coğrafyamızda yaşayan halkları birbirine kırdırmak isteyen sınır ötesi sinir merkezlerinin , kapitalizmin en vahşi silahı emperyalizmin , ab'nin veya abd'nin istekleri için değil, bu topraklarda yaşayan halkların ve ortaklaşa geliştirdiğimiz kültürün barış içerisinde bir arada yaşamasını sağlayabilmemiz için mutlaka akılcı ve sağduyulu biçimde yüzleşmemiz gereken gerçektir.

tüm etnik kökenler, kültürler, halklar içerisinde olduğu gibi kürt halkı içerisinde de farklı dinamikler vardır, kürt faşistleri olduğu gibi, kürt sosyalistleri veya kürt apolitikleri mevcuttur. kürtler diyerek genelleme yaparken insanları torna makinesinden çıkmış homojen bir kalıpla tanımlamak dar bir bakış açısının getirisi olsa gerek.

kürt kimdir ? sorusunun kökenlerine tarihsel ve antropolojik gerçeklerle cevap vermeden önce herkesin üzerinde uzlaşması gereken temel nokta ;kürt diye tabir edilen etnik kökene mensup insanlarında , alman, türk, iskandinav, eskimo gibi önce insan olduklarıdır.gerisi tarih biliminin araştırma inceleme sahasına dahil olan, bilimsel bir veridir.

sonrasında tüm bu sistem tıkanmışlığının asıl önemli vurgusu üzerinde düşünülebilir.burdada sosyalist bir kürtle milliyetçi bir kürt farklı düşünecektir.sosyalist bir kürt ezilme nedeninin kapitalizm ve üretim araçlarının mülkiyetinin oligarşi elinde bulunması olduğunu bilecek ve sömürenin hangi ırktan olduğunun önemsizliğini kavrayacaktır,milliyetçi bir kürtse ezilme nedenini ırkına bağlayacak ve yanlış yönden siyaset yapacaktır.gerçekten de öyle değil midir? sizi sömürenin türk kürt alman veya tanzayanlı olmasının önemi yoktur önemli olan tüm bireyler için sömürüsüz bir düzenin kurulmasıdır.tüm kapitalist ekonomiyle yönetilen ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de temel mesele ırklar değil, emek sermaye ve artık değer çelişkisidir.benim gibi ailesi dahil istanbul doğumlu olan bir türk'le, diyabakır'lı bir kürt kardeşimiz aynı iş yerinde sabah 8 akşam 5 mesaisi içinde işçi statüsünde çalışırken , meselemiz ve sorunlarımızın kaynağı ırksal kökenlerimiz değil üretim sürecindeki sınıfsal konumumuzdur. ekonomik üretim ilişkilerinin işleyişi noktasında, emek sermaye çelişkisinde sınıfsal durumumuz itibariyle ne kadar sömürüldüğümüz ve artık değerimizden zengin olan patron karşısındaki hıncımızdır .patronda kürt, türk, alman, rus, eskimo olabilir.

peki neden sol bile kürtler konusunda ikiye hatta üçe bölünmüştür, bunuda sorunu bu noktaya kadar getiren süreci hazırlayan , kürtlerin büyük bölümünü zorla kürt milliyetçisi yapan, insanlara başka çıkış noktası bırakmayan kenan evren'e sormak gerekir.

12 eylül ve diyarbakır cezaevinde yaşananlar incelendiğin de, bugün pkk belasının dahi neden sürekli taban bulduğu daha net anlaşılabilir.

birde feodalitenin, bölgenin kendi koşullarının, ağalık aşiretlik sistemlerinin, törelerin, berdellerin dayattığı sorunlar vardır, bunlarda ayrı bir konudur.

bu ülke hepimizindir, hepimiz bu topraklar üzerinde sevgiyle ve umutla yaşama hakkına sahipsek bunun sorumluluğunu göze alarak, bu coğrafyaya hakettiği huzuru getirmek için , bir arada yaşamın yanında olmalıyız.
başka türkiye yok.türkiye burası ve onu kardeşliğe veya kardeş kavgasına sürüklemek bizlerin elinde.
bugün yapacağımız tercih yarınlarımızda şekillendirecektir.
sorunlarımızı görmezden gelerek gideceğimiz nokta kör kuyudur.

saygılar.