göz göre göre yaptıklarına seyirci kaldığımız, birçok belediyedeki saçma çalışmaları ile milyarlarımızı sokağa döken, kadrolaşma ve hatır-gönül işinin en çok gözlendiği siyasi parti.
ama asıl sorun, reklam politikları gereği, haksız rekabete sebep olacak şekilde kullandıkları isimdir. partinin ismi akp olması gerekmektedir, partilerin geneline bakınca isimler, dyp, dsp, chp gibidir. bu kurallar dışında ilk akla gelen isimler hadep ve anaptır ki bu iki isim de okunuş açısından başka bir kelime çağrıştırmamaktadır. adalet ve kalkınma partisi için de en uygunu akp olmasına rağmen, birçok platformda ak parti* olarak geçmektedir, günümüz pazarlama stratejileri saolsunlar. insanları beyazın aldatıcılığına sürüklemek adına ak yani beyaz kelimesini kullanarak, beyaz parti imajı çizmektedir. bir nevi püri pak parti. her yaptıkları güzel, temiz, bembeyaz...
yaptıklarına gelince, mesela yıllardır taksimde imar yasağı olan, sarıyer muhallebicisinin eski binası, şantiyeye dönüşüverdi. beyoğlunda kaldırımlar 2 kere değişti, paralar ciddi anlamda sokağa döküldü. sarıyer' den kabataş' a kadar bütün sahile, anlamsız direkler dikildi ve aydınlatma özelliği olmayan sokak lambaları dikildi, eski direkler hurdaya yollandı ( hurdaya giden metal, alüminyum ise kilo fiyatı 2.5 ytl, demir ise 1 ytl ), kuş gribi kisvesi altında ülkenin dört bir yanındaki kanatlılar katledildi, üretim çiftlikleri köşeyi döndü, köylü elindekini yitirdi, kene ve benzeri termit sayısı arttı...
bu yapılan garipliklerin listesi uzar gider, kafaya takmamak lazım. önemli olan yeniden yapılmasına mani olmak. günümüzde ise en büyük şansları oturaklı bir alternatifleri olmaması.
yaptıkları güzel şeyler de yok değil. trafikteki düzenleme çalışmaları, aile planlaması merkezleri, e-devlet uygulamasındaki inanılmaz ilerlemeler* bunlardan bazıları. ama gerek isimle gerek iyi şeylerle göz boyamaya gerek yok, çünkü hatır gönül işi yasa çıkartabilen bir iktidar partisinden bahsediyoruz*. böyle, bir gariptir ak* partisi.