bazı insanlar bir takım değerleri temsil ettikleri için vurulur, yumruklanır, öldürülür, idam edilir. ahmet türk'ün neyi temsil ettiği ortadaydı zaten. taner yıldız ise bağlı olduğu hükümetin temsil etmekte zorlandığı bazı sağduyular yüzünden yumruk yemiştir. bu da normaldir. ha, işin öteki tarafına bakacak olursanız, 12 mart sonrası asılanlar da masumdu zaten. 12 eylül'den sonra asılanların da hallicesi masumdu. halkın "gelmeyin şehit cenazesine" mesajından başka bir şey görmüyorum ben bu saldırıda. yumruğu vuran "kahrolsun akp" dememiş, "kahrolsun erdoğan" filan da dememiş. "şehitler ölmez vatan bölünmez" gibi bilinen bir slogan atmış. ak parti'nin temsilcisi bile şehit cenazesinde istenmiyorsa, ak parti'nin oturup düşünmesi gerekir. malum ya, onlar bu ülkeyi yönetiyor ve yönettikleri onları cenazelerinde bile istemiyor. çok da barışçı oldukları söyllenemez üstelik. meclis'te kavgaları başlattıklarını bilirsiniz, unutmamışsınızdır, daha taze bu olaylar.

ak parti eğer 2050 hedefli senaryolara uygun "kıçımı koltuğa nasıl zamklarım" hesapları peşine düşmeyip memleketi yönetseydi, bakanı hem de bir şehit cenazesinde yumruklanmazdı. bu, bu kadar basit. meselenin de kahve köşesiyle entelektüeliteyle filan ilgisi yok. haydi daha net bir kare gösterelim: kayseri gibi kalesi sayılabilecek bir kentte ve oylarını aldığı taraftar bir kentte yumruklanıyorsa bu bakan, ak parti tabanından epey kopmuş demektir. sizi iktidara getiren insanların değil başkasının işine koşarsanız, yumruğu yersiniz. şehit cenazesi de umurunda değil, evet, alel acele tbmm oylamasına yetişmesinden belli kırık burnuyla... kendisi ayrıca şehit cenazeleri yerine türkiye'nin enerji politikaları üzerine düzenlenen çalışmalara imza atmış olsaydı, adını da bilirdik bu güne kadar. pek saygın bakan burnuna yumruk yemeseymiş, adını duyacağımız yokmuş diyar'da bile...

üzülmedim evet. bazen beyin bulanıklığını gidermek için insanların sarsılması gerekir çünkü. işe yarayacağına dair hiç umudum yok ama bakalım artık...