hatip dicle

  1. Bir devleti yıkmak veya onun toprak bütünlüğüne zarar vermek isteseydi bile (ki hem kendisi hem de partisi bunu istemediğini sadece özerlik istediğini söylüyor) bunun için palyaçolukla suçlanması, İngiliz devletine bağlı Kuzey İrlanda parlamentosuna katılan Sinn Fein'in veya İspanya devletine bağlı Bask parlamentosuna katılan Batasuna üyelerinin palyaçolukla suçlanmasından daha az saçma olmayacak olan, palyaçodan başka herşey olan, kendi anlayışı doğrultusunda halkını savunmasının bedelini hayatının -çoğumuzu çıldırtacak kadar uzun- bir bölümünü hapiste geçirerek ödeyerek samimiyetini ve ciddiyetini kanıtlamış olan kişidir.

    Muhtemelen T.C. devletine bağlı bir Kürdistan yerel parlamentosu olsaydı, kendisi ve partisi oraya katılmayı seve seve tercih ederdi, zira hepimizin bildiği gibi bu parti orada çoğunluğu elinde bulundururdu. Aslında özerklikten kastedilen de tam olarak budur sanırım, yoksa illa toprak bütünlüğünün bozulması değil. Aslına bakılırsa önümüzdeki yıllarda T.C.'nin toprak bütünlüğünün bozulmaması ihtimali varsa bunun tek yöntemi bu olacakmış gibi görünüyor.

    Ama insanlara yapılan her türlü baskıyı "sizin tarihte hiç devletiniz olmadı ki zaten" türünden temelsiz (zira günümüzde devleti olan hatta nükleer silah sahibi olan birçok ulusun 20. yy'dan önce bağımsız bir devleti olmamıştır) bahanelerle izah etmeye devam ederseniz onlar da anlaşılan bağımsızlık olmadan biz ezilmekten ve aşağılanmaktan asla kurtulamayacağız derler. O noktada Hatip Dicle, BDP hatta PKK ne derse desin insanlar özerklikle falan yetinmeyeceklerdir.
    (#306207) herbert baum|24.06.2011 02:45|