bi mizah dergisinde hakkında çıkan karikatür tam olarak durumu anlatıyor. iki hırsız serdar ortaç'ın ofisine giriyor ve biri diğerine diyor ki:
bi bu mu varmış lan koca kasada! uyak sözlüğü!
müthiş uyaklarından aklıma geldiğince bir kuple yapayım efem:
-jötem ille de jötem, emret uğruna dağları aşıp gelem
-izine alışalım, huyuna çalışalım, dışı buz içi balım
-sanıyorlar diz çöker aşk önümüsseee, bu zamanlar fazla gezenlere visseee veren yok - o öyle söylüyor valla-
-içimde yorgunluğu mutsuzluğumun, sebebi bir tek sensin bu umutsuzluğumun
-hani o tatlı gönül çiçeğim, hani kanatlı beyaz meleğim, bu gece zevk i sefa edelim
-seni yağmurlar aldı ben ne diyem, kime yar oldu kaldı ben ne bilem, yine gurbet başında memleketim, tadı yok şimdi sensiz hürriyetin
-bütün acıları yazıyorum vasiyetime, sana yakışanı yapıp onu oku o zaman, gram acımadı kötü diye vaziyetime, sana yakışanı yapıp onu koru o zaman
aklıma geldikçe eklerim, başım döndü hakkaten. (bende ne pis serdarcıymışım meğer)