sünbülzade vehbi efendi

  1. "Sümbülzade" olarak bilinse de aslen lakabı "Sünbülzade" Vehbi Efendi 1718 - 1809 tarihleri arasında İstanbul'da yaşamış divan şairlerindendir. Asıl adı Mehmet olup, Maraş'ta 'Sünbülzadeler' olarak anılan ailenin bireylerindendir. Devlet hizmetinde çeşitli mali işlerde, kadılık pozisyonlarında bulunmuş, ancak namını yazdığı hiciv'ler ile kazanmıştır. Namının en büyük payını şu hikayeye borçludur:

    Dönem padişahı III. Selim, Vehbi'yi yanına çağırır ve buyurur:
    - Ey Vehbi ! Bana öyle bir şiir yaz ki, ilk mısrayı okuyunca içimden seni öldürmek, ikinciyi okuyunca seni ödüllendirmek gelsin!
    - "Emredersiniz hünkarım" der ve işte şiiri:

    Azm-ü hamâm idelim, sürtüştürem ben sana
    Kese ile sabunu, râhat etsin cism ü cân

    Lâ'lî şarâb içirem ve ıslatıp geçirem
    Parmağına yüzüğü, hâtem-i zer drahşân

    Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
    Lâle ile sünbülü kâkülüne nevcivân

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam
    Bir gümüş ibrik ile destine âb-ı revân

    Salınarak giderken, arkandan ben sokayım
    Ard eteğin beline, olmasın çamur amân

    Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam
    Sahtiyândan çizmeyi, olasın yola revân

    Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç
    Düşmanın bağrına hançerimi nâgehân

    Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim *
    Yeter ki sen kulundan lokum iste her zamân *

    Herkese vermektesin, bir de bana versene *
    Avuç avuç altını, olsun kulun şâdumân

    Sen her zamân gelesin, ben Vehbî'ye veresin *
    Es-selâmu aleyküm ve aleyküm es-selâm!

    Padişah yazdığı şiiri çok beğenir ve Vehbi'yi ödüllendirir.
    (#298949) the legend|23.03.2011 00:57|