istiklâl marşı

  1. ezberlenmesi değil anlamının anlaşılması gereken milli marşımız. ama malesef "garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var" deyince garb ne, afak ne, serhad ne diye bön bön bakan bir neslin yetiştirildiği güzel ülkemin güzel milli marşı... son zamanlarda bir de milli marşımız yerine bazı yerlerde onuncu yıl marşının öne çıkarıldığı gözden kaçmamaktadır.


    sözleri ise şu şekildedir:

    istiklal marşi

    korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
    sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    o benim milletimin yıldızıdır, parlayacak!
    o benimdir, o benim milletimindir ancak!

    çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
    kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celal?
    sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
    hakkıdır, hakk'a tapan milletimin istiklal.

    ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
    hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!
    kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
    yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
    benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    'medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

    arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
    siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
    doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın,
    kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

    bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı!
    düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
    verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

    kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
    cânı, cânânı, bütün varımı alsın da hudâ,
    etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

    ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli:
    değmesin ma' bedimin göğsüne na-mahrem eli!
    bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
    ebediyurdumun üstünde benim inlemeli.

    o zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
    her cerihamdan, ilâhi, boşanıp kanlı yaşım,
    fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
    o zaman yükselerek arşa değer belki başım!

    dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
    hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
    hakkıdır, hakk'a tapan milletimin istiklâl!

    mehmet akif ersoy


    (#32598) mret|26.08.2006 02:38|