'Fart-ı muhabbetten maraz doğar', bütün atasözleri gibi çok vecizdir. Muhabbetin aşırısı/
ifrat hali başlı başına bir sıkıntı kaynağıdır ve insanın başına kısa, orta veya uzun vadede birçok dert getirir, şeklinde açıklanabilir.
Sevgide/muhabbette/aşkta ifrata girmenin insanın başına
bela getirmesini, hem bu sevginin/muhabbetin/aşkın muhatabı açısından hem de kader açısından düşünebiliriz. Biraz daha açacak olursak, çok sevilen
* kişinin seven kişiye aynı ölçüde karşılık vermesi her zaman
* mümkün olmaz; dolayısıyla seven kişiye kendiyle aynı ölçüde bir karşılık bulamamak çok ağır gelebilir. Bunu kendine dert edinebilir ve içten içe kendini yiyip durabilir; içten içe üzülür ve derdi arttıkça artar.
Diğer taraftan kişi, birini bu kadar çok zaman sevdiği zaman o
* kişinin veya onu sevmede ifrata girmesinin kendisi için bu dünyada er-geç bir imtihan vesilesi olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Zira, biz biliyoruz ki bu fani dünyada peşine çok fazla düşülen
* şeyler hayatta insanın karşısına imtihan olarak çıkmaktadır. Takdir edersiniz ki bu imtihanlar öyle kolay olmamakta ve çok çetin geçmektedir. Böyle çetin imtihanların da kişide oluşturacağı sıkıntının büyüklüğü
izahtan varestedir...
Burada akla şöyle bir şey de gelebilir: "Ne yani, sıkıntılarla/dertlerle karşılaşacağız diye sevdiğimizi çok sevmeyelim mi diyorsun?" Asla ve asla böyle demiyorum; her seven, sevdiğini muhakkak çok sevmelidir. Ne kadar çok sevdiğini düşünürse düşünsün, bunu
yetersiz görmelidir; mahbubunu hep daha çok sevmesi gerektiğine inanmalıdır. Bununla beraber, böyle olmasının başına belalar açacağına, çok üzülmesine, sıkıntılar içinde yüzmesine, bazı zamanlar hayatın adeta kendisine zindan olmasına vs. hazırlıklı olmalıdır. Çok seviyorsa bunun bir bedeli olacaktır ve bu bedeli ödemeye baştan razı olarak yoluna devam etmelidir. Gün olup da hazırlıklı olarak beklediği sıkıntıları yaşamaya başlayınca da ah etmemelidir.
Şu beyti bilmeli ve uygulamalıdır:
Aşığım der isen, belâ-yı aşktan âh eyleme,
Âh edip âhından ağyarı âgâh eyleme*.
Vesselam...