başbağlar katliamı

  1. Kime hizmet ettiği artık belli olan kesimlerce yıllar boyu P.k.k. tarafında gerçekleştirildiği iddia edilen amma velakin p.k.k.'nin asla üstlenmediği katliamdır.



    --! spoiler !--
    Sivas’tan Başbağlar’a Ergenekon!

    Siyasi hesaplaşmaların katliamlar üzerinden yürüdüğü, fikirlerin ve projelerin değil “ölüm”lerin yarıştığı bir ülke burası.

    Yine bugün de bundan tam 16 yıl önce tıpkı Sivas’ta olduğu gibi, 5 Temmuz 1993’te Erzircan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 33 kişi vahşi bir şekilde kurban edildi.
    Cumhuriyet’in kuruluşundan beri eğemen iktidar;
    Maraş’ta , Çorum’da , Sivas’ta olduğu gibi Başbağlar’da da katliama devam etti çünkü meşrutiyeti ölümler ve kan üzerindendi.

    Peki Başbağlar’da ne olmuştu da 33 kişi birden seri halde öldürülmeyi hak etmişti ?

    2 temmuz’da irtica/laiklik tehlikesine karşı 33 kişiyi öldüren zihniyet, bu kez de Başbağlar köyünü ateşe verip isimleri dahi açıklanmayan 33 insanın canına kıydı.

    Madımak katliamının hemen ertesinde gerçekleşen bu insanlık dışı vahşete Sivas Katliamı’nın rövanşı/misillemesi denildi. Amaç toplumda huzur içinde yaşayan, yeri geldiğinde aynı tastan yemek yiyen, düğünlerinde eğlenip cenazelerinde üzülen farklı mezhepteki bu insanları birbirine kırdırmaktı.

    Oteli kuşatan vatandaşımıza zarar gelmedi diyenler, Başbağlar’ı da PKK’nın üzerine yıktı.
    Cumhuriyetin kurulşundan beri kendi kendine verdikleri imtiyazların kaybedilmemesi için başka yol yoktu. İlk akla gelen Alevi- Sünni çatışmasıydı. Alevi kesim Sivas katliamını kınarken, sünni kesim de Başbağlar’ı kınadı. İttihat ve terakki zihniyetinin hesapları tutmuştu, istenen çatlak oluşmuştu.
    Tüm bu yaşananlardan sonra her iki kesim arasındaki mesafe git gide arttı.
    Ne aleviler Sünnileri ne de Sünniler alevileri tanıdı.Toplumda açılan bu yaralar medyanın da roluyle derinleşti, kiralanmış kalemşörler kan için ölüm için görevini yerine getirdi.

    Maraş, Çorum , Sivas ve Başbağlar katliamlarından görüldüğü üzere, “darbe koşullarını olgunlaştırmak”peşindeki Ergenekoncu zihniyet sahipleri bugün kapana sıkışmış durumda.

    Toplumsal kargaşa yaratmak isteyip alevi-sünni çatışmasını körükleyen resmi ideolojinin dayatmaları iflas etmiş olmalı ki ne Aleviler Sünnileştirilmiştir ne de Sünniler Alevileşmiştir.
    Bize korku pompalayanların oyunlarının tutması için, yargı ve hukuk nezdinde “kamu vicdanını” tatmin edecek bir karşılık bulmadan katliamların münferid bir hadise diye geçiştirilmemesi için, alevi ve sünnilerin birbirlerini fark etmesi gerekiyor.

    Demokratik bir mecrada yol alabilmenin tek yolu; rejimin bütün mağdurlarının “sonuna kadar gidilsin” şiarı etrafında birleşip muhalefet yürütmesinden geçiyor..

    Bedriye Altınyol


    --! spoiler !--


    (#247230) kinslayer|06.07.2009 00:24|