âdâb-ı muâşeret

  1. adab-ı muaşeret, * edep kelimesinin çoğulu* olan 'adab' ve insanların birbirleriyle olan münasebetleri manasına gelen 'muaşeret' kelimelerinden oluşmuştur. mana olarak, mahiyeti itibarıyla cemiyet halinde yaşama mecburiyetinde olan insanoğlunun, kendi hayatında ve insani ilişkilerinde edep dairesi içerisinde kalmasını sağlayacak kurallardır, denebilir.

    her ne kadar, bazı insanlar tarafından görgü kuralları diye isimlendirilse de * görgü kuralları tabiri adab-ı muaşeretin manasını karşılamamaktadır; illa başka bir isimlendirme yapılacaksa * ahlak kuralları demeyi daha isabetli buluyorum. zira, görgü kuralları denince * daha fazla 'subjektivite' söz konusu olmakta ve gündeme getirilmekte; halbuki, adab-ı muaşeret denilen tavırların asli hüviyetlerinde pek 'subjektivite' yoktur. adab-ı muaşeret, birden bire oluşmamış olup zaman içerisinde 'cemiyetin bir bütün olarak meydana getirdiği tavırlar bütünü'* olduğundan kişiden kişiye değişmez ve genel kabul görür. ayrıca, manası o kadar geniştir ki, insanın olduğu her yerde a'dan z'ye -bilaistisna- söz konusudur.

    bazı kimseler, adab-ı muaşeret ifadesinin hem kendisini hem de ihtiva ettiği hakikatleri küçümsemektedirler. günümüzün anlayışının, artık eski zamanlardaki bazı şeyleri/tavırları ihtiva edemeyeceğini düşünmekte ve * "bunlar eskiden geçerliymiş, şimdi devir değişti." demektedirler. Şahsi fikrim, bu görüşün isabetli olmadığı yönünde, * devir değişse de, insanlar/adetler/hayat tarzları başkalaşsa da, muhit ve diğer bazı mecralar* farklı aksettirmeye çalışsa da insaniyet yine insaniyet olduğu için edep yine edeptir, aynıdır denebilir..

    bununla beraber, şunu da söylemek gerekir ki, adab-ı muaşerete uyma konusunda kimse zorlanamaz; kimse kimseyi baskı ile yönlendiremez. adab-ı muaşeretin meydana getirilmesinde cemiyet* nasıl bir bütün olarak dahilse, aynen öyle de uymayanlara gereken dersin verilmesinde de bir bütün olarak dahil olacak ve tavrını ortaya koyacaktır. fertler tek başlarına kimseyi suçlamamalıdırlar. bu yüzden, ihtilafa düşme gibi birşeye asla girilmemelidir* *.

    netice olarak, adab-ı muaşeret*, hayatı daha güzel kılmak ve dahi huzurlu bir şekilde yaşamak için * olmazsa olmazdır. Öğrenilmeli, bilinmeli ve uygulanmalıdır vesselam...
    (#73403) herseyemaydanoz|10.01.2007 04:37|