son sigara

  1. tiryakinin sigarayı bırakmadan önce içtiği sigaranın klişe adıdır. sigarayı bırakmadan az önce içildiği için değerlidir. son parçadır. bir ayrılıktır. yaşandığı zaman hüzün veren ama daha sonra güzelliklere yelken açan. sigarayı bırakmak uzun yıllar birlikte olunan sevgiliden ayrılmak gibidir. bitmesi istenmez ama bitmek zorundadır. o kadar hızlı geçer ki zaman son sigarayla.

    yağmurlu bir öğlen vaktiydi. ben almıştım ayrılık kararını. onun sesi çıkmıyordu. gitme bile demiyordu. yağmur yağıyordu. gökler ağlıyordu sanki ayrılığımıza. içimden bir parçaydı artık. ama gitmeliydi. gitmesini ben istiyordum. çünkü zarar veriyordu artık bana. çünkü hastalanıyordum ona aşkım yüzünden. nefessiz kaldığım zamanlar oluyordu. yağmur yağarken son bir defa gözgöze geldik. nefesim nefesine karışmıştı biliyorum eskiden. lakin bu son olacaktı evet. kararlıydım. kararlılığımı okudu sanki gözlerimden. üzülmüştü belli ki. gözyaşlarım akıyordu sessizce. yağan yağmur yüzüme damlıyor ve sonra gözyaşlarıma karışıp toprağa damlıyordu. engel olamıyordum kendime. tutamıyordum kendimi. birbirimize yaklaştık. dünya duracak gibi oldu. sanki bir deprem istanbulu sallıyordu. gözyaşlarım ve yağmur dudaklarımı ıslatıyordu. ıslanan dudaklarıma yaklaştı. dokundu. bu defa başkaydı dokunuşu. titriyordu. titriyordum. liseli aşıklar gibi yağmur altında dans ediyorduk adeta. bu dans başkaydı. ayrılığın dansıydı. ayrılmadan önceki son danstı. evet yağmur ve rüzgar bir yandan bizi savururken zaman daralıyordu. sıcaklığı kayboluyordu onun. evet esen deli rüzgar alıp götürüyordu aramızdakileri. bir anda ittim elimle onu. şaşırdı. yoldan geçen arabaların sıçrattığı sularla görünmez bir hal alıyordu. arkamı dönüp gitmeliydim. artık daha fazla uzatmamalıydım bu işi. ve yaptım. arkamı dönüp çektim gittim. cız etti içimde bişeyler. arkamı dönüp nereye gitti diye bakamıyordum. öyle ya ben terketmiştim. metanetli olmalıydım. sıkmalıydım dişimi. yolumda öylece sessizce ilerlemeliydim. zaten dönemezdim geri. olmazdı. olmadı da. yürüdüm. yürüdüm. yürüdüm... neden sonra farkettim yürüdüğümü. dalmıştım rüyalara. dalmıştım hülyalara. böğrümde acıdan bir halka. sıktıkça sıkıyor dar geliyordu içinde bulunduğum sokak. dar geliyordum kendime. yünü alınmış koyun gibi hissettim kendimi. üşüyordum. ıslanmıştı her yanım. bölünüyordu yüreğim binbeşyüz parçaya. aldırmadım devam ettim. ve bitti... artık biliyorum o yok. onsuz zaman nasıl geçecek bilmiyorum. şarkılar söylüyorum kendimce. içimden sessizce. yalnızım dostlarım yalnızım yalnız. olmuyor sensiz. çekilmiyor bu kara zindan. ama dönmeyeceğim sana. tutmayacağım ellerimle. boş kalacak dudaklarım. boş duracak ceplerimdeki yerin. offf offff. içleniyorum zaman zaman. daha yolun başı diyorum kendime. geçecek nasılsa bu acı. geçecek hem de hiç farketmeden. seni tarihte taşlı bir tarlanın ortasındaki sarı dalların arasından sıyrılan taze yaprak olarak düşüneceğim. ve şunu bil ki: ben sana dönmeyeceğim...*******
    (#61492) deli kadir uleyn|13.11.2006 20:52|