yara

  1. şiiri küçük iskender'e; müziği atilla özdemiroğlu'na ait olan; ruhsal derinlik algısına göre, bireyde dinledikçe derin "yaralar" bırakan yahut zaten bırakılmış olan derin yaraları kanatan bir sertab erener şarkısıdır.

    şarkının girişindeki parmak sesleri; geçişlerdeki kemanlar... hele hele arada bir kaybolup; sonra yeniden; artarak gelen levent yüksel vokalleri, şarkıyı dinleyen bünyenin; geçmişten kalmış tüm yara izlerini tek tek sızlatır..


    "kör noktalar vardır her aşkta..
    insan doğar, ölmez o suçla..
    orada; o küçük çocukla kalan,
    ağlar; hayatın sonsuzluğuna...."

    (yolumun bir yerinde karşıma çıkan bütün yol ayrımlarındaydın sen.. hangi yöne sapsam; hangi yöne gitmek için ilkinden vazgeçsem... bir adım ötemde duran; oysa ki kilometrelerce uzakta olan...

    meğer..

    hayat yanıltmasaymış beni; ben yine de severmişim; özlermişim şimdiki kadar.. ellerimi unuttuğumda; aklımda bir tek gözlerin kalmış oysa ki; en derin sızlayan yara'mda..

    böyle başladı her şey; ve böylece de bitti işte.. geride ben ve anılarım kaldık.. sen; gittin... bildiğim her şeyi bir kenara bırakıp; kendimi yeniden tanımlamaya ve yüreğimi altında kaldığı enkazdan kurtarmaya çalışırken ben... her günle biraz daha yitip giden bir kör yalnızlıkta; hangi yana dönsem bomboş sanki içim.. yeniden renklenmeyecek sanki çiçekler; yahut ben bir daha hiç.... hiç. )

    "kim tutar ki elini bir daha?
    içini kanatan bir rüya olur bu yara...

    bir masalın sonunda,
    ölüme aşkını anlatan; bir kadın olur bu defa..."

    (şimdi ben; hep anlatılan ve sonu asla kötü görünmeyen her masaldaki; hiçbir kadın değilim.. içinde olduğum tüm rüyalar kabus; sevgimden bir parça sunduğum bütün hayatlar lekeli; sanki..

    san ki;

    ben bir düşmüşüm en aydınlık ilkyaz sabahında da; gelip gününü kirletmişim; yahut sen en başından beri kirliymişsin... bilinmez ki.. bilemezdim ki.. )

    "hiç konuşmaz bazen gül; susar...
    yaprak titrer acıyla; düş yanar...

    orada; o güzel uykuda, hüzün;
    büyür,
    büyünün sonsuzluğuna....

    kim tutar ki elini bir daha?
    içini kanatan bir rüya olur bu yara...

    bir masalın sonunda,
    ölüme aşkını anlatan; bir kadın olur bu defa..."

    (kurtulacak mıyım üzerimde yarattığın bu efsunlu matemden? hücrelerimi bir bir etkisi altına alan bu ayrılığın; suretime etkiyen garip yansımasından.. yoksa ben; bir daha hiç bir zaman bu yaradan... "olmadı baştan" hayatlar mı yaşayacağım; hep bensiz.. kendiliğimden sıyrıldığımda; özümde; çırılçıplaklığımda gördüğüm kadın; ben miyim?

    bir gün uyandığımda; "düşmüşüz" diyeceğim; biliyorum... düşükmüşüz biz; hiç doğmadan efsanevi diyarlara geri dönen... bir gün uyanacağım; biliyorum.. )

    (#9625) prettyinpink|09.05.2006 19:48|