aşk

  1. doğarken var olmayan, zaman sürecinde toplumsal baskılar ve beklentilerle var olduğuna inandırıldığımız hatta adeta şartlandırıldığımız bir yalandır.
    karakterlere göre insanları sınırsız zahmetlere sokabilme gücüne sahip, insan ırkının isteyip, anlamsız bir şekilde uydurup var olduğuna inandırdığı bir hiçtir. hiçtir çünkü var olan bir şey yok olamaz, yok olduğu aşikarsa varlığı da şüphelidir.
    ve sahte tebessüm sebebidirde. öyle ki; insanlardan kaygısız ve umursamaz bir şekilde seyreden hayatın, bedelini hayatlarımızdan çeşitli şekillerde ve fazlası ile çıkardığını düşündüğüm an kadar kısa mutluluk yanılsamasıdır.
    (biraz daha olumlu yaklaşırsak) insanların süregelmek zorunda olduğu üremek deyiminin devamı için insanlara bahsedilmiş, evlenmek gibi ihtiyaçduyulduğu anlarda ortaya çıkan, geçici bir süre muhatap olduğun, bir sure sonra da seni terk eden ebediyet gibi bir kavramla alakasız duygudur.
    (en olumlu yaklaşırsak ) yüksekçe bir damda bulunan bir kavramdır, ona sadece özel bir merdivenle ulaşabilirsin. ilk basamağı beğeni, ikinci basamağı etkilenme, üçüncü basamağı hoşlanmak olan bir merdiven. lakin; bu basamakların öyle bir gizemi vardır ki bastığın basamaklar, bir üst basamağa çıktığın anda anında yok oluyor ve sadece üst basamağa çıkmak zorunda bırakılıyorsun. en son basamağı adımladıktan sonra ise aşk denilen kavrama ulaşmış oluyorsun ama geriye dönüp baktığında ise artık geriye dönüş için hiçbir yolun kalmadığını fark edip ya aşkla yaşamaya, ya da kendini oradan atmaya mahkum bırakılıyorsun neyse duygusal kavramlarınn asla net bir anlamı olamaz, onun için sence neyse odur..
    (#29695) malayani|23.08.2006 10:45|