şems-i tebrizi

  1. 1185 yılında tebrizde dünyaya gelen şems-i tebrizi nin asıl ismi mevlana muhammed dir. melik dad oğlu ali adında bir zatın oğludur ve azeri türklerindendir. şemseddin yani dinin güneşi lakabıyla anılmıştır.

    daha küçük yaşlarda manevi ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkat çeken şems, din ilimleri tahsilden sonra, genç yaşlarında tebrizli ebubekir sellaf a mürid olmuş, ününü duyduğu bütün meşhur şeyhlerden feyz almaya çalışmış ve bu sebeple diyar diyar dolaşmıştır. bu gezginliğinden dolayı kendisine şemseddin perende uçan şemseddin denilmiş, ayrıca tebriz de tarikat pirleri ve hakikat arifleri ona kamil-i tebrizi adını vermişlerdir.

    daha sonraları secaslı şeyh rukneddin, tebrizli selahaddin mahmut ile büyük alim ve ünlü mutasavvıf necmüddin kübra nın halifelerinden centli baba kemal e intisap ederek onlardan feyz almıştır. hz. muhammed (s.a.v.)'in ahlâkını örnek alan şemseddin-i tebrizi, devamlı bir arayış içerisinde olmuş, manevi bir işaret üzerine de hz. mevlana yı arayıp bulmuştur. dünyaya, kılık ve kıyafete önem vermeyen şems, mevlana ile üç- üçbuçuk yıl süren beraberliği neticesinde onun hayatında yeni ufukların açılmasına vesile olmuş, onun ilahi aşkın potasında eriterek, kamil bir hak aşığı yapmaya muvaffak olmuştur.

    şems hicri 645 miladi 1247 tarihinde şehit mi edildi, yoksa geldiği gibi, kimseye haber vermeden konya yı mı terk etti kimse bilmez.

    bu gün konya da şems makamı olarak bilinen, halk ve bilhassa mevlevilerce mevlana türbesinden önce ziyaret edilen bu mescit-türbe de mevcut sanduka, boş bir sanduka mı, yoksa mehmet önder bey in bir hatırasında anlatıldığı gibi, şems gerçekten burada mı medfundur, bu da bilinmez.

    niğde deki kesikbaş türbesi de şems e izafe edilir. bunlardan ayrı olarak tebriz de geçil denilen mezarlıkta, hoy da, pakistan ın multon şehrinde şems türbeleri veya makamları vardır. bunlar çeşitli rivayetlerle süslenmiştir. pakistanlıların söylediklerine göre de şems, konya dan bir gece yarısı gizlice ayrılmış, önce tebriz e oradan da hindistana gelmiş, meczup ve perişan yıllarca ormanlarda dolaştıktan sonra multon şehrinde ölmüştür.




    (#4142) angelmergewithdevil|05.04.2006 14:05|