neuroplasticity

  1. cortical remapping de denen son zamanlara kadar bilinmeyen müthiş bilimsel gerçektir. beyindeki nöronlar birbirleriyle bağlantı halindedirler (bkz: sinaps). bu sinapslar bu hücrelerin kollektif çalışmasını sağlar. bu bağlar sayesinde beynimiz aslında koca bir harita gibidir. ama asıl ilginç olan bu haritanın değişken olmasıdır.


    2 nöron arasındaki bağlantı: sinaps.
    diyelimki yeni bir etkinliğe başladım. misal ud kursu olsun, udla her çalışmamızda yeni bir şey öğrenmiş oluyoruz, her tekrarda biraz daha pekiştirmemizi sağlamakta . işte bu öğrendiğimiz şey beyinde yeni bir yolun (yeni sinapsların) oluşmasına neden olmaktadır. yani nöronlar esnektir (plasticite). eğer biz ne kadar çok tekrar edersek bu köprü o kadar çok kalıcı ve sağlam olmaktadır. bu yolun ortadan kalkması okadar uzun süre gerektirmektedir. işte öğrenmek dediğimiz şey aslında beyin hücreleri arasındaki yeni iletişim yolları oluşturabilmesidir. yani sizi siz yapan (tabi benide; dışlamayın hemen) beyninizdeki bağlantı haritasıdır. işte bu sinapslarla oluşan haritaya konnektom denir.


    örnek verelim caenorhabditis elegans isimli kurtçuğun basit sinir sistemi sadece 300 nörondan ibarettir. 1970ler ve 80lerde, bir grup bilim insanı bu nöronlar arasındaki 7000 bağlantının haritasını çıkardı.



    bu diyagramda her nokta bir nörondur ve her çizgi de bir bağlantı. bu C. elegans kurtçuğunun konektomudur.

    bizim konektomumuz bundan çok daha karmaşıktır ve mevcut teknoloji yöntemleriyle henüz bu haritanın çıkarılması çok zordur. çünkü beynimizde 100 milyar nöron ve bundan 10.000 kat daha çok bağlantı vardır. konektomumuzdaki bağlantı sayısı genomunuzdaki harflerden bir milyon kat daha fazladır. bu epey çok bilgi demektir. küçük çocuklar 10.000 trilyon sinapsa sahipken, bu rakam yaş artışıyla ters orantılı olarak azalır ve yetişkinlerde stabilize (kararlı) olur. bir yetişkinin sahip olduğu sinaps sayısı tahmini olarak 1.000 trilyonla, 5.000 trilyon arasındadır.

    peki bu bilginin anlamı ne? aslında hafızalarınız yani sizi siz yapan bilgiler beyinleriniz arasındaki bağlantılarda depolanmaktadır. ve kişiliğinizi oluşturan diğer noktalar da ( kişiliğiniz ve düşünce dünyanız) bunlar da nöronlarınız arasındaki bağlantılarla kodlanmıştır.

    çocukluğunuz süresince büyürken ve yetişkinliğiniz süresince yaşlanırken kişisel kimliğiniz yavaş yavaş değişir. Benzer şekilde her konektom da zaman içinde değişir.

    ne tür değişiklikler olur? nöronlar da tıpkı ağaçlar gibi yeni dallar çıkarabilir ve eskilerini kaybedebilir. sinapslar oluşabilir ya da yok olabilir. sinapslar büyüyebilir ya da küçülebilir.


    ikinci soru: Bu değişimlere ne yol açar? belli bir dereceye kadar genlerimiz tarafından programlandıkları doğrudur. fakat bu, hikayenin tamamı değildir çünkü nöronların dalları boyunca iletilen ve bir daldan diğerine atlayan elektriksel ve kimyasal sinyaller vardır. bu sinyallere sinirsel (nöral) etkinlik denir. ve bu sinirsel etkinlikler düşüncelerimizi, duygularımızı ve algılarımızı, zihinsel deneyimlerimizi borçlu olduğumuz şeylerdir. sinirsel etkinliğin bağlantıları değiştirebilinir niteliktedir. yani deneyimleriniz bağlantılarımızı değiştirebilir. işte bu yüzden her konektom eşsizdir. konektom doğuştan gelen ile sonradan edinilen şeyin kesişmesidir. hatıralarımız da beynimizde bağlantılar (sinapslar) halinde depolanır. alzheimer hastaları bu bağlantılar arasındaki iletişim bozukluğundan dolayı aynaya baktıklarında kendi yüzlerini dahi tanıyamaz hale gelmektedirler.

    ve sadece düşünmek bile konektomumuzu (beyindeki bağlantıları) değiştirebilir.

    sinirsel etkinlik sürekli değişir. akıp giden su gibidir, asla olduğu gibi kalmaz. beynin sinir ağının bağlantıları ise sinirsel etkinliğin hangi yöne doğru akacağını belirler. yani konektom bir tür akarsu yatağıdır.

    akarsu yatağı uzun süre boyunca suyun akışını yönlendirir ama; su da akarsu yatağını yeniden şekillendirir. az önce yazdığım gibi sinirsel etkinlik konektomu değiştirebilir. sinirsel etkinlik düşüncelerin, duyguların ve algıların temelidir. dolayısı ile bilinç akışından dahi bahsedebiliriz.
    (#289831) vampyr |15.12.2010 01:47|