türklüğün ve türk düşünce yapısının en önemli mimarıdır. bir
kumandan bir
devlet adamı bir
dahi bir
insandır. sevmesi de zordur sevmemesi de. ancak herşeyden önce milliyetçiliğin sadece bir siyasi partinin egemenliğine sahip olamayacağını bize yaşarken öğretmiş insandır. türkiye cumhuriyetinin kurucusudur ve aynı zamanda müthiş bir hazırcevap insandır. kanaatimce dünyanın en
karizmatik devlet adamıdır ve cephede göğüs göğüse çarpıştığı düşmanları tarafından dahi içten bir samimiyetle ayakta alkışlanan insandır. bunun yanında da
sert ama
mantıklı ve
kararlı bir yapıya sahip bir insandır. tüm bunların ötesinde bu gün için hiçbir devlet adamımızın gösteremediği hassasiyete ve inanılmaz bir boyun eğmemezliğe sahip yüce atamızdır. tarihte hatayı isteyen
italyan büyükelçesine verdiği şu
inceayar hala anlatılmaktadır.
bir gün italyan büyükelçisi atatürk ile hatay konusunda görüşmek ister ve elçi ata tarafından huzura kabul edilir. çeşitli konular hakkında konuştuktan sonra büyükelçi ataya, "ekselans, dün roma ile yapmış oldugum bir görüşmede hükümetimizin
hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der. odada buz gibi bir hava eser. ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır.
döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde
mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. doğruca masasına gider, manyetolu telefondan mareşal
fevzi çakmak'ın bağlanmasını ister ve çakmak'a: " paşa, italyan dostlarımız hatay'a gelmek istiyorlarmış. hazır mıyız" der. fevzi çakmak durumu anlar ve "biz hazırız paşam" diye yanıtlar. ata büyükelçiye döner ve: "biz hazırmışız. hükümetinize söyleyin, isterlerse gelip hatay'ı alabilirler" der...
*