istanbul

  1. 7 tepe üzerine kurulu, içinden deniz geçen memlekettir şehr-i istanbul.

    ömründe bir kez havasını soluyanı, toprağına basıp, suyunu içip, gün batımını birde o güzel çehresinden izletipte, kendisine insanı tutsak eden şehir.

    yazarlara, şairlere, en acemi aşıka bile ilham olan güzel şehir, sanki dünyanın başına konmuş bir taç gibidir.

    anadolu yakasından avrupa yakasına geçme eylemini karayolundan yaptığınızda, köprünün orta yerine gelince kendinizi arşa yükselmişte yukardan cenneti izliyormuş sanarsınız. eğer yolculuğunuz deniz üzerinden ise, önce haydarpaşa limanı karşılar sizi kocaman kocaman gemileri, sanki denize olta atmış, sizi bir balık misali yakalamaya çalışan o kocaman iş makineleri selamlar. ardından haydarpaşa, hani şu trenle anadoludan gelenlerin istanbul'a ilk vuruldukları yer. sonra kız kulesi bütün vakarlığı ve endamı, uzaktan mağrur duruşu ile sanki, sen dönerken ben seni yine burda karşılıyacağım der gibi bakar. ve az ilerde güzel köprü görünür istanbul'un bir simgesi daha. siz martılara simit atarken bir yandanda akıp giden trafiğe bakar, orda değil denizin ortasında olduğunuz için şükür edermişçesine o özgürlük kokan, iyot kokulu denizi havasını ciğerlerinize tepeleme doldurarak mutlu olursunuz. ve martılara bir parça simit daha, çünkü onlar bizim sessiz yol arkadaşlarımız. ve işte karşımızda dolmabahçe sarayı. size hem osmanlının ihtişamını, eski parlaklığını hatırlatır hemde kemal atatürk'ün vedasını mırıldanır.

    gemi iskeleye yanaşmıştır, ve artık veda vakti gelir sizi o yakadan bu yakaya taşıyan beyaz gelinciğe. iskeleden çıkınca bir derin nefes daha alınır ve hayata kulak kesilinir, işte istanbul her çeşit insanı ile önünüzde uzanmış size kendini anlatıyordur.

    istanbul'da doğup büyümüş olmak gerçekten büyük şanstır. ne kadar hayıflansakta bize seni böyle seviyoruz istanbulum.
    (#61754) hatasiz cool|14.11.2006 22:40|