13 mayıs 2014 soma maden faciası

    İnsanların kendi hayatına değer vermediği bir ülkede yaşanmış elim bir faciadır. Muhtemelen iki gün sonra haber kanalları senfonik müzikler eşliğinde verdikleri ajitasyon dolu haberlerine son verdiğinde, ateşin düştüğü yerler hariç ülkede her şey eski haline dönecektir. Türk halkı, gerçekten acıları paylaşmasını bilen, yardımını mazlumlardan esirgemeyen büyük yüreği olan bir halk, lakin beşeri hafızası da bir o kadar nisyandan muzdarip. İlk günden koltuğunu sağlama almaya çalışmak ve faciada bir hatası bulunmadığını göstermek için hakaret misali açıklamalar yapan devlet adamları, diğer yanda daha cenazeler toprak üstüne çıkarılıp, tekrar toprak altına gömülmeden bu facianın sorumluluğunu müzmin günah keçisi ilan ettikleri hükümet aleyhine kullanmaya çalışan insan müsveddeleri. Maalesef toplumdaki bu ayrışma, bizi bir gerçeklikten koparıyor, acaba biz şahıs veya içtimai olarak ne kadar üzerimize düşeni yapıyoruz? Allah En'am Suresi'nde "Bir kerre Allah bir kavme in'am ettiği bir ni'meti onlar nefislerindeki sebebi değiştirinciye kadar değiştirmiş değildir, bir de Allah işitir, bilir" buyurur yine Allah R'ad Suresi'nde: "Her biri için önünden ve arkasından ta'kıb eden Melâike vardır, onu Allahın emrinden dolayı gözetirler. Her halde Allah, bir kavme verdiğini onlar nefislerindekini bozmadıkça bozmaz, bir kavme de Allah, bir kötülük irade buyurdumu artık onun reddine çare bulunmaz, öyle ya onlar için ondan başka bir vâli yok" * .

    Bizler gördüğümüz yanlışlara yanlış demediğimiz, tarafgirlik gütmeden her yaptığımız işte doğru olanı yapmayı kendimize şiar edinmediğimiz sürece, başımızda kim olursa olsun bu kazalardan daha çok göreceğiz demektir. Allah'tan, kazada yakınlarını kaybetmiş olanlar için adaletten başka bir şey dileyemeyiz. Bu dünyada değilse bile öbür dünyada tecelli edecek adaletin, bizi de sorumlu tutacağından emin olamadan bu adaleti arzulamalıyız.
    (20.05.2014 19:32)

gizem 1993

    Yaşlandığımızı hatırlatan genç vampire. Benim vampir olduğumuz yaştaymış. Vay beni vaylar beni.
    (18.09.2013 18:23)

haliç te yaşayan simonlar; dün devlet bugün cemaat

    Hanefi Avcı'nın sanki birilerinin siparişi üzerine yazdığı kitaptır. İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümü o kadar akıcı, o kadar heyecanlıdır ki, kitaptan gözünüzü ayıramazsınız. Hanefi Avcı'ya hayran olursunuz, ona güveniniz artar, neler neler dönmüş o günlerde dersiniz. Gerçekten de yaptığı operasyonlar doğruysa, çok ciddi işler yapmış, emniyet istihbaratını bilgisayarla tanıştırmıştır. Bunun yanında, istihbaratın çok kötü yönetilen, cahillerden oluşan falan bir yapı olduğunu da anlatır zaten suçlandığı şeylerden biri de budur. Kitabın ikinci bölümünde cemaatin nasıl kadrolaştığından bahseder. Muhakkak söylediklerinde doğruluk payı vardır ama kitabın alelacele yazıldığından mıdır (yazdırıldığından mı) bilmiyorum, ikinci bölüm inandırıcılığını bir nebze yitirir. Tamamen kendi verdiği dilekçelere bilmem neye boğulmuş, tamamen teknik yazılara dönmüştür. Şahsen ikinci bölümü bitirmekte zorlandım. Cemaat, kitap neredeyse piyasa çıkmadan ciddi tepki gösterdi, akabinde tutuklanması ve baya ağır bir ceza alması da şüpheleri beraberinde getirdi elbette. Devrimci Karargâh'tan yargılanmasını ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyerek mi değerlendirmek lazım bilemedim.
    (23.08.2013 07:07)

arecibo gözlemevi

    Amerika'nın kolonisi olan Porto Riko'da, bir vadiye yerleştirilmiş dünyanın en büyük çanak entenini barındıran radyo-teleskoptur. Deep space denilen uzayın en ücra köşelerini inceleyenler, gezegenlerin hareketlerini baz alarak güneş sistemini inceleyenler ve iyonosfer ile ilgili araştırma yapmak isteyen bilim adamları çalışmalarını bu gözlemevinde yaparlar. Detaylı bilgi için:

    http://www.naic.edu/
    (19.04.2013 06:27)

vampircik yedi yaşında zirvesi

    Umarım yedi yıl önce doğan bu veledin, hangi okula yazdırılacağı hususunda bir fikir birliğine varılmıştır zirvede.

    Daha dün vampirlerin, kollarında yaşarken,
    Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken,
    Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk,
    Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın Vampirciğimiz.
    (24.03.2013 23:34)

malcolm x

    Bazı insanlar bayraklaştırılıyor günümüzde. Bu güzel, en azından yolundan gidilebilecek insanlar var. zira Malcolm X gibi insanlar gerçekten dava adamıdır. davaları uğruna da canlarını vermekten çekinmemişlerdir. Lakin, günümüzde bu insanların yolundan gitmek ile gidilecek o yolu yüceltmek arasında fark var ki bu farkın gözden kaçtığını düşünüyorum.
    Şehadetinin, irtihalinin, tevellüdünün günleri hiç kaçmıyor gözden. Ama fikirler kayboluyor birer birer. Peşinden gidilecek insanları biliyoruz, lâfımızla peşlerinden gidiyoruz ama aslında onlar bile günlük hayatımızın bir "hava" atma sebebi oluyor.

    not: yukarıdaki tanımdan bağımsız girilmiştir, bugün her yerde malcolm x'i gördüm de ondan yazdım bunları.

    (22.02.2013 06:28)

kezzap

    saving face isimli oscar ödüllü belgeselde konu alınmış bir merettir. Pakistan'da bazı hayat süren leşler kadınların yüzüne kezzap atıp, hayatlarını karartıyormuş ve maalesef çok yaygın bir olaymış. Allah korusun çok acı bir olay gerçekten, ibret almak ve ileriye yönelik yapılabilecekler ile ilgili fikir sahibi olmak için izlenmesi gereken bir belgesel olduğunu düşünüyorum.
    (22.02.2013 06:12)

penn state university

    Pennsylvania'nın, University of Pennsylvania ile birlikte en büyük ve köklü üniversitesidir. 1855 yılında tarım üzerine araştırmalar yapılmak üzere kurulmuş, sonra büyüye büyüye big ten içerisinde kendisine yer edinmiş hem lisans hem de lisans sonrası araştırma olarak oldukça zengin bir üniversitedir. Yaklaşık altmış bin üzerinde öğrencisi bulunan penn state, state college isimli bir üniversite şehrinde bulunmaktadır. State College, amerika'Nın yaşanılabilir şehirler sıralamasında ilk üçte dolanmaktadır lakin küçük bir şehirdir ve her şeyi üniversitedir. Onun dışında yazları sıcak ve yağmurlu, kışları ise soğuk ve karlıdır. Bu kadar malumat verdiğime göre, heralde ben de bu üniversitenin bir mensubuyumdur falan diye aklımdan geçmiyor değil.
    (10.02.2013 05:37)

kemençe

    Kendisiyle şu aralar duygusal bağ kurduğum enstruman. Çalması ayrı, dinlemesi ayrı güzel. Tek başına bu kadar işlevsel bir müzik aleti yoktur heralde. Kardeşi tulumla birlikte, karadeniz'in nadide bir alameti farikasıdır.
    (10.02.2013 05:28)

vampircik sözlük teki sniper

    Ne berbat bir espriym....
    (09.02.2013 22:50)

go-kart pistinde kafa kopması

    Ölüm doğası itibarıyla hoşlaşamadığımız, nefsimizin korkutuğu bir gerçekliktir. Yine doğası itibarıyla kaçışı olmadığı için ölümün hayırlısı dilenir insanlar tarafından. Bu tarz bir ölüm ise "hayırsız" olarak biliniyor sanırım.

    Ancak ölümün "hayırsız" gibi görüneni, yani bu kazada hanımefendinin başına gelen yürek parçalayıcıdır, bilhassa ailesi, sevenleri için. Lakin bu ölümü şov malzemesi haline getirmek, "go kart pistinde kafa kopması" gibi tanımlamak çok yanlış bir haber verme biçimidir. Hatta haber verme biçimlerinin en sevimsizidir. Bir yanıyla ajitasyon, bir yanıyla korku, bir yanıyla merak uyandırır ve maalesef ölen kişiden ziyade, ölüm şekli ön plana çıkar. Go-kart pistinde ölmek başlı başına bir "nası ya?" sorusu sorduruyor zaten.
    Vel hasılı, böyle acı değil de, boyun kırılması gibi daha "normal" bir şekilde vefat etseydi bu kızcağız kimsenin umru olmayacaktı belki, dolayısıyla ölümden ziyade ölüm şekli üzerinden bu kazanın değerlendirilmesi bence yakışık almıyor. bir tek benim görebildiğim ntvmsnbc kazayı "kafa kopması"ndan ziyade "ölümlü" olarak değerlendirdi. doğrusu da budur.
    (09.02.2013 00:09)

çalgı çengi

    Benim pek gülemediğim filmdir. Yani evet, güzel, mehmet ali erbil'li, şahan'lı komedilerden elbette çok daha iyi ancak ben rahatsız oldum filmi izlerken nedense.
    (25.10.2012 05:47)

ben şişman değilim kemiklerim iri

shy

kosova

    novi pazar şehrini acilen toprakları içerisine katması gereken ülkedir. Sancak, müslüman toprağıdır, müslüman olarak kalacaktır!.. Tabii bunu önce Kosova'lıların kendileri hatırlamalı ve kendi ülkeleri dahil bunun mücadelesini vermelidir. Kosova'da bulunan tekkeler motivasyon için yeter de artar.

    iki sene sonra gereken düzenleme: Şimdi öncelikle bu tanımın sorunlu kısmı Kosova'nın Boşnak değil Arnavut memleketi olmasıdır. Bu durumda bu sorun iki şeyden kaynaklanıyor olabilir. İlki benim cehaletim olabilir ki, iki sene önce Kosova'nın Novi Pazar'la bağının milliyetle olmaması ile ilgili malumat sahibi olmamam. Yani Kosova'nın %99'u Arnavut olan bir ülke olduğunu ve Novi Pazar'ın haza Boşnak olduğunu bilmemem. Anne tarafı Novi Pazar, baba tarafı Üsküp Arnavudu kanı taşıması hasebiyle, bu benim açımdan utanç verici olabilir. İkincisi, müslümanlığın milliyeti reddetmesinden ötürü, Novi Pazar'ın Sırplar yerine, Kosova'ya iltihak edilebilmesinin çok iyi olacağını düşünmem. Bu gerçekten iyi olurdu ancak fikr-i kavmiyyet denilen olgu müslüman coğrafyada etkisini kaybetmediği için bu tanımdaki teklifin iyi niyetli olmasından başka elimde bir şey yok. Bu şerhi düşmüş olayım bu tanımın altına.
    (21.07.2012 00:43)

sayfa: 1-2-3-4...-59

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.