felatun bey ve rakım efendi

  1. felatun, batı özentisi bir mirasyedidir. kaleme gider fakat; doğru düzgün iş yapmaz. günlerini zevk-ü sefa içerisinde geçirir. rakım ise emeği ile kazancını sağlayan bir gençtir. canan adında çerkez bir kölesi ve zenci bir dadısı vardır. felatun ve rakım aynı kalemde çalışmaktadırlar. felatun yaşadığı berbat hayatının sonunda baba malını tüketir. rakım ise odalığı canan ile evlenip mutlu mesut bir hayat yaşar.

    ahmet mithat bu romanında yanlış batılılaşmanın getiridiği sorunları işlemektedir. vakayı iki ayrı karakter üzerinden anlatmıştır. kısacası tanzimat ile ortaya çıkan doğu-batı çatışması eserin ana fikrini oluşturmaktadır.

    felatun bey: aileden alafranga, mirasyedi bir insandır. görsüzlüğünü ve batılılaşma konusundaki bilgisizliği onu komik ve zavallı duruma düşürmektedir; tıpkı bihruz bey gibi. felatun bey oldukça tembeldir. çalıştığı kaleme doğru düzgün gitmez, hayatının tüm günlerini eğlenceye ve aylak aylak dolaşmaya ayırır bunula övünür. kadınlara düşkündür. romanın bay kötüsüdür.

    rakım efendi: babasını genç yaşta kaybetmiştir. annesi ise babasından sonra vefat etmiştir. zenci dadısı dadı kalfa ile küçük bir evde yaşamaktadır. bihruz, genç yaşta hayatın yüklediği sorumlulukların sahibi olmuştur. kalemde çalışır; emeği ile kazanarak geçinir. gözü çevresindeki ona hayran kadınları görmez. onun için sadece iş önemlidir. farsça ve arapça bilmekle beraber fransızcaÂ’yı da bilir; tefsir konusunda da oldukça eğitimlidir. romanın bay iyisidir.

    ahmet mithat anlatımda meddah tarzını benimsemiştir. ahmet mithat, işine geldiği yerde işine gelen üslubu kullanıyor. bunu okuyucuyu kendine bağlamak için yapıyor. tıpkı bir meddah gibi. ahmet mithatÂ’ın meddah tarzını benimsemesinin nedeni okuyucuyu zevklendirmek ve romanı akıcı kılmaktır. zaman zaman romantik, zaman zaman natüralist, zaman zaman sembolist bir tarzı var. ahmet mithat edebiyatımızın ansiklopedist yazarlarındandır. okuyucuyu bilgilendirmenin romanın ana amacı olduğunu düşünmektedir. bu yüzden eserleri öğretici didaktik eserlerdir. bu da ahmet mithatÂ’ın malumatçı yönüdür.
    romanın tasvir ve tahlil kısmı ağırdır. yazar namık kemalÂ’in anlayışından dolayı kişileri idealize etme kaygısı duymaktadır. eserlerini halkın okuması için halk hikayelerini oluşturan unsurlardan faydalanıyor. dilini ise halkın anlayacağı şekilde işliyor.
    ahmet mithat da namık kemal gibi hakim anlatıcıdır ve romantizmin etkileri çoklukla görülmektedir.

    ahmet mithat, namık kemal romancılığının etkisiyle kişileri bir hayli idealize etmiştir. felatun bey ve rakım efendi bir anlamda “bay kötü ve bay iyi”nin çatışmasıdır. mirasyedi felatun her zaman kaybetmeye mahkumdur. yazar okuyucuya hangi tarafı seçmesi konusunda baskı yapmıyor ama okuyucunun rakımÂ’ı seçmesi için onu daha makbul gösteriyor.

    tanzimat ile yıllarca sırtımızı döndüğümüz batı ile kucaklaştık. tanzimat, batı medeniyetiÂ’nin içine dahil olma fikrinin en somut tezahürü olarak kartşımıza çıktı. artık batıÂ’nın bilim alanındaki ilerlemesinden faydalanıp eski parlak günlerimize dönmek umudunu taşırken. batıÂ’nın bilimi ile beraber adetleri de toplumsal hayatımıza zuhur etmeye başladı. felatun bey ve rakım efendiÂ’de işte bu batı adetlerinin cemiyet hayatına girmesiyle yaşanan yozlaşmanın ve soysuzlaşmanın kötülüğünden bahsedilir. bu anlamda sosyal bir amaç güder. zaten ahmet mithat efendi romanı bir halk okulu olarak görür tıpkı namık kemal gibi.
    ferlatun antitez dersek rakım efendiÂ’ye tez demek ve romana da sentez demek doğru olur.

    ahmet mithat efendi, tanzimatÂ’ın yazı makinesidir. bu konuda tek kaygısı çok okunmaktır. bu yüzden yazar ona yazma ilhamı veren her şeyden roman çıkarmıştır. yazar okuyucuya bilgi verme derdindedir. halk için eğitici olmayan bir edebiyat düşünülemez. ahmet mithat, pozitif bilimleri de romanın içine katmıştır. ahmet mithat romanın dili konusunda arayış içerisindedir.
    yazarın en çok üstünde durduğu nokta doğu-batı sentezi yapmaktır. ona göre aydın, kendi değerlerini çok iyi bilmeli ve bu değerleri özümsedikten sonra batıÂ’yı öğrenmelidir. doğu ve batı medeniyetlerini kendi içinde eritip özümsemeli ve bunu öz değerlerinden kopmadan yapmalıdır. bu romanında da zaten bu konu üstünde durmuş yanlış batılılaşmayı eleştirmiştir.

    derleyen: kayhan inan




    (#56155) afrasyab|25.10.2006 20:33|