysa bir şehir, sokaklarında, caddelerinde, meydanlarında nereden, nasıl ve ne için geldiğini bilmediğimiz insanların varlığı ve neşesiyle var olur."

    Devamı ve daha fazlası için: http://saltanatason.org/
    (03.02.2009 15:57)

saltanata son

    Ankara'yı tekrar yaşanabilir bir şehir kılmayı amaçlayan, belediyenin saltanatvari yönetiminin sona erdirilmesini talep eden sivil insiyatif. Kızılay'ın meydan olması da talepler arasında. Ayrıca 14 şubat'ta "sevgilim ankara" isimli bir de etkinlik düzenliyorlar.

    Daha fazla bilgi almak ve imza atmak için:

    http://saltanatason.org/
    (03.02.2009 15:54)

şubat 2009 doğalgaz indirimi

    Başbakanın verdiği sözde müjde, bir seçim açılımıdır. Çok uzun süre önce değil, Kasım 2008'de yapılan %22.5'lik zamma kızmayanların %15'lik indirimi alkışlamaları da anlaşılır bir durum değildir. Kışın en soğuk aylarında (kasım-aralık-ocak) daya astronomik faturaları, bahar yaklaşırken indirim yap. Toplumsal hafıza zayıflığını daha iyi kullanan bir hükümet görmedik, muhtemelen göremeyeceğiz de..
    (01.02.2009 10:18)

vampircik sözlük

    bir dönem hareketlenir gibi olmuş, heyecanlandırmış, acaba dedirtmiş fakat sonuçta atıl bir sözlük olarak kalmış oluşumdur. Terk edilmesi an meselesidir. Özene bezene tanım döşersiniz, kimse okumaz. Okuyan iki üç kişi de artı ya da eksi karma vermez. Verilen emeğe acır insan.
    (bkz: küstüm bir daha da gelmem)
    (31.01.2009 14:12)

cinsel ilişki için imam nikahı yaptırmak

    Kavganın ve sataşmanın meşru, sevişmenin yasak olduğu bir dünyada geçerliliğini koruyan eylem. Sokakta bir kavga çıksa kimse garipsemez. Hatta heyecanla seyredilir. Fakat taşrada el ele gezen ya da öpüşen bir çift anında mahalle baskısına olmadı zabıtaya takılır: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=128894 Böyle bir resim bile canlandıramayız gözümüzde. Sevgi ve birliktelik için sosyal bir tescilin gerekliliğini sorgulamayanların bu kavramlar üzerinde tekrar düşünmesi gerekli gibi gözüküyor. Koşullar ve eğerlerle kurulmuş bir sevgi ve cinsellik ne kadar gerçek olabilir? Tek amacı kitleleri kontrol altında tutmak olan ve ahlakın en önemli ilkeleri olarak dayatılan gelenekler daha ne kadar insanoğlunun özgürlüğünü bağlayacak?
    (31.01.2009 13:57)

tayyip erdoğan ın atatük ü örnek alması

    Başbakan'ın metro açılışında, önce gazze'de ölenlerden bahsetmesi, Davos'ta yaptığını kahramanlık olarak sunması ve hemen ardından yerel seçimlerde oy istemesi düşünüldüğünde anlamsızlaşacak önermedir. Başbakan'ın yerel seçimlere oynadığını göremeyenlere şaşıyorum. İmkansız falan başarılmış değil sonuçta. Fezayı falan fethetmiş de değiliz. Hala işsizlik oranı yüzde onun üstünde. Ekonomik veriler hala çok kaygılandırıcı. Hala polis kurşunuyla insanlar ölüyor. Başbakan'ın Peres'i azarlamış. Ne mutlu!
    (31.01.2009 13:17)

yemekten kıl çıkması

    Benim bildiğime göre yemekten çıkan kılı kimseye çaktırmadan yok etmek adettendir, kibarlıktandır. Tabağımda kıl çıktı diye bağıran pistir, hilebazdır, oyun bozandır.
    (08.01.2009 22:36)

zeitgeist

din

zeitgeist the movie

    Din de dahil olmak üzere bir çok toplumsal kurumun yegane amacının insanları kontrol altında tutarak, manipüle etmek olduğunu gözler önüne seren, google video'da yayınlandığında bir günde izleyici rekorları kıran aydınlatıcı bir belgesel. Açılışta, hristiyanlık özelinde, bugün din diye yutturulanın sadece tarihsel mitler ve astronomi bilgisinden türetildiği ve bunun belli bir zümre tarafından nasıl kullanıldığı, örneklerle açıklanıyor. Sonra, konu "11 eylül" olayına dönüyor ve bu terör eylemini hükümetin gerçekleştirdiğine yönelik ciddi kanıtlar sunuyor. Belgesele göre, hükümetin ya da çok uluslu şirketlerin (ki arada pek fark yok) buradaki amacı, toplum tabanında"ulusal güvenlik tehlikededir" ve "güvende değiliz" inancı yaratarak, yeni terör yasalarıyla hükümetin halk üzerindeki hegemonyasını arttırmak, diktatöryel bir yönetime zemin hazırlamak ve silah satıcılarını meşrulaştırmak. Belgeselin sonuna doğru bu çıkar çevreleri de deşifre ediliyor, ve bu kesimlerin savaşlardan ya da krizlerden nasıl faydalandıkları açıklığa kavuşuyor. Dün "komplo teorileri" olarak nitelendirilen ve ciddiye alınmayan bilgi ve yorumların, bugünkü dünya düzenini nasıl inşa ettiğini ve gardiyanlığını yaptığını şaşarak görüyoruz. Belgesel'e göre; eskiye dair varolan zihinsel kalıpların hepsinden kurtulup, özgür bilinçli, yeni bir insana ulaşmak gerekiyor. Bu yazılanlardan ağır ya da sıkıcı bir yapım beklememek gerekir. Tüm film bir çırpıda heyecanla seyrediliyor ve aralarda tarihte önemi olan kişilerin etkileyici sözleri dikkat çekiyor.

    Devamı için: (bkz: zeitgeist addendum)

    Belgeseli Türkçe altyazılı olarak izlemek için: http://video.google.com/videoplay?docid=-7820609461033241987&ei=zjRSSefpIaL8qAPglJSeCw&q=Zeitgeist+in+turkish+subtitles *
    (24.12.2008 15:13)

kömür

    Günümüz Türkiye'sinin en büyük oy sağlayıcısıdır. Mevlana der ki; oltandaki et lokması, balık avlamak içindir. Öyle lokma ne bağıştır ne cömertlik.
    (23.12.2008 23:59)

sayfa: 1-2-3-4...-15

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.