fatih sultan mehmed döneminde yürürlüğe konan kanundur. her ne kadar Ä°slami açıdan düşünüldüğünde yanlış olduğu savunulsa da, aksi durumda devletin başına gelenler çok vahim sonuçlara yol açmıştır. şehzade mustafa 'nın öldürülüp yerine 3. selim in geçmesi buna açık bir örnektir. ayrıca bu kararı vermek ciddi biçimde cesaret ister ve padişahların üzerlerinde ki yükün ne kadar ağır olduğuna delalet eder. fatih'in bu kararı uygularken, ağlamaktan bitap düştüğü dahi rivayet olunur. halbuki herkes bu insanları "tiz kellesi vurula" emri veya yağlı ballı,bol cariyeli zevk-ü sefa içerisinde ömür tüketen insanlar olarak tanımış ve böyle yorumlamışlardır. sonuçta çocuk yapmasalarmış madem öldürtecekler gibi sorular akla gelir bu durumda * fakat bu kanun uzun süre uygulanamamıştır zaten.
kardeş katli, doğmuş çocuğun hayatı ile ilgili kehanette bulunmaktır, şöyle ki doğan çocuk erkek ise büyüyünce taht için kardeşiyle kavga edebilir ve fesat çıkar, bunu engellemek için ise küçükken öldürülmesi gerekir. burada atlanılan konu allah tarafından emir gelmediği müddetçe doğmuş her çocuğun yaşama hakkı vardır ve "bu çocuk ileride şöyle davranabilir" denerek çocuğun kaderi ile ilgili yorumda bulunulamaz.
kanımca yanlış bir uygulamadır ama yine de kardeşinin * ölüm emrini verebilmek herkesin uygulayabileceği bir karar değildir, burada devlet gözetildiği için şahıslar ön plana alınmamıştır, takdir allah'ındır.