en attendant godot

  1. yayinlandiği donemde bir cok insan tarafindan anlasilmayan; sadece hapishanede mahkumlar tarafından kaale alınan eserdir. umutları olan ve bunların farkında olan insanların, hayatlarını bu umut üzerine kurmaları ve diğer gerçeklikleri reddetmeleri; bu kitabı okuyan mahkumlar için sadece dışarı çıkma arzusu beslemeleri ve kitaptaki bitmez tükenmez godot bekleyişinin paralelliğini yansıtır.

    eserde belli bir yer ve zaman betimlesine rastlanmaz; bunun nedeni ise kişiler için yer ve zamanın değil, bekledikleri şeyin -umutların- önemli olmasıdır. hatta kişiler bekledikleri şey açısından o kadar takıntılıdırlar ki, çevrede olup bitenlerle ilgilenmez, bir çok güzelliği kaçırır.

    beckett bu eseri iki dilde yazmıştır: fransızca ve ingilizce. dünyanın her yerinde umutlarının gerçekleşmesini bekleyen insanlar vardır ve kitap bu konusuyla gerçekleşmesini beklemeleri kitabın evrenselliğini gösterir, iki dilde yazılmasının sebebini açıklar. zaman ve mekan betimlemelerine rastlanamaması da, bu hikayenin her gün, her yerde gerçekleştiğinin bir sembolüdür.

    godot kelimesinin ne anlama geldiği konusunda bir çok teori vardır. bunlar arasında en çok kabul gören de ingilizce tanrı anlamına gelen "god" kelimesiyle fransızcada küçültme eki olarak "ot" un birleşimidir. tanrıyı küçültme ekiyle anmak; hem bizim çözüm bulamadığımız şeyler konusunda tanrıdan beklediğimiz cevapları, hem de bu çabanın ne kadar beyhude olduğunu yansıtır; çünkü godot gelmez. kişi çözümü kendi içerisinde bulmalıdır, godot yu beklediği sırada kendi içine, çevresine bakmalı ve arkada çiçek açan ağaca değer vermelidir. şekilcilik ve tatmin olmazlık kişiyi hayal kırıklığına götürür.

    bununla birlikte beckett' e godot nun ne anlamına geldiği sorulduğunda, kendisi ne olduğunu bilmediğini belirtmiştir.
    (#5273) pisiperi|13.04.2006 18:59|