van a zamanında hemen hemen hiç turist uğramazmış. taa ki ne yapsak ne yapsak öyle bişey yapalım ki efsaneleşsin düşüncesi akıllarını kurcalamaya başlamış. sonra bulalım en sağlamından şahit van gölü canavarı diye bir canavar ortaya atalım. gördük filan desinler valla en çoğundan turist çekeriz biz. manşet oluruz reklamımız da fena olmaz hani diye düşünülmüş olsa gerek…hatta sadece düşünmekle de kalmayıp gerçekten var, gördük diye ısrar eder bir de avrupadan bilim adamalarına gelin görün diye davette bulunurlar. Üstüne üstlük korktuklarını söyledikleri o canavarın heykelini diktirirler. herhalde yeterince turist gelemedi bir de biz bunun heykelini diktirelim diye düşünülmüş olsa gerek. İnsan korktuğu şeyin niye heykelini diktirir acaba… kesin korktuklarından kaçtıkça o korku insanın karşısına çıkar düşüncesiyle merkezin orta yerine koyuvermişler canavarın heykelini. hani korkuyorlar ya korkularını her gün görerek yenecekler. sodalı, içinde pek balık bulunmayan bir suda yaşayan ne yiyip ne içtiği belirsiz mahlukat. vejeteryen olma olasılığı büyük varolma olasılığı küçük...