çay bahçesi

  1. *çay yetiştirilen bahçe olabildiği gibi açık havada oturulacak kafe gibi de bir yer olabilir.*

    genel tanımı yukardaki gibi olsa da benim için çay bahçesi demek dedemle okuldan sonra yapılan sahil sefaları demektir. öğleden sonra okuldan gelirdim. mevsim ilkbahar. "hadi sahile gidiyoruz" derdi dedem. aklımdan bir sürü şey geçerdi o anda. babaannemin "alma bunun her istediğini" uyarısını geçiştirirdi hep. şimdilerde asla yakalayamayacağım bir sevinçle çıkardık beraber sokağa. elinden tutardım hep, hiç bırakmazdım dedemin elini. sahile giderdik. dayı'nın çay bahçesi'ne otururduk. dedem çay söylerdi kendisine. ben hep gazoz isterdim. arada bir sarı gazoz içmemi söylerdi ama ben hep sade gazoz içerdim. bazen kamış getirmezlerdi -o zaman pipet değil kamıştı o nesne- inatla gidip kamışımı isterdim. tabi sebebi belli. içine üflemek lazım o gazoz şişesinin. şarkıcı ablalar ses çıkarıyorlardı o sıralar gazoz şişelerinden, biz çocuklar da köpük çıkarıyorduk. dedemin bütün ikazlarına rağmen her seferinde taşırmışımdır o gazozu. her sahile gidişimizde simit alırdık mutlaka ve kağıt helva. hala kağıt helvaya özel bir ilgim varsa dedemdir nedeni. o tanıştırmıştı beni kendisiyle. bu anların hepsi canım dedem gökyüzüne gittiğinde aklımdaydı. ve hala sokakta gezen dede-torun gördüğümde buruk bir gülümsemeyle gözümde canlanır. bir çay bahçesi sözü nerelere götürüyor insanı.
    (#259439) marwe|04.12.2009 21:56|