hatip dicle

  1. 1995 DEP davasında 15 yıl hüküm giyen, ceza yasasının değişmesi sonucu aldığı ceza 7,5 yıla inmesine rağmen 10 yıl 3 ayını dolduran, yani yaklaşık 4 yıl fazla hapis yatmış bulunduğu halde bırakılmayan (bkz. http://bit.ly/kDBgEH), buna karşın ailesinde ve arkadaşları arasında Kürtler olduğu için belli bir halka (Kürt halkına) hangi hakların verilip verilmeyeceğine kendisinin karar verebileceğini zanneden insanların doğal olarak çok da büyük bir haksızlığa mahrum kalmadığını düşündüğü insandır.

    AKP hükümetinin büyük başarısı göstermelik açılım ve düzenlemelerle Kürt sorununda eskisine göre çok daha ılımlı bir ortamın yaratıldığı izlenimini batıdaki birçok insanın zihninde yaratmayı başarmış olmasıdır. Fırat'ın doğusuna geçemeyen bu yanılsamanın yaratılmasında şakşakçı liberal yazar-çizer takımının da büyük katkısı vardır. Bu sözde iyileşme de daha fazla baskının, yahu bu Kürtlere birşeyler verdikçe bunlar daha da azıtıyor, daha fazlasını istiyor, en iyisi hiçbir şey vermeyelim felsefesinin bahanesi olmaktadır.

    Oysa biraz tarih bilinci olan insanların bildiği gibi göstermelik lafı güzaf açılımları daha da önce de yapılmıştı Türkiye'de. Özal "federasyon tartışılabilir" buyurmuştu, Demirel "Kürt realitesini" tanımıştı, Tansu "Bask modelini" (yani şimdiki ılımlı-açılımcı hükümetimizin bölücülükle eş tuttuğu özerkliği) hayata geçirmeyi vaadetmişti. Bütün bu sahte açılımları en şiddetli inkar, imha, devlet terörü dönemleri izlemişti.

    Bugün batıda bizim tvlerden pek izleme fırsatı bulamadığımız "eskisine göre çok daha ılımlı ortamın" kimi örneklerine gelirsek, bölgenin insanları için bu ılımlılık aşağı yukarı şöyle bir şeydir:

    http://www.youtube.com/watch?v=PfrqjbblHsQ

    http://www.youtube.com/watch?v=Q54NrJmbNU4

    http://www.youtube.com/watch?v=7SARenYNc5g

    Ama tabii bütün bunlarla İsrail-Filistin örneği arasında hiçbir benzerlik kurulamaz. Filistin'de İsrail askerine taş atan çocuklar kahramandır, küçük generallerdir, bir halkın 7'den 70'e zulüme başkaldırmasının sembolüdür. Bizde 23 Nisan'da kafası polis dipçiğiyle parçalanan Kürt çocuğu ise bölücülerin kullandığı zavallı bir piyondur. Şoven çifte standart işte böyle bir at gözlüğüdür.

    Ne Hatip Dicle'nin ne de başka bir BDP'linin Türkiye'de sadece Kürtlerin değil belli ayrıcalıklara sahip olmayan hemen her vatandaşın sürekli haksızlığa ve baskıya maruz kaldığını inkar ettiğini sanmıyorum. Onlar sadece Kürtlerin küçük görülen bir halk olduğu için fazladan bir baskıya maruz kaldığını, ama sadece Kürtlerin değil bütün yurttaşların her türlü devlet baskısından kurtarılması gerektiğini ve bunun için beraber mücadele edilmesi gerektiğini söylüyorlar. Tabii onlara söz hakkı ve gerçekten ne dediklerine kulak veren olursa.


    (#306216) herbert baum|24.06.2011 15:59|