işkencedir...

kimse höt söt demesin. aman efenim mesanemiz çok katlı epitelden oluşur, yok efenim kendisi 7 kat esneyebilme özelliğine sahiptir felan.

esneyip de, insanın burnunu, kulaklarını ve bilhassa ağzını fıskiye görevi için varolmuş gibi hissettiriyorsa, karaciğerim de esner, halamda bıyık olabilir.

gecenin köründe, özellikle rüyanın en güzel yerinde, tek gözünü çişinin o tiksindirici baskısından ötürü ancak açabilen bünyelerin, işine gelince hesap kitapta eşi benzeri olmayan çakallıkta çalışan beyinleri sayesinde, ortalama 1.8 dakikada işini bitirip yatak soğumadan rüyaya devam etmek varken, ince uzun düşünmeleri kaçınılmazdır.

çişi gelen insan yavrusu, yaşı başı kaç olursa olsun, hafifçe kımıldar, çişinin hacmini tam kestiremezse sağa sola döner. mesanesindeki fazlalığın onu kaç saatlik uyku için idare edebileceğini hesaplar. işte bu zaman kayıp ve uykunun vızıltı gibi kaçıp gidiverdiği anlardır.

demem o ki, çişinizin sizi uyandırdığı an koşup yapın, hesap falan yalan. bu gerçekle yaşamayı öğrenmek zorundayız.

sevgiler.