eser bir sevgiliden ayrılışı vurgulamaktadır ama iki kişilik sıradan bir sevdanın taraflarından birisinin tren garında sarfettiği histerik davranışların sözlerde yansıması olarak değil, yada bunun akabinde işi geyiğe vurupta "en acısızı çabuk ve hızlı olanıdır" şeklinde bir cümleyi kurmayı sağlayacak olanında değil; bu ayrılışın taraflarından birisi bir babadır, diğer taraf ise o babanın kızıdır.
bu baba şair
orhan seyfi orhon'dur, bu şiiri ise kızının öldüğünün alametidir, "gözyaşım akmayacaktın" nameleri babanın kızına verdiği sözden ileri gelmiştirki, alev halinde düşen damlalar sözün tutulamadığını gösterir, bu söz ise kızı öldüğünde ağlamayacağıdır...
**
ama her türlü ayrılığa adapte edilebilcek bir formatı vardır özelliklede
yusuf nalkesen bestesiyle geriye dönüşü olabilecek ayrılıkları anlatır sanki
** ve sevgili geri döndüğünde yüzüne şu bakınızı vermek gerekir: (bkz:
demedim mi)
***
ve tam metin şöyledir:
hani o bırakıp giderken seni
bu öksüz tavrını takmayacaktın?
alnına koyarken veda buseni
yüzüne bu türlü bakmayacaktın?
hani ey gözlerim bu son vedada,
yolunu kaybeden yolcunun dağda
birini çağırmak için imdada
**
yaktığı ateşi yakmayacaktın?
gelse de en acı sözler dilime
uçacak sanırdım birkaç kelime...
bir alev halinde düştün elime
hani ey gözyaşım akmayacaktın?