eve dönüş

  1. yönetmen ömer uğurun 80 ihtilalinden sonra idam edilen arkadaşı seyit konuk a ithaf ettiği filmidir.

    kendisi devrimci anlayıştan olan yönetmen olanları yansıtırken nesnel olmaya çalıştığını söylese de özellikle filmin sonunda verilen efendim şu kadar insan işkence gördü, şu kadarı çatışmada vuruldu... vs darbe çetelesi ve biz hala darbe yönetiminin dayattığı anayasa ile yönetiliyoruz gibi ifadelerden sonra bunu pek başaramadığı görülür. nesnel olmak bir yana tamamen "bitaraf olan bertaraf olur" ve "darbeciler yargılanmalı" mesajlarının yanındanır ve birçok karede bunun altını çizmeye, apolitik gençliği uyandırmaya(!) çalışmaktadır. mevcut seceneklerden hiçbirini benimsememe özgürlüğünü hiçe sayan sakat bir yaklaşım ile devam eder film.

    polisin ve askerin yurdum insanını nasıl da sindirdiği etraflıca ortaya koyulmuştur ancak darbeden önce ülkeyi kurtarmaya çalışan(!) solcu gençliğin polisi nasıl da sindirdiğine filmin ilk karelerinde silahına el koyulan bekçi amcamız dışında yer verilmemiştir. devrimciler mücadelesinde sonuna kadar haklıdır yönetmene göre.

    memet ali alaboranın canlandırdığı baş karakter mustafa işinde gücünde, etliye sütlüye karışmayan, sendika üyesi olmaktan bile kaçınan, bir vardiyalı işçidir. birgün aslı olmayan bir ihbar nedeni ile tutuklanır ve işkence günleri başlar... sonrasında kendinizi hikayeye kaptırırsınız. birileri "sehmus!!!" diye seslendiğinde korkuyla dönüp bakabilirsiniz sinema çıkışında ** *

    işkence sahneleri etkileyicidir, özellikle altan erkekli (hoca) ve civan canova (faşist polis) çok başarılı bir oyunculuk sergiler ve hatta genel kanı filmi oyunculuk yönünden kurtardıkları yönündedir. memet ali alabora da fena değildir ancak sibel kekilli o bozuk aksanı ve yapmacık oyunculuğu ile "bu kadının bu filmde ne işi var, çok mu aradınız" dedirtir. bu rolü ile altın portakala layık görülmesi de ayrıca şaşırtıcıdır. kenan evrenin tv deki söylemlerine de yer verilmiştir ki kimilerine göre filmin en iyi oyuncusu paşa ressamımızdır*
    hoca lakaplı devrimci ilkokul öğretmeni ile arasında gecen diyalogda mustafa böyle işlerle ilgisi olmadığını söylediğinde hoca eger sen ve senin gibiler tarafsız olmayaydı şimdi ikimiz de burada olmazdık tarzında bir laf etmektedir. işkence görürken bile mesaj vermeye çalışan dava adamı solcuyu çok iyi yansıtmıştır vesselam. *

    mustafanın eşi esmayı sibel kekilli, kore gazisi kayınpederini savaş dinçel, esmanın annesini perihan savaş, mustafanın işçi arkadaşını cengiz küçükayvaz canlandırır. yavuz bingölünde birkaç karelik bir rolü vardır.

    filmin ülkede darbeden sonra değişenlere dair atlamadığı küçük ayrıntılardan biri kahvehanede asılı ecevitin kıbrıs fatihi posterinin yerini milli güvenlik konseyi **posterinin almasıdır.

    ve son olarak filmden bir boşluğu paylaşmak isterim
    ilk renkli yayının 81 de *yapıldığnı göz önüne alırsak o renkli tv nin evde ne işi var * **
    (#68180) yabanci|17.12.2006 00:59|